Ahmet ERDOĞDU


99.YILDAN 100.YILA GİDERKEN RÖPORTAJLAR-YAZILAR (19)


TÜRK’ÜN CUMHURİYET MUCİZESİ

99.YILDAN 100.YILA GİDERKEN RÖPORTAJLAR-YAZILAR (19)

Değerli okurlar, 

Cumhuriyetin ilanından bugüne 99 yıl geçti. Biz de Yeni Adana gazetesi olarak, bu süre içerisinde Cumhuriyetin ülkemize ve ülkemiz insanına ne gibi yararlar sağladığının anlaşılması açısından, Osmanlı İmparatorluğundan Cumhuriyete, Cumhuriyetten bugüne gelen süreci inceliyoruz. Bu uzun yazı dizisinde bugün gazeteci yazar Sayın Uğur Pişmanlık’ın Tarsus Halk Evi ile ilgili yazısıyla devam ediyoruz.

 

CUMHURİYET DÖNEMİNİN BİR KÜLTÜR VE AYDINLANMA KURUMU TARSUS HALKEVİ

 

Halkevi kuruluyor

Ankara Halkevi

 

Cumhuriyetin kuruluşunun hemen ardından sadece iktisadi kalkınmaya yönelik değil aynı zamanda kültür ve sanat alanında kurumsallaşmaya gidilmiştir. Sırasıyla, Türk Tarih Kurumu 12 Nisan 1931, Kültür Bakanlığı’nın ve Müzeler Genele Müdürlüğünün temeli ise 1933’te kurulan Antikiteler ve Müzeler Direktörlüğü’dür.  Devlet Tiyatroları 1949, daha önce Devlet Tiyatroları bünyesinde görünen Devlet Opera ve Balesi ise 1970 yılında kuruldu. Halkevi ise 1932’de kurulmuştur.

Bu kurumsallaşma çabasında amaç bir kültür devrimi oluşturmak ve cumhuriyet aydınlanmasını sağlamaktır. Bu yılların ardından son derece değerli bir adım daha atılmış, 17 Nisan 1940’ta Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un öncülüğünde Köy Enstitüsü kurulmuştur.

Bu sayılar içerisinde halkevi, kentteki aydınlanma çabasına öncülük ederken, köy enstitüleri ise köy kalkınma ve aydınlanmasını temsil ediyordu.

Mersin Halkevi

 

Halkevlerinin faaliyet alanları

Dokuz ayrı kolda faaliyet gösteren halkevleri, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, İnkılâpçılık prensipleri çerçevesinde halkı kucaklamayı hedeflemiştir. Bunlar, Dil-Tarih ve Edebiyat, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, Sosyal Yardım, Halk Dershaneleri ve Kurslar, Kütüphane ve Neşriyat, Köycülük, Müze ve Sergi şubeleridir. Eğitim ve kültür yuvası olarak kurulan halkevlerinin en önemli çalışma konularını, okuma-yazma seferberliği, halk eğitiminin desteklenmesi, halkın bilgi, görgü ve işgücü düzeyinin yükseltilmesi oluşturmaktadır.

 

Adana ve Mersin’de Halkevlerinin kuruluşu- Adana Halkevi açılıyor

Adana Halkevi 24 Şubat 1933 tarihinde, eski Hükümet Konağının karşısındaki Türkocağı binasında açılır. Bir müddet küçük ve dar salonlu binada faaliyetlerini sürdüren halkevi burada ihtiyacı karşılayamayınca yeni bir bina yapılması için yarışma düzenlenir. Yarışmayı kazanan Mimar Seyfi Arkan, kübizm tarzda inşa ettiği binada kentin ilk kapalı sinema salonu, tiyatro salonu, idareciler için bürolar, sergi salonu ile çalışma alanları yapılmıştır. 

Günümüzde Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu ile birlikte belediye yetkililerinin ofislerinin olduğu bina olarak hizmet vermektedir. Çukurova Devlet Senfoni Orkestrasının konserleri de tiyatro salonunda düzenlenmektedir. Adana Halkevi’nin açılışı Yeni Adana Gazetesine şu şekilde yansımıştır: “Şehrimiz Halkevinin açılması için bütün hazırlıklar ikmal edilerek yapılacak olan merasim tespit edilmiştir. Halkevi yarın açılacaktır. Evvelce de yazdığımız gibi yapılacak olan merasime herkes davetlidir. “ 

 

Mersin Halkevi

Mersin Halkevi’nin kuruluş çalışmaları 19 Şubat’ta başlamış ancak 24 Şubat 1933 tarihinde açılabilmiştir. Yapımına Şubat 1944 tarihinde başlanıp 29 Ekim 1946 yılında tamamlanarak dönemin Mersin Valisi Tevfik Sırrı Gür tarafından Halkevi olarak hizmete açılmıştır. Mimar Ertuğrul Menteşe tarafından inşa edilmiştir. Halkevi binasının açılışından sonra etkinliklere başlanmış, 1 Mart ve 4 Mart 1947 tarihlerinde Madama Butterfly operası temsil edilmiştir. 

O tarihte halkevi binasında 1300 kişilik tiyatro ve sinema salonu, toplantı ve kütüphane odaları, Halkevi dershaneleri yer almaktaydı. Halkevi binası kentin önemli bir kültür merkezi haline gelmiştir. 1946-1951 yılları arasında yürütülen faaliyetler Halkevi Başkanlığı'na bağlı olarak yürütülmüştür. 1951 yılında halkevleri kapatılmıştır.  1991 yılında binanın restorasyonu yapılarak Kültür Merkezi olarak hizmete yeniden açılmıştır. Bu tarihten itibaren de Mersin Opera ve Balesi Müdürlüğü olarak hizmet vermektedirler.

 

Geçmişinde Bilim, Kültür ve Felsefenin Yattığı Kent Tarsus

Tarsus 10 bin yıllık bir geçmişe sahip bir kent. Kentin ilk sakinleri Luvilerden başlayarak, Hurri, Hatti ve Hitit uygarlıklarının ardından gelen Asur, Pers egemenlikleri, Helenistik dönem ile onu izleyen Roma İmparatorluğu. Ve Hititler döneminde iki ve Roma döneminde iki olmak üzere, Tarsus bu tarihsel süreç içinde dört kez başkentlik yapmış. Deniz aşırı ticareti ve kervan yollarına sahip olmasıyla da sadece ekonomik değil, kültürel alışverişin getirdiği bir zenginliği bağrında taşıyan bir kent Tarsus.

Tarsus’ta olimpiyatlar yapıldığını, 200 bin kitaptan oluşan kütüphanesi olduğunu çok sayıda felsefe okullarının varlığını ve burada yetişen Tarsuslu filozofları biliyoruz. O zaman da Tarsus felsefenin kentiydi. Sonrasında Bizans, Selçuklu ile devam, eden Osmanlı İmparatorluğuyla biten cumhuriyet rejimi ile yeni bir çağın başlangıcı…

 

Tarsus’un kültürel ve sanatsal kurumları

Genç cumhuriyet aydınlanma adına yeni adımlar atarken, bu çabalar Anadolu kentlerinde de karşılık buluyordu. İşte o yıllarda, 1933’te Tarsus’ta bir sinema inşa edildi. Tarsus Halkevi 1937’de kuruldu. Cumhuriyet döneminde Tarsus’tan yetişmiş ve Halkevi’nden çıkmış sanatçılar arasında tiyatro oyun yazarı Haşmet Zeybek, tiyatro oyuncusu Erdal Gülver, Faruk Güvenç ve ressam Ekrem Kahraman gibi isimler vardır.

 

10. Yıl Şar Sineması ve Tiyatrosu

Tarsus Belediyesi 1933 yılında Cumhuriyetin 10. Yılı anısına Şar Sineması ve Tiyatrosu’nu yaptırıyor. Özgün mimarisi ile dikkat çeken bu yapının planlarını bir Sovyet mimar çiziyor.

Sinemasının inşaatına 1931 yılında başlanır. Sinema, iki yılda tamamlanarak 29 Ekim 1933’te “10. Yıl Şar Sinema ve Tiyatrosu” olarak hizmete açılır.

