Serdar Erkan


ADD GENEL KURULU VE 100. YILDA  ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYİ YİNE VE YENİDEN ANLAYABİLMEK

Cumhuriyetin 100. Yılında, ideoloji gibi gösterilerek sıradanlaştırılmaya çalışan, hala bu yüzyılda BENZERSİZ ve TEKİL olan ‘Atatürk’ün vizyonunun’ yeniden güncellemesi, tartışılması  ve kavranması gerekiyor.


70 bin üyesi, 378 şubesiyle Dünyanın en büyük Demokratik Kitle Örgütlerinden biri olan, 1990 yıllarda, kurucuları, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi bir çok üyesini  siyasi cinayetlerle katledilerek büyük bedeller ödeyen, Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) Merkez Genel Kurulu  25-26 Eylül 2021 tarihinde Ankara’da toplandı.  ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik Tesislerinde Demokratik ve son yıllarda özlediğimiz katılımcı-çoğulcu ortamda ve olgunlukla, Türkiye’nin dört bir yanından gelen delegelerle gerçekleştirildi.

ÇOĞULCU ÇARŞAF LİSTE BİRLEŞTİRİCİ OLDU

ADD’nin demokratik tüzüğü gereği, birbirinden değerli adaylar beş listede yarışarak, ADD’nin, katılımcı-çoğulcu anlayışla oluşturduğu tüzüğü gereği ‘çarşaf liste’ yöntemiyle seçildi. (Çünkü blok liste, tek adam listesi olup, salt kazanma odaklı ve kurumları hep ayrıştırıp, kutuplaştırmıştır).

Türkiye’deki en demokratik seçim yöntemi olan çarşaf listenin sağladığı olanakla, ADD genel kurulunda hiç bir listeye dahilolmadan, isteyen her üye dernek organlarına bağımsız aday olabildi.

Bu yönüyle, çarşaf listeler demokratik, katılımcı-çoğulcu, yarışmalı ve tüm delegeyi kucaklayan, örgüt içi kırgınlıkve küskünlükleri önleyen özelliktedir.

Böylelikle, Prof. Dr. Ahmet Saltık’ın dirayetli ve başarılı divan başkanlığında, genel kurula katılan delegeler, her listeden ADD nin 2023 teki 100. yıl vizyonuna uygun, örgüte katkı ve emek veren ve verebilecek nitelikli adayları belirleyerek tek liste içinde birleştirdi.

Toplam 27 kişilik asıl yeni yönetim kuruluna, ADD Konya Şube önceki başkanlarından M. Hüsnü Bozkurt önderliğindeki listeden 14 üye, E.Amiral Türker Ertürk listesinden 2 üye, Ayhan Yalçınkaya listesinden 2 üye, ADD önceki GYK üyesi Tolga Kale listesinden 9 kişi girdi.

Gençlerin, Onur Akyüz’ün öncülüğündeki 19. Tümen Listesi’nden 5 oy farkla, yönetime giren olmasa da büyük bir oy aldılar, gençler gelecek için umut verdiler. Umuyorum ki 19. Tümen yürüyüşüne devam edecektir.

Denetim ve Disiplin Kurulları da benzer şekilde karma olarak oluştu. Genel kurul oy birliği ile kabul edilen sonuç bildirgesi ile taçlandırıldı.

ADD Mersin delegeleri, önceden yaptıkları hazırlık toplantıları ve yayınladıkları bildirge ile bu ortamın oluşmasında ve sonuç bildirgesi önergesinin kabulünü sağlayarak ve  bildirge hazırlama komisyonunda  katkı verdiler.

100. YILINDA ATATÜRK TÜRKİYESİ,  BÖLGESİNDE YILDIZ GİBİ PARLIYOR

Bölgemizde Iraktan  Kuzey Afrika’ya, ve Sudan’dan Afganistan’a ; Kıbrıs -Türk Cumhuriyetinden, Kazakistan’a uzanan Türk Dünyasında, 20. Yüzyılda  Atatürk Türkiye’sini örnek alarak, ‘milli egemenliklerini’ sömürge valilerinden, emperyal devletlerden, Krallardan, Sultanlardan, Emir’lerden alarak mazlum milletlerin kurdukları üniter (ulus) devletler, 21. Yüzyılda emperyalizmin “demokrasi getiriyoruz” yalanlarıyla başlatılan “Büyük Ortadoğu ve Arap Baharı” projesi ile paramparça oldular.

Emperyal destekli, taşeron etnikçi ve dinci terör gruplarının elinde iç savaş ve  kaos ortamlarına sürüklendiler.

Milyonlarca kadın, erkek, çoluk çocuk öldü veya yetim ve sakat kaldı. Milyonlarca kişi evlerinden yurtlarından göçtüler, mülteci durumuna düştüler, yurtsuzlaştırıldılar. 14 bin yıllık yerleşik insanlık tarihinde böyle bir zulüm hiç yaşanmadı.

Son aylarda, ABD nin yıllarca ‘sözde demokrasi getirmek için’  diye savaştığı Taliban Terör Örgütü(TTÖ) ile anlaşarak, Afganistan’dan aniden çekilmesiyle, başta Afganlı kadınlar olmak üzere, Afgan halkının sahipsiz ve ortada bırakılması, emperyalizmin kaos ve savaştan beslendiğinin, yoksul halkların ‘umurunda olmadığının(kullan-at) en somut kanıtıdır.

