Oysa öz yurdunda;
Deccal denildi, lanet okundu,
Büstleri kırıldı, anıtları kanla boyandı, ayyaş oldu, dinsiz diktatör sayıldı,
Ceddine, hanesine dil uzatıldı,
‘Keşke Yunan kazansaydı’’, ‘O’nu seven cenazeme gelmesin diyenler oldu,
Eliyle kurduğu resmi makamlar adını anmaktan imtina ederken resmi törenlerde adını telaffuz edenler takibe alındı,
Marşları alerji yarattı,
İlan ettiği Cumhuriyete ‘parantez’ ‘reklam arası‘ denildi.
İnsanlar her 10 Kasım saat 9’u 5 geçe, sifon çekmeye çağrıldı.
DEHA
Yedi düvelin işgali altındaki savaş yorgunu Anadolu’da ulusal direnişi başlatan Mustafa Kemal bizim için olduğu kadar, dönemin mazlum ulusları için de emperyalizme karşı ümit aşılayan, model oluşturan bir zaferin simgesiydi.
Cumhuriyet, bayrak, İstiklal marşı ile özdeşleşmişti.
Askeri ve siyasi dehaydı.
Yapılan haksızlıklar, yaratılan mağduriyetler bir ulusun kalbinde yaşayan aziz hatırasına saygı ve sevgiyi pekiştirdi, fikirlerini daha da yüceltti.
Kurucu lider Mustafa Kemal Atatürk’ün geçen yüzyıldan iz bırakan büyüklüğü, uluslararası arenada da giderek daha yüksek sesle kabul görür oldu.
Tarihte iz bırakan kahramanlık, liderlik, devlet adamlığı ve düşünce adamlığı söz konusu olduğunda her zaman ilk akla gelen şahsiyetler arasında yer aldı.
SAVAŞTAN BARIŞ
Acımasız bir küresel savaşta karşı cephede yer almış olmalarına rağmen Avustralya ve Yeni Zelanda ANZAK ruhunun Mustafa Kemal gerçeğini saygıyla karşılayan tutumları barış timsalidir.
Tarihte bir devri batıran Çanakkale Savaşlarının Türk komutanını önce askeri daha sonra siyasi deha olarak kabul eden ANZAK hissiyatı Atatürk’ün hatırasına bir ‘’savaşan taraftan’’ beklenmeyen boyutta saygı gösteregelmiştir.
ATATÜRK BOĞAZI
Bugün Avustralya ve Yeni Zelanda’da en bilinen müze ve meydanlardaki hatırlatmalara ilaveten en ücra köy ve kasabalarda dahi bir Anzak, Gelibolu anıtı veya Atatürk’ün ANZAK annelerine muhatap mesajını görmek mümkündür.
ANZAK askerlerini taşıyan filolarının 1914 yılında sefere başladığı Albany körfezine Atatürk Boğazı adı verilmiştir.
‘’Atatürk Boğazı’’ dünya haritasında Atatürk adı taşıyan tek coğrafyadır.
ATATÜRK’ÜN MEKTUBU
‘’Bu Memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar.!
Burada bir dost ülkenin toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz.
Sizler Mehmetçikle yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar.! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır.
Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuştur’’
Mustafa Kemal Atatürk 1934
BİZLER DE ATA DEMEK İSTİYORUZ
Atatürk’ün 1934 yılındaki Anzak törenleri vesilesiyle Anzak annelerine mesajı bugün de Avustralya ve Yeni Zelandalıların hafızalarında aynı sıcak duygularla yer almaktadır.
Atatürk’ün mesajına Çanakkale’de oğlunu kaybetmiş bir ANZAK annesi aynı hissiyatla cevap verir;
‘’Alicenap sözleriniz, Gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını hafifletip, gözyaşlarımızı dindirmiştir.
Biz analara teselli bahşettiniz. Yavrularımızın ebedi uykularında huzur içinde istirahat ettiklerinden artık kuşkumuz kalmadı.
Majesteleri kabul buyurursa bizler de size ‘’ATA’’ demek istiyoruz.
Çünkü evlatlarımızın mezarları başında söylediğiniz sözler bir öz babanın sözleri kadar yücedir.
Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük ATA’ya tüm analar adına sevgi, saygı ve şükranla.
Avustralyalı bir anne’’