10. Yıl Şar Sinema ve Tiyatrosu, 800 kişilik salonu, üst katta yer alan balkonu, locaları, fuayesi, tavan, duvar ve perde süslemeleriyle dönemin son derece şık ve fonksiyonel bir yapısıdır. Başlangıçta, yapının dışında yer alan (Millet Bahçesi) yazlık sinema olarak kullanılır. Bu yazlık bölüm, sonraki yıllarda binanın en üst katına taşınır.  Son derece görkemli ve estetik görünüşlü bu yapı, uzun yıllar (1933-1981) kentin sinema, tiyatro ve diğer etkinliklerin mekânı olarak önemli bir ihtiyaca yanıt vermiştir. Kısacası, Şar Sineması ve Tiyatrosu, yaklaşık 50 yıllık bir zaman içinde, binlerce sinema filmini, yüzlerce tiyatro gösterisi ve konseri, on binlerce izleyici ile buluşturmuştur. Tarsus Halkevi başta tiyatro olmak üzere, çeşitli etkinliklerini Şar Sineması ve Tiyatrosu’nda yapmıştır. Şar Sineması 1959 yılında belediye tarafından satılır. Hacı Fengo’nun uzun yıllar işletmeciliğini yaptığı sinema sonraları yıkılır.

 

TARSUS HALKEVİ’NİN KURULUŞ VE AÇILIŞI

Halkevi Binası açılış merasimi, 1937 Şubat 

 

Tarsus Halkevi açılıyor

Cumhuriyet döneminin bir aydınlanma kurumu olan Halkevi’nin Anadolu’nun pek çok köşesinde olduğu gibi Tarsus’ta da bir şubesi açılır. Tarsus Halkevi’nin açılışı 1936 yılında gündeme gelmiş ancak 1937 yılında açılabilmiştir. Doç. Dr. Mehmet Pınar’ın “Cumhuriyet Döneminde Mersin ve İçel’de Siyasi Hayat 1923-1950” adlı kitabı Tarsus Halkevi’nin açılışı ve faaliyetleri hakkında önemli bilgiler sunmaktadır; “1933’de Tarsus İlçesi’nin nüfusu, büyüklüğü ve halkın arzusu dikkate alınarak Tarsus’ta bir Halkevi açılması kararlaştırılmış, CHF Teşkilatı tarafından Genel Merkez’e istek yazısı yazılmıştı. 1936’da başlayan çalışmalarla Halkevi binasının seçimi konusunda bir ön değerlendirme yapılmıştı. 23 Şubat 1937’de açılması planlanan Halkevi için, Parti Teşkilatı’nda hazırlıklar başlamış, Halkevi’ne Tarsuslular yoğun bir şekilde üye olmaya başlamıştı”

Tarsus Halkevi binası-1940-1950

 

Yerel bir gazete haberi Tarsus Halkevi’nin açılış tarihini ortaya koymaktadır. Yeni Mersin gazetesinin 6 Şubat 1937 Cumartesi tarihli sayısında yer alan, “Tarsus Halkevi 23 Şubat’ta Büyük Törenle Açılacak. Hazırlıklar tamamlandı” başlıklı haberden söz konusu tarihte faaliyete geçtiğini anlıyoruz. 

“Tarsus Halkevi’nin Köy Gezileri,” Akşam gazetesi, 13 Ekim 1938

 

Tarsus’ta, Halkevi için Türk Ocağı Mektebi olarak kullanılan 10 dönüm arsanın uygun olduğu tespit edilmişti. Halkevi’nin açılış hazırlıkları için bütün çalışmalar tamamlanmış ve Başkanlığa Parti Teşkilatı’ndan Avukat Fikri Ünlü seçilmişti. Yeni açılan Halkevi’nin ilk etapta Dil Edebiyat ve Tarih, Güzel Sanatlar, Spor, Kitapsaray ve Yayın Kolları’nın faaliyete geçirilmesine karar verilmişti. Hazırlıkların tamamlanmasından sonra Köycülük Kolu’nun da eklenmesiyle Tarsus Halkevi, 23 Şubat 1937’de açılmıştı. Halkevi’nin açılışı şerefine Belediye salonunda 60 kişilik bir ziyafet verilmiş, Türkçe öğretmeni Ethem bey, Sakarya adlı şiirini okumuştu. Halkevi, 23 Şubat’ta açılmasına rağmen binasının tamiri ile genel bir toplantı salonu ilavesine karar verildiği için faaliyetlerini parti binasında sürdürmüştü.

