OKUR KÖŞESİ

Tarih: 20.07.2019 00:01

“Bir Yaşam Öyküsü-Eğitime ve Bilime Adanmış Bir Ömür” Üzerine Bir Yorum

Facebook Twitter Linked-in

Yüce Atatürk ”Tarih yazmak tarih yapmak kadar değerlidir” der. Dolu, dolu yaşamak güzel şey, yaşadıklarını önyargısız, yansız, nesnel ve içten bir dille anlatabilmek önemlidir. Prof. Dr. Süleyman Bozdemir yapıtında bunu çok güzel başarmıştır. Ünlü bir şairimiz “ Marifet iltifata tabidir” der. Akıcı bir dille, roman tadında yazdığı bu gerçek yaşam öyküsü övgüye değer, örnek alınacak bir yapıttır. Fizik biliminde gösterdiği üstün başarıyı yazında da göstermiştir. Keçeli çadırda doğmuş, bir Yörük çocuğunun yokluk ve yoksunluk içinde varoluşu, eğitim ve öğretim basamaklarını en önlerde savaşarak çıkması, yüksek bilimsel düzeye erişmesi üstün bir başarı örneğidir. Atatürk’e, ulusuna ve yurduna olan ödevlerini başarıyla yerine getirmesi, toplumsal ve ulusal çıkarları kişisel çıkarlarının üstünde tutabilmesi, demokrasi kavramına ve gereklerine gönülden bağlı olması onun gerçek bir Cumhuriyet aydını olduğunu göstermektedir.

Artık yok olamaya başlamış, konargöçer Yörük toplumunun destansı öyküsünü yazıya dökerek kalıcı kılmıştır. Aralara yerleştirdiği çoğunu kendisinin yazdığı şiirlerle yapıtını süslemesini bilmiştir. Bilimsel kişiliğinin yanında öykücü- ozan kimliğini de birlikte sergilemiştir.

Eğitimde çok başarılı özgün bir girişim olan köy enstitülerinin kapatılmasıyla yerine getirilen ilköğretmen okulları bu felsefeyi kısmen de olsa bir süre sürdürebilmiştir. Köy enstitülerinden çıkan öğretmenlerin elinde ilkokulu bitirip, seçilerek ve sınavla girdiği Aksu ilköğretmen Okulu’nda beş yıl üstün başarı göstererek Ankara Yüksek Öğretmen Okulu’na seçilmeyi hak etmiştir.

Nitelikli lise öğretmeni yetiştirilmesi için oldukça önemli ve başarılı bir girişim olan Ankara Yüksek Öğretmen Okulu’nu ve eş zamanlı olarak Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Matematik Bölümü’nü bitirmiştir. Okul yıllarını, öğretmenlerini, üniversite hocalarını, arkadaşlarından bazılarını, onda iz bırakan öğrencilerini -güçlü belleğiyle anımsayarak-yazıya dökmüştür, övgüde de eleştiride de aşırıya kaçmadan dürüstçe anlatabilmiştir.

Kısa sürelerle liselerde öğretmenlik yaptığı dönemlerde; arkadaşlarının ve öğrencilerinin takdirini kazanmış, Milli Eğitim Bakanlığından ödüller almıştır. Öğrencileriyle kurduğu sevecen ve içten bağı bugüne değin sürdürmüştür.

Yüce Atatürk’ün “Türk Övün, Çalış, Güven” öğüdüne bağlı kalarak, yükselmesini sürdürmüştür. Bilimsel çalışmalarını daha yükseklere taşıma güdüsüyle yine seçilerek ve sınav kazanarak İngiltere’ye master ve doktora yapmak için gönderilmiştir. Evli ve iki oğlu olmasına karşın oldukça zorlu fiziki ve ekonomik koşullarda Londra’da önce İngilizcesini geliştirmiş, sonra fizik gibi oldukça güç bir bilim dalında, zamanında doktorasını tamamlamıştır.

Yurda dönünce Ç.Ü. Fen- Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü’nde göreve başlamış; iyi bir eğitici- öğretici olarak bilimsel çalışmalarını sürdürmüş, doçentlik ve profesörlük kariyerlerini zamanında tamamlamıştır. Önceki yıllarda olduğu gibi yine öğrencileriyle, arkadaşlarıyla sıkı dostluğunu sürdürmüştür. Bunun örneklerini bu kitapta öğrencilerinin kendisi için yazdığı şiirlerde ve yazılarda görebiliriz.

Çukurova Üniversitesi yıllarında; yerinde duramayan, azla yetinmeyen, hep daha yeni daha ileri güdüsüyle; Hatay Eğitim Yüksek Okulu’nda Müdür, Niğde Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde iki dönem Dekan, KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesinde öğretim üyeliği yapmıştır. Fizik alanında bilimsel çalışma ve yayınlarını sürdürürken, ülke ve toplumsal sorunlarda, eğitim konularında, popüler bilim alanlarında gazete, dergi ve kitaplarda yazılar yazmış ve konferanslar vermiştir.

Benim gibi Yörük Türkmen Kökenli değerli kardeşim, candan dostum Süleyman Bozdemir’i, güçlü belleği ve belgeci ligi ile özyaşam öyküsünü şiirsel bir anlatım ve roman tadında yazdığı bu yapıt için bir kez daha kutluyorum. Onunla övünç duyuyorum. Süleyman bilimsel yetkinliği yanında; ülke sorunlarına nesnel yaklaşımı, yılmaz bir Atatürk sevdalısı ve gerçek bir yurtsever, dirençli ve savaşımcı kimliğiyle anımsanacaktır.

Dostlara verilebilecek en güzel hediyenin kitap olduğunu düşünürüm. Süleyman’ın yazdığı bu kitabı dostlara hediye edebileceğim en uygun bir armağan olarak görüyorum.

Emekli olup bir köşeye çekilme yerine, yaşadıkça üretmek isteyen Süleyman’dan yeni kitaplar yazmasını beklerim.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —