Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR

Tarih: 03.09.2019 14:25

ADANA, EYLÜL’Ü VE BİZİ BEKLER

Facebook Twitter Linked-in

Bazen bir deniz kenarındaki rüzgârın uğultusu gelsin ister kulağına bazen de hareketli caddelerin kalabalığında söylenen neşeli şarkılar.

Bazen her şeyi geride bırakıp dönmeme arzusu hisseder bazıları, sonra bir kenarda durup sakinleşmeyi bekler. Bazen de tüm sevdiklerini sığdırıp yüreğine, her fotoğraf karesinde onları da yanında götürür.

Herkes bir yerlere gider yazları.

Kimi bir kalbe kimi de hayallere. Mesafelere sığmayan, tadı hep aynı lezzetle anılan yolculuklar, kucak açılan kolların sarmalaması kadar iyi gelir önce hayallere, sonra yorgun zihinlere ve bedenlere.

Oysa şehirler hiçbir yere gitmez.

Onlar hep uğurlar, hep kucak açar. Sessizliğin hâkim olduğu hüzünleri yaşar. Gururlu bir sevgili gibi arkanızdan seyreder. Kısa süreli ayrılıklardır bunlar, bilir.

Gündüzün gamsız rehavetini, yapışkanlığını, ağır aksak ilerlemekte tereddüt eden dakikalarını, tembelliğini sırtında taşımaktan yorulmuş olsa da kısa süreli bu yalnız kalışları, kendine bir çekidüzen verme fırsatı olarak görür.

Sessiz hafta sonlarını, sakin yazları geçirirken özlemle bekler. Geniş caddeleri yine neşeli kahkahalarla çınlayacak, yine keyifli adımlarla dolaşılacak, yol kenarlarındaki ağaçlar sarısını yeşile terk edecektir.

Aylardan Eylül’se, gidenler hep dönecektir, Adana biraz daha neşelenir.

Bir dahaki sonbahara kadar sıcağından kaçanlar, rutubetli bulutlardan uzaklaşmak isteyenler, sırtından damlayan tere, yüzüne yapışan buhara katlanmak zorunda kalanlar ve yıllarını bu güzel şehirde geçirmiş olanlar yüzünü hep Eylül’e döner.

Er-geç bir sonbahar hikâyesi de başlayacaktır bu şehirde, nereye giderlerse gitsinler, Adanalılar hep bunu bekler.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —