Sayılarla aranız nasıl? Sever misiniz sayıları? Sayılar çok doğrucudur harflere benzemezler. Sadece neyseler o’durlar. Eğip bükemezsiniz inceltip kalınlaştıramazsınız. Ne için nerede kullandığınızı iyi belirtebilmişseniz sayılarla aldatılmanız veya aldatmanız her zaman olası değildir. Düzenli olarak her gün veya her ay kullanılan bazı sayılara bakar mısınız; yalan olduklarını çabucak söyleyiveriyorlar.
Bu hafta başlığımız bir sayı: 22.180.000!
Ne kadar zamanda sayabilirsiniz? Şöyle bir hesap yapalım: saniyede bir sayı sayabilirseniz 22180000 saniye eder. İsterseniz bir de siz hesaplayın bu kadar saniye 256 gün ediyor! Bu her saniyede bir sayı saydığınız zaman geçen süre sayı ilerledikçe olasılıkla hızınız kesilecek belki 1,5 ya da 2 saniyede sayabileceksiniz kim bilir kaç gün sürecek? sayılarla uğraşmak harika bir şey. Daha harika olan sayıların ne ifade ettikleri; örneğin paraysa ne keyif verici örneğin 22180000.-TL müthiş! Bazen de çok acı hüzünlendirici oluyorlar. Örneğin her gün açıklanan “vaka” sayıları ve bu vaka’lara eklenen vefat sayıları neredeyse 2 yıldır içimizi acıtmaya devam ediyor…
Lafı uzatmadan sadede geleyim. Efendim bu sayıyı geçen hafta güzide medyamızın gözdelerinden ve aynı zamanda devletimizin resmi haber vereni rolünde olan bir gazetemiz manşetine çıkarmıştı.
25 Temmuz 2021 tarihli Hürriyet gazetesinin birinci sayfasına bir fotoğrafın içine oyularak kocaman harflerle yazılmış bir manşet.
“Sırası gelmesine rağmen aşı o l m a y a n l a r ı n sayısı 22.180.000”
Dehşet verici bir sayı. Bu kadar insan aramızda bizlerin sizlerin yaşamı için bir tehlike oluşturuyor. Yukarda işin ciddiyetini ayırt edebilesiniz diye sayılarla ilgili bir giriş yapmıştım. Bu kere sayının konusu insan. Bizimle birlikte yaşayan belki bindiğimiz otobüsün şoförü belki yanımızdaki yolcu belki alış veriş ettiğimiz markette kasiyer veya reyon görevlisi. Komşumuz, tanıdığımız her sabah selamlaştığımız aynı sokakta oturduğumuz birileri. Hepsi yetişkin yani reşit. 18 yaş ile 65 yaş üstüne kadar bir kalabalık bunlar.
Bunlar, önce bilime saygısı ve inancı olmayan insanlar. Sonra Devlet dediğimiz organizasyona inanmayan güvenmeyen insanlar. Halbuki devletin başına seçerek koydukları insan bile bunlara “aşı olun” çağrısı yapmış. Demek ki O na da yalan söylüyorlar.
Haberi okuduktan sonra izlemeye başladım, gerçi hala da izliyorum; Devlet bu konuda ne yapacak? Merakla bekliyordum ki yanıt yine aynı gazetenin 28 Temmuz 2021 tarihli sayısında yine birinci sayfada bir haber ”Mele’lerden aşı çağrısı” haberde ayrıntı var isterseniz bulup okuyun ama bir şeyi yazmadan geçemeyeceğim. Medrese âlimleri dernek başkanı açıklama yapmış “aşı olmak vaciptir” demiş!
Birkaç gün sonra prof. Unvanlı biri “aşılananların az olduğu bölgelerde “kanaat önderlerinden” yardım istenmesini” öneriyordu!
Yahu dünya 21.yüzyılı yaşıyor. Kim bu mele’ler? Kim bu kanaat önderleri?
Yani insan sormadan edemiyor: Sen nasıl bir profesörsün ki dünyanın cayır cayır yandığı bir salgında çözümü 1500 yıl öteden arıyorsun?
Kaldırın sağlık bakanlığını, başına nefesi güçlü bir mele koyun, işi bitirsin.
Akıl, akıl nerelerdesin?
