Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


ASYA PASİFİKDE NELER OLUYOR

Küresel denge mücadelesi şaşırtmaksızın devam ediyor. Bir yanda Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken, Pasifikte de zaten var olan Çin-Tayvan gerginliği artırıldı. Her iki gelişmede de başrolde ABD var. ABD, yarattığı gerginliklerle, rakip olarak gördüğü güçleri sahada deniyor görünümünde.


ABD, küresel güç dengesi mücadelesindeki iki önemli rakibini sahada deneyerek, kendine uygun bir strateji belirleyecek gibi. Rusya’nın sahadaki durumu ABD’nin elini güçlendirirken, ABD, Çin üzerinden de yeni oyunlar kurguluyor.

Soğuk savaşın başından itibaren bir güç dengesi olarak kabul edilen Rusya,Afganistan yenilgisi sonrasında bir takım lokal başarılar sağlamış olsa da farklı bir ülke ile olan ilk mücadelesinde, Ukrayna bölgesinde, kendinden beklenenleri veremedi ve kısa sürede bitmesi öngörülen savaş sürekli uzamakla, Rusya için önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Görüldü ki Rusya, nükleer caydırıcılığı bir kenara bırakılırsa, hiç de süper güç kapasitesi gösteremiyor. Bu arada, Dünya tahıl kriziyle bir çıkmaza sürüklenirken, Türkiye’nin girişimi ve diplomatik başarısıyla, Odesa- İstanbul istikametinden bir deniz tahıl yolu açılarak,Dünya bir nebze olsun rahatlatıldı. Türkiye’nin girişimi ve Rusya, Ukrayna ve BM katılımıyla bir kriz aşılmış gibi görünürken, bu savaşla, Rusya’nın büyük bir itibar kaybına uğramış olması, önemli bir realite.

ABD, kuzeyde kendisini oldukça oyalayan bir sorunu kısa sürede ekarte ederek, Pasifik bölgesinde her geçen gün rekabeti kızıştırarak, süratle, ABD karşısına yeni ve önemli bir denge unsuru olarak çıkmayı planlayan, Çin ile mücadelesine odaklanmak istemindeydi. Rusya’nın Ukrayna karşısındaki durumu ABD için yeterli koşulu sağladığından, ABD, doğrudan Çin üzerinde odaklanmaya başladı.

ABD’nin,Rusya-Ukrayna gerginliğinin savaşa dönüşmesiyle ortaya çıkan görünümden sağladığı tecrübeyle, güç dengelerinde en önemli rakiplerinden bir diğeri olan Çin’in de sahada denenmesi kararını verdiği ve bu doğrultuda Çin-Tayvan gerginliğini tırmandırdığı görülüyor.

Çin, Pasifikte gücünden taviz vermek istemezken, ABD, Çin’i bu doğrultuda girişimlerle zorlamaya başladı bile.

Bir anda ve spontane bir gelişme gibi gösterilen, ABD Temsilciler Meclisi Başkanının Tayvan’ı ziyareti, görebilen gözler için hiç de spontane değil ve oldukça da planlı izlenimi veriyor. Çin’in, halen kendi eyaleti olarak görmeye devam ettiği, tartışmalı bir ülkeyle diplomatik ilişkileri geliştirmek, bir yerde, o ülkeyi tanımak anlamına da geleceğinden ve başarılı bir girişim aportta bekleyen diğer güçler için de cesaret verici bir eylem olacağından,kabul edilemezliği ile Çin’in Tayvan’a müdahalesi beklentisi yaratıldı.

Çin’in tüm karşı çıkışlarına rağmen, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı, Tayvan’ın başkenti kabul edilen Taipei’ye gitti.  Aynı gün, taraflarca yapılan açıklamalar dikkat çekiciydi. Çin, bu durumu çok net eleştirir ve askeri boyutta tedbirlerle müdahale görünümü verirken, ABD, bu ziyaretin tamamen ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin inisiyatifi ile gerçekleştiği söylemini öne çıkararak, olası bir müdahalede, kenara çekilmiş izlenimi vermek istedi. Ancak, görünüm hiç de öyle olmadı. Nancy Pelosi,tamamen resmi ve üzerinde United States of America yazan ve ABD bayrağı taşıyan bir uçakla Taipei havalimanına inerken, resmi protokol tarafından karşılanıp, misafir edildi. Çin, bu durum karşısında derhal silahlı kuvvetlerini teyakkuz durumuna geçirirken, ABD tarafında, Nancy Pelosi’yi taşıyan uçağa, Çin tarafından herhangi bir müdahaleye karşılık vermek üzere, silahlı kuvvetlerine yetki verildi.

Dünya nefesini tutmuş, üçüncü Dünya savaşının ufak bir kıvılcımla çıkmasını beklerken, şimdilik sağduyu üstün geldi. Ancak bu gelişmeyle, ABD, Çin karşısında bir sıfır öne geçmiş oldu. Çin’in bu gelişmeye tepkisi, Tayvan çevresinde kapsamlı bir tatbikat olurken, bu hamle, Çin’in itibar kaybını engelleyemedi.

Bugün, tüm Dünya gelişmeleri dikkatle izlerken, ABD bir diplomatik başarı daha sağlayarak, Çin’in sağduyu ile hareketle,doğrudan sıcak çatışmaya yönlenmeyeceğini de görmüş oldu. Önümüzdeki süreçte, ABD, bu gelişmeyi zorlayıcı hamlelerine devam ederse, edindiği intiba ile bir strateji belirlediği net olarak görülecek.

Peki, bu gelişmelerle, üçüncü Dünya savaşı çıkacak mı? Üçüncü Dünya savaşı, zaten yaşanan gelişmelerle başlamış durumda. Ancak, bu gelişmeler güç odakları arası yıpratmalarla devam ederken, güç odakları arasında, doğrudan bir sıcak çatışmaya dönüşmeyecek gibi görünüm veriyor. Çünkü tüm taraflar, bir üçüncü büyük savaşın getirilerini, net olarak öngörebiliyor.

Can UĞURATEŞ.

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00