Tarsus Halkevi’nin ilk başkanı Avukat Fikri Ünlü konuşurken

 

Tarsus Halkevi, faaliyetlerini 1937’den 1950 yılına kadar aktif olarak sürdürdü. Halkevi bünyesinde kurulan başta Hars Komitesi olmak üzere, Köycülük Şubesi, Halk Dershaneleri Kolu, Dil, Tarih, Edebiyat Kolu, Ar ve Gösteri Kolu oluşturulmuş. Bu kol ve şubelerce köylerde hasta muayenesi yapılmış, tiyatro temsilleri verilmiş, bando takımı, milli saz topluluğu kurulmuş, folklor araştırmaları gerçekleştirilmiş.

Tarsus Halkevi’nde yetişmiş sanatçılar; sırasıyla tiyatro oyun yazarı Haşmet Zeybek ve oyuncu Erdal Gülver, ressam Ekrem Kahraman ve Ankara Ekin Tiyatrosu kurucusu ve sahibi Faruk Güvenç.

 

Yine Tarsus Halkevi, çay partileri düzenlemiş, üniversitelilere burs vermek için Üniversiteliler Dayanışma Gecesi düzenlemiş, Mustafa Kemal Atatürk’ü, İsmet İnönü, Olimpiyat şampiyonu Yaşar Doğu ve Celal Atik ile Köy Enstitüleri kurucusu Hasan Ali Yücel’i ağırlamış. 1950’de DP iktidarı döneminde kapatılmış olan Tarsus Halkevi 27 Mayıs 1060 ihtilalinin ardından yeniden faaliyete geçmiştir. O tarihten sonra Tarsus Halkevi 12 Eylül darbesine kadar etkinliğini sürdürmüştür.

Haşmet Zeybek’in yazdığı ve ODTÜ Tiyatro Festivali’ne birincilik alan “Irgat oyunundan bir sahne

 

 

Cumhuriyet döneminin bir kültür ve aydınlanma kurumu olarak Tarsus Halkevi

Halkevi’nin kuruluşu ve sonrasını genel olarak anlatan çok sayıda yayınlanmış bildiri ve kitap bulunmaktadır. Öte yandan bunlar dışında, Anadolu’nun çeşitli kentlerindeki Halkevleri ve Odaları ile faaliyetlerine dair çok sayıda bildiri ve kitabın olduğunu da belirtmek gerek.

İşte Anadolu’nun çeşitli ile ve ilçelerindeki Halkevlerine ilişkin çalışmalardan birkaç örnek; “Cumhuriyetin Yitik Modernleşme Mirasına Bir Örnek: Hakkâri Halkevi ve Çalışmaları”, “Ağrı Halkevi Faaliyetleri”, “Yozgat Halkevi (1932-1951)”, “Malatya Halkevi ve Faaliyetleri”, “Muş Halkevi ve Faaliyetleri”, “Afyon’da Kurulan Halkodalarının Okuma ve Yazma Faaliyetleri”, “Türkiye Cumhuriyeti Dönemi Yaygın Halk Eğitimi: Bolu Halkevi Örneği”, “Kocaelinde Halkevinin ve Halkodalarının Kurulması”, “Aydın İli ve İlçeleri Halkevleri Faaliyetleri”, “Halkevlerinde Güzel Sanatlar Çalışmaları: Urfa Halkevi Örneği”, “Halkevleri Sürecinde Cizre Halkevi Örneği” “Cumhuriyet Halk Fırkasının Manavgat Teşkilatının Kurulması ve Halkevinin İnşası” ile Semihi Vural’ın “Mersin Halkevi” kitabı.

Çok uzun zamandır, neredeyse Aratos dergisinin yayına başladığı 2004-2006 yıllarından bu yana Tarsus Halkevi’nin kuruluşu ve faaliyetleri hakkında belge, bilgi ve görsel doküman toplamaya başladım.  Ve bunları Aratos Dergisinin Kasım-Aralık 2021, 108 sayında “1930’lardan 1980’li Yıllara Tarsus Halkevi” adıyla yayınladım. Makalenin sonuna şöyle bir not düşmüştüm, “Bu yazı, Tarsus Halkevi’ne dair yeni belge ve bilgilere ulaştıkça güncellenecektir”

Bu makalenin yayınından sonra Tarsus Halkevi’ne dair yazılı ve görsel pek çok materyale ulaşınca artık bir kitapçığa dönüşebileceğini düşünerek çalışmaya devam ettim.

