Ahmet DUMAN


Acaba Neden Kaçmaya Çalışıyorlar?

durup dururken değil herhalde!


                                                                                                              

Müslümanlar kıpır kıpır hiç kimse yerinde durmuyor! Herkes kaçmaya çalışıyor. İnsan doğup büyüdüğü havasıyla suyuyla beslendiği dağlarında tepelerinde türküler söylediği vatan dediği topraklardan neden kaçar yahu? Hele Afganlar ölümüne kaçıyorlar…

Az da değiller: Milyonlarca insan hem de taşı sıksalar suyu çıkarabilecek güç ve görüntüde milyonlarca insan! Haber filmlerinde sizde gördünüz: abd nakliye uçağından hızlı koşuyorlar!

O haberi izlerken benim aklıma gelen sizin de aklınıza gelmiş olmalı: Hep birlikte geri dönüp kendilerini oradan kaçmaya zorlayanların üstüne yürüseler tükürükleriyle boğarlar! Değil mi? 

Ama dönmüyorlar dönemiyorlar sadece kaçıyorlar. Kaçtıkları ya da kaçmayı amaçladıkları yerler de din kardeşlerinin ülkeleri değil! Kafirlerin ülkesi!

Bu göç veya mültecilik (hepsi aynı anlamda) işine uzun zamandır kafa yoruyorum ama yaklaşık 50 yıldır anlayamadığım bir şeyler var. Örneğin, Fransa’da Cezayirli çok. İşçi olmuşlar memur olmuşlar belki çift çubuk sahibi olanlar var. İngiltere’de neredeyse Hindistan kıtasından daha çok çeşitli renk ve ırktan Hintli var! Bu insanlar, kendi ülkelerini sömürge olarak yıllarca kullanmış çıkarmak istedikleri zaman da acımasızca kan dökmüş bu zalim ülkelerde yaşamak ekmek paralarını kazanmak zorundadırlar. Fransızların Cezayir’den çıkmamak için ne kadar kan döktükleri 20. Yüzyılın acı gerçeklerindendir. İngilizler de Hindistan’ı her halde çiçeklerle bando mızıkayla terk etmediler… Düşününce tuhaf şeyler geliyor insanın aklına: İnsan düşmanıyla her an yüz yüze gelmekten hoşlanır mı? Bilmem.  

Biz Müslümanlar kendi dinimizi diğer dinlerden çok üstün görürüz. Kendi peygamberimizi de diğer peygamberlerden. Bize göre en iyi din bizimki, bize cennet garanti! Birkaç küçük ritüel de tamamlanırsa hatta yaşarken bile daha Cenneti Ala’da yeriniz hazır! Müslümanların bir diğer özlem ve istekleri ise sözünü ettiğim ritüelleri yaşayacak bir ülkede olmak. Hep söylerler ya “dinimizi yaşayamıyoruz” işte bu önemli bir kriter: Dini yaşamak. İslam dünyasında yaşayan milyonların çoğunluğu öteki dünyayı çok istiyorlar, ama bildiğimiz bir öteki dünya değil bu; cennet! Kesinlikle cennet! Ancak dinini yaşayabilirse bu isteğine kavuşabilecek!

Gelgelelim, Afganistan’da yaşananlara baktığımızda bir gerçek ortaya çıktı: Cennet’e gitmenin bir maliyeti var, dünyevi bir maliyet; en azından bir pasaport ve abd vizesi!           

Müslüman ülkelerin tümü birbirlerine çok benzeyen yönetim biçimleriyle ve yöneticiler tarafından yönetiliyor. Bu yöneticiler çoğunluğun içinden bazen rastlantıyla bazen de tanıyarak bilerek ve isteyerek seçilmiş insanlar. Seçildikten sonra pırıl pırıl apoletli üniformaların, lüksün ve şatafatlı sarayların içine gömülen bu yöneticiler de Müslümanlara cennet yolunu açacak eylem ve icraatta bulunmuyorlar hiçbiri doğup büyüdükleri hali hazırda yaşadıkları ülkelerde inançlarına uygun yaşayamıyorlar. Fakat o, apoletleri pırıl pırıl lüks ve şatafatlı yaşamlar süren liderlerinden de vaz geçemiyorlar. Onlarsız cennet düşü kuramıyorlar ve göstermelikte olsa yapılan seçimlerde oy verdikçe veriyor omuzlarında taşıdıkça taşıyorlar. Bir süre sonra liderlerinin cenneti yeryüzünde bulduklarını anlıyorlar ama iş işten geçmiş oluyor. Artık liderleri kendi şahıslarının ve yakınlarının cennet işlerini çözümlemekten zaman ve fırsat bulamadıkları için ümmetin cennet işlerini savsaklamaya başlıyorlar.

Liderlerine söz geçiremiyorlar, karşı çıkmaya da korkuyorlar geriye ne kalıyor: kaçmak!

Hem de ölümüne kaçmak!

 

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05