 Irak, Suriye ve Afganistan’da  yaşananlar, emperyalizme güvenerek ‘onunla iş tutan demokrasi havarilerine ve  yerli işbirlikçilerine’ çok önemli bir ders olmalıdır. Emperyalizm, şimdide Müslüman halklara esin kaynağı olsun diye TTÖ’nü Pakistan, Türkiye ve Katar la birlikte meşrulaştırmaya çalışıyor.

NEDEN ATATÜRK TÜRKİYESİ 21. YÜZYILDA AYAKTA KALABİLDİ?

2000 yılların başında, NATO ülkesi ABD Dışişleri bakanı Condelezza Rice’ın açıkladığı, teorik alt yapısını  Samuel Huntington’un  hazırladığı, BOP yıkım projesi ilan ediliyor.

23 ülkenin sınırlarının ve rejimlerinin değişeceği ifade edilen BOP yıkım projesinde, NATO üyesi Türkiye’nin de adının ifade edilmesi ve yetmeyip Türkiye başbakanın projenin eşbaşkanı atanması büyük bir skandaldır.

Atatürk Cumhuriyeti 2023 de yüzüncüyılında bölgesinde (misak-ı milli) üniter yapısını koruyarak toprak bütünlüğünü kaybetmeden ve laikliğin tasfiyesine izin vermeden ayakta kalan tek Laik Cumhuriyet oldu.

Bu başarısını,  ‘batının ılımlı islam’ diyerek şirin göstermeye çalıştığı, emperyalizmin , NATO-Kontrgerilla  eşliğinde, 1945-1990; 1990- 2016; 2017-2021 ve devam eden dönemlerinde, Atatürk’çü aydınlara karşı yürütülen sırasıyla, görevden uzaklaştırma, cinayet, hapisler ve son olarak dönüştürücü ,örtülü ve açık operasyonlarla ‘siyasallaştırılmış islam’ın adım, adım önünü açarak iktidara getirmiş ve sürdürmektedir.

Son 20 yılda AKP iktidarının, Atatürk Cumhuriyetine verdiği ‘ağır tahribatave kutuplaştırma çabalarına’ rağmen, Anadolu halkının, 1071 den buyana Anadolu antik medeniyet kültürleri ile, Selçuklu-Karamanoğlu-Osmanlı- Türkiye Cumhuriyeti kültürünün tam bağımsızlık ekseninde kaynaşarak ortaya çıkan, ‘barış içinde birlikte yaşama sentez kültürü’ ile Atatürk’ün   YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ vizyonunu‘içselleştirmesi’ ve ‘5 Şubat 1937 de  ‘laiklik ilkesinin anasayamıza girişi ile kurumlaşması’ sayesinde  başarabilmiştir.

100. YILDA YİNE VE YENİDEN ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE ANLAYIŞI

Cumhuriyetin 100. Yılında, ideoloji gibi gösterilerek sıradanlaştırılmaya çalışan, hala bu yüzyılda BENZERSİZ ve TEKİL olan ‘Atatürk’ün vizyonunun’ yeniden güncellemesi, tartışılması  ve kavranması gerekiyor.

Çünkü, Atatürk’ün vizyonuna, 10 Kasım 1938, saat 09:05 den sonra, soldan, sağdan, ve devletten (NATO’cu, yeni mandacı, darbeci, holding üyesi, faşist rejimler) gelen saldırılarla dejenere edilerek,  gerçek ekseninden uzaklaştırmaya çabaları hep oldu. Ancak, bugüne kadar yaşananlar gösterdi ki;

her etnik kökenden ve inanıştan Anadolu halkı ‘Sarı Paşa’sının vizyonuna sahip çıkarak’, bu saldırılara ve aşırılıklara pirim vermedi.

Bunun nedeni nedir?

Bu sorunun yanıtını Atatürk’ün vizyonu hakkında bildiklerimizi, hep beraber yeniden gözden geçirerek, tartışıp, yeniden anlamaya çalışarak yorumlamamız gerekiyor. Bu nedenle, tüm yurttaşlarımızı, aydınlarımızı ve okurları, bu köşede  bu konunun üzerinde düşünmeye, tartışmaya ve görüş bildirmeye davet ediyorum.

Bu tartışmaya bir başlangıç olması açısından, bu tartışmayı üç başlıkta yapmakta yarar olduğunu düşünüyorum.

İlki, sosyolojik ve tarihsel nedenler,

ikincisi, Cumhuriyetin varoluşşal(ontolojik) nedenleri,

üçüncüsü de, Türkiye Cumhuriyetin Anayasal Mimarisini oluşturan temel ilkeler olarak ele alınabilir.

Sosyolojik ve tarihi nedenler, 1071’den beri, orta Asya’dan Anadolu topraklarına taşınan şamanizmle birlikte bugüne dek oluşan yeni kültürel sosyolojik sentezlerdir.

Cumhuriyetin varoluşsal(ontolojik) nedenlerin giriş kapısı, 1919 Amasya Bildirgesi(ya istiklal, ya ölüm) ile somutlaşan ‘tam bağımsızlık’ ilkesi; diğeri çıkış kapısı olan ‘yurtta barış, dünyada barış’ (savaş zaruri olmadıkça cinayettir) ifadesidir

Cumhuriyetin yapısal mimarisine giden yolda, 1919 dan 1938 e kadar adım adım, ‘milli egemenlik, kayıtsız şartsız, milletindir’ ruhuyla birlikte misak-ı milli anlayışının anayasaya yerleştirilen  altı temel(Cumhuriyetçilik, Ulusalcılık, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik ve Devrimcilik) kuruluş ilkesidir.

Gelecek yazılarımızda bu konulara ,okurlardan da gelebilecek çeşitli görüşlerle değineceğiz.

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22