Sonuçta en azından ulaştığım tüm yeni veriler bir kitaba dönüştü.

Ülkemizin çeşitli yörelerindeki il ve ilçe Halkevleri hakkında yapılmış araştırmalar ve kitaplar var. İşin ilginç yanı Tarsus Halkevi’ne dair bilgi, belge ve görsel malzemenin ne kadar az olduğuydu.

Bu da cumhuriyetin önemli kültür ve aydınlanma kurumlarından biri olan Tarsus Halkevi’ni bir kitap yayını haline getirmeyi zorlaştırıyordu. Yine de ulaştığım bilgi ve görseller ile bir kitaba dönüştü. Bu çalışma bir başlangıç sayılabilir. Kitabı daha bütünlüklü hale getirecek bilgi ve dokümanlara ulaşıldığında elbette geliştirilmiş yeni baskılar mümkün olabilecektir. Tarsus Halkevi’nin 1970’li yıllarına dair bilgi eksiktir. Halkevi’nin düzgün bir kayıt sistemi ve arşiv çalışması var mıydı? Bunu bilmiyoruz, ancak bütün olarak bakıldığında elimizde çok parçalı bir dokümanlar var. Tarsus Halkevi 80 darbesi sonrasında bir iki kez açıldı ve yeniden kapatıldı. Bu dönem ve sonrası ise ancak ileride yazılabilir. 2022, Halkevi’nin 90. Yılı. Tarsus Halkevi ise 85 yaşında. “1930’lardan 1980’lere Tarsus Halkevi ” adlı bu çalışmayı Tarsus’un kültür yaşamına ve aydınlanmasına katkılarından dolayı burada yetişmiş Tarsuslu tiyatro oyun yazarı sanatçı Haşmet Zeybek ve tiyatro sanatçısı Erdal Gülver’in anılarına adadım.

 

Değerli okurlar, verdiği bilgiler için Sayın Uğur Pişmanlık’a gazetem ve şahsım adına

teşekkür ederim.

 

Uğur Pişmanlık Kimdir? 

