Mehmet BABACAN, Eğitimci- Yazar ve Şair


 HEY GİDİ GÜNLER


 Eskiden yılbaşını dört gözle beklerdik.

     Piyango değildi beklediğimiz.

     Dansözü beklerdik dansözü.

     Sahnede bir, beynimizde bin kez kıvıran dansözü.

     Hayallerimizle öyle süsler, öyle donatırdık ki onu,

dansöz bir kat daha dansözleşirdi.

     Yıl boyu bahtımıza ne çıkarsa çıksın, sonunda dansöz

çıksın yeterdi.

      Ya şimdi?:

     Dansöz yerine kem söz çıkıyor.

     Gün boyu sahnelerde siyasilerimiz veryansın ederken,

nutuk attığı insanlar, sanki kapı bir komşusu değilmiş gibi.

     Sanki ilinden, içlerinden yurttaşları değilmiş gibi.

     Sanki Allahın yarattığı bir insanoğlu insan değilmiş gibi.

     Sözlüklerdeki siyaset tanımının yanına “ Bu tanıma

uymayanlara yuh olsun” diye mi yazmalı?

     Eski zamanlarda da insanlar birbirlerini eleştirirlerdi.

Ama nezaketi hiç bırakmazlardı.

     Küfürlerini bile sözcüklere sarar, bir edebi hoşgörü  

peteği halinde sunarlardı birbirlerine.  

     Onlarca yılı aşabilmiş bir örnek var elimizde:

     Nefi, hicivleriyle de ünlü bir Osmanlı şairidir.

     Tahir Paşa da Divan’da yeri olan bir Osmanlı paşası.

     Nefi’nin eleştirisine kızan Tahir Paşa, bir toplantıda

     “ köpeğin biridir, ürmüş”  diyerek tepki gösterir.

     Bunu duyan Nefi’nin yanıtı şöyledir:

     “ Bana Tahir Efendi kelp demiş

        İltifatı bu sözde zâhirdir

       Maliki mezhebim benim zira

       İtikadımca kelp Tahir’dir.”  

     (  Tahir= Temiz/ Kelp= Köpek/ İltifat= ilgi, beğenme/

Zâhir= Açık, görünen/ Maliki= Dört mezhepten biri/

İtikat= İnamç, kanaat)

     Görülüyor ki sanat küfre bile tarihi bir değer biçebiliyor.

     Oysa ulaştığımız uygarlık sürecinde o kadar çok güzellik

ver ki…

     Küfür derecesinde olmasa da “ Ham sözcükler” de az

değildir.

     Ayrı ayrı insanlar oluşumuz ne kadar doğalsa, ayrı ayrı

düşünmek de o kadar doğaldır.  Bu doğallıklar kadar

hakkımız olan bir başka doğallık daha vardır ki o da

birbrimizi eleştirebilme hakkımızdır. Bu hakkı kullanırken

beynimize, yüreğimize ve dilimize İki cümle düşmeli:

“ Ben bir insanım”, “ Karşımdaki de bir insan”

     Zam dediğimiz bir kavram var kültürümüzde. 

     Sahip olduğumuz ana değerin üstüne bir yığılmadır bu.

İsteğimiz yönündeyse mutlu eder bizi.

     Ya da istem dışı bir artışsa son derece rahatsız eder,

suçlu aramaya götürür.

     Sanır mısınız ki zam sadece maddi ya da ticari metalara gelir.

Sözlere de, tavırlara da zam gelir. Hem öyle gelir ki küçümseme,

mimik, jest ve imgelerin de yardımıyla deli eder insanı.

     Bu boyutun bir de küfür aşaması vardır ki insan olmakla asla

bağdaşmayacak bir eylemdir.

     Haa övgü zammına diyecek yoktur. Sözleri şiirleşmiş, jest ve

mimikleri tablolaşmış övgüler karşısında akan sular durur.

     Övgülerden çokça kadınların hoşlandığı sanılır. Aslında açık

verdikleri için öyle görünür.

     Oysa erkeklerin onca saçma- sapan yiğitlik gösterileri övgüye

hasretlikleri yüzündendir.   

      Ayıp değil ki övgü. Övgünün ana ekseni sevgidir zaten.

     O nedenle, yürek rahatlığıyla söylenebilir ki:

     Tanrı Tanrılığıyla, peygamberler de peygamberlikleriyle 

vazgeçememişler övgüden…

     Bir yılbaşı hayaliyle çıkmıştık yola.

     Nerden nereye geldik.

     Sözü getirip övgüye bağladık.

     Böyle bir aşamada sevgilimiz düşmez mi aklımıza?:

     Biz çağırmasak da o DAVETSİZ gelir:

 

                Niye düştün aklıma durup dururken

                İlk kadehteyim daha vakit erken

Sırası mı şimdi

Özlem melteminde uçup gelmenin

Kirpik uçlarında şebnem olmanın

Sırası mı şimdi

 

Oysa vakit gelecek

İzin çıkacak Erenlerden  

Kadehlerin bir bir gül açtığı yerden

Bir hoş olacak âlem

En hoş olacak o dem

Sürgün edeceğiz gamı/ kederi

Yıldızları çapkın gecelerden

 

Yaz gülleri açacak o sonbaharda

Seni söyleyecek bütün şarkılar

Seni göreceğim tüm aynalarda

Deli/ divane olacak gene yürek

 

Sonra süzülerek

Gelip düşeceksin kadehime

Kevser kesilecek kahrından rakım

Kehribar saçlarında gülüm

Anason kokacak

                                

                    

 

 

 

 

 

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51