1961 yılı Tarsus doğumlu olan Uğur Pişmanlık, yarım bıraktığı öğreniminin ardından, Tarsus Amerikan Koleji ve Berdan Tekstil olmak üzere çeşitli iş kollarında çalıştı. Sol siyasetle 1977 yılında tanıştı. 1978’de Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP)’nde ve Sosyalist Gençler Birliği (SGB)’nde devrimci mücadeleye katıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin ardından toplam 8 ay gözaltında ve cezaevinde kaldı. 1990 yılından bu yana Türkiye Komünist Partisi(TKP)’nde ilçe başkanlığı gibi yöneticilik görevleriyle birlikte, bazı seçimlerde partisince Tarsus Belediye Başkan adayı ve çeşitli illerde milletvekili adayı olarak gösterildi. İlgi duyduğu fotoğrafa 1984 yılında başladı ve bugüne kadar 4 kişisel sergi açtı ve bazı karma sergilere katıldı. İlk yazıları ve haberleri 1987’de çeşitli yerel ve ulusal gazetelerde yayınlanmasıyla başlayan gazetecilik yaşamında 1992-1994 arasında İçel’de Katılım gazetesinin Tarsus Temsilciliğini ve muhabirliğini yaptı. Yeni Ülke ve Özgür Gündem gazetelerinin Tarsus muhabirliğini görevini yürüttü. 1994-2001 yılları arasında Dünya gazetesinin Tarsus temsilciliğini yürüttü ve çeşitli gazete ile dergilerde yazıları yayınlandı ve fotoğraflarına yer verildi. Sol gazetesi Çukurova Bölge Temsilciliği ve Tarsus muhabirliğini yaptı. Cumhuriyet gazetesinin Güney/Doğu ekinde yazılar ve haberler yazdı. Yerel ve ulusal pek dergide, sanat, edebiyat, felsefe ve siyaset üzerine yazıları yayınlandı. 2004 yılından bu yana Aratos felsefe dergisini yayınlıyor. Dergi adına Aratos Kültür Sanatevi’ni kurdu. 2011’de kurduğu Aratos Felsefe Okulu’nda Sanatevi bünyesinde dersler veriyor. Antik Çağ’da Tarsuslu Filozoflar adlı kitabı 2010’da Tarsus’ta çekimleri yapılarak belgesel filme dönüştü. İz Tv’de yayınlanan bu filmin ardından yine senaryosunu yazdığı ve yardımcı yönetmenliğini üstlendi, “Assos’ta Felsefe”, “Kölelikten Filozofluğa: Epiktetos” ve “İlk Filozof Thales ve Miletos Okulu” adlı belgeselleri çekti. Aratos dergisinde yayınlanan “Anılarda Kalan Bir Dünya: Tarsus Çıplak Mahallesi” başlıklı makalesi, TRT Belgesel kanalı tarafından Çıplak Mahallesi adıyla belgesel film olarak çekildi. Pişmanlık Mayıs 2011’de çekimleri yapılan belgeselin danışmanlığını üstlendi. 2020 yılında İzmir’in Urla ilçesinde, senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini yaptığı “Rasyonel Bir Filozof: Anaksagoras” belgesel filmini çekti. İçel Tv’de başlayan ve Sun Tv’de devam eden “Aratos’un Penceresinden Felsefe” adlı programı ayda bir gerçekleştirerek, akademisyen, yazar ve sanatçıları konuk ediyor. Senaryosunu yazıp yönetmenliğini yaptığı ve İstanbul’da çektiği “Sokak Şarkıcıları ve Müzisyenleri” belgesel filmi Sun Tv’de yayınlandı. 1987’den bu yana kente gelen konuklar başta olmak üzere, yerli yabancı gruplara yerel fahri rehberlik yapmakta, Tarsus’un tarihi yapılarını tanıtmaktadır. Ocak 2021’de yayın hayatına başlayan Tarsusun Sesi gazetesinin kısa bir süre yayın yönetmenliği yaptı. Aratos Felsefe Okulu’yla birlikte Türkiye genelinde 28 kentte felsefe okulu kurdu. Halen, Aratos dergisinin yayımını sürdürmekte yeni kitaplar ile yeni kitap çalışmalarını yayına hazırlamakta ve belgesel film senaryoları yazmayı sürdürmektedir. Uzun zamandır Tarsus Ansiklopedisi’ni yayına hazırlamaktadır. Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma Vakfı (ÇEKÜL) Yüksek Danışma Kurulu, Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB) Uluslararası PEN Türkiye Merkezi ve Tarsus Gazeteciler Cemiyeti üyesidir. Halk Bilim Sanat Derneği “Özgür İnsan” ödülü sahibidir. Uğur Pişmanlık’ın yayınlanmış Kitapları şunlardır: Kent Masalları (1997), Antik Çağ’da Tarsuslu Filozoflar (2002), Tarsuslu Yazarlar ve Sanatçılar Antolojisi (2008), Tarsus Basın Tarihi (2009), Barış ve Aydınlanmaya Adanmış Bir Yaşam: İsmail Hakkı Öztorun (2010), Gezginlerin Gözüyle Tarsus (2012), Tarsus İşçi Sınıfı Tarihi (2013), Boyun Eğmeyen İnsan (2014), Cumhuriyetten Günümüze Tarsus’ta Tiyatro (2017), Barış ve Sosyalizm Mücadelesinde Aydın Bir Hekim: Sevinç Özgüner (2017), Cumhuriyetten Günümüze Tarsus’ta Sinema (2020). Yeryüzü Olayları (2020), Tarih İçinde Bir Başkent Tarsus (2021), Tarsus Kent Yazıları (2021), Bir Emek Savaşçısı: Arslan Eyce (2022), Antik Çağ Tarsus Olimpiyatları ve Uluslararası Tarsus Maratonu (2022), Türkiye’de İlk Elektrik: Tarsus ve Barajları (2022), Tarsus Çeşme ve Hayratları (2022), Edebiyatta Tarsus (2022), Tarsus Halkevi (2022), Tarsus Bibliyografyası, Tarsuslu Romantik Şair: M. Sami Aşar Yaşamı ve Şiirleri (Monografi), Edebiyatımızda Radyolar, Tarsus Çıplak Mahallesi, Edebiyatımızda Çeşmeler, Toroslarda Bir

 

 

 

 

YAZARLAR

  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 27.1 ° / 18.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19