Atatürk Cumhuriyeti, iç ve dış faşist saldırılara karşı, yine onun öz değerleri olan özgürlük ve bağımsızlık bayrağı altında, bu bayrağa inanan tüm ulusal güçlerin elbirliğiyle savunulup korunabilir.
Atatürk Cumhuriyeti’nin, demek ki Türk ulusunun asıl düşmanları, dinci, ırkçı, etnik ve komünist faşistler olagelmiştir.
Bu iç cumhuriyet düşmanlarının başta gelen destekçileri de, hep faşist süper güçler, İNGİLİZ-ABD VE RUS SÖMÜRGECİLİĞİ olmuştur!
* Bu dış ve iç özgürlük ve bağımsızlık düşmanlarını;
* Bu insancıl Misak-ı Milli'mizin ve birleştirici Türk ulusluğunun dış ve iç düşmanlarını;
* Bu kapitalizmi de komünizmi de demokrasinin gerekleri açısından reddedip, her ikisini de aşan demokratik ekonomik düzenle Türk ulusunu sanayi uygarlığı çağına taşıyan Atatürkçü ekonomik kalkınma düşmanlarını,
* Bu "Yaşamda en doğru yol gösterici, bilimdir!" diyen bilimsel, demokratik eğitim düşmanlarını;
* Bu ulusumuzun en iyi yarısı YÜKSEK TÜRK KADINLIĞINI, eşit insanlık onuruna kavuşturan Cumhuriyet devrimleri düşmanlarını,
özetle bu Atatürk Cumhuriyeti düşmanlarını, tüm kışkırtıcı oyunlarıyla birlikte etkisiz kılıp yenmenin tek yolu da, yine Cumhuriyetimizin üzerine kurulu olduğu özgürlük ve bağımsızlığa, her özveriyi sergileyerek, her kışkırtıcılık oyununu bozarak, bilinçle sahip çıkmaktır.
"Özgürlük ve bağımsızlık bizim karakterimizdir!" diyerek sahip çıkmaktır.
Çünkü Türk ulusu ve Türk yurdu, ancak "özgürlük ve bağımsızlığı öz niteliği olarak benimseme, özümseme" bilinciyle varlığını koruyabilir!
Siyasal parti genel başkanlarına suikast kurulması; bunların olmamasından sorumlu en yüksek yöneticilerce, suikast girişimlerini, ilkinde "Tepkinizi gösterdiniz, artık dağılın." diye geçiştirilmesi; ikincisinde "Bu daha bir başlangıç; görün daha neler olacak!" gibi açık kışkırtma anlamına gelebilecek bildirimle karşılanması; bir parti binasının İzmir gibi bir büyük kent merkezinde "katliam" yapmak üzere basılabilmesi, ... uygar insanlığa örnek Atatürk Cumhuriyetine yönelen çok ağır, çok ileri aşamaya varmış, çok yönlü, "DANIŞIKLI DÖVÜŞLÜ", iç ve dış faşist saldırılar karşısında bulunduğumuzun kanıtlarıdır, kanısındayım.
Ulus ve Cumhuriyetimize yönelik bu sürekli saldırıyı başarıyla defedebilecek VE ULUSUMUZU ARTIK ÇOKTAN ÖZLEMİNİ ÇEKTİĞİ GERÇEK VE HIZLI ÇAĞDAŞ KALKINMA ATILIMLARI DÖNEMİNE YENİDEN KAVUŞTURACAK siyasal önderlik, Atatürk'ün seçkin örneğini vermiş olduğu BÜYÜK KOALİSYON'u, Türk ulusunun özgürlük ve bağımsızlık yandaşı büyük güç kaynaklarını tümüyle seferber edebilecek, "demokratik ulusal birliği" gerçekleştirebilecek olan CHP - İYİ PARTİ BÜYÜK VE UZUN SÜREMLİ KOALİSYONUNU kurup sürdürecek önderlik olabilir.
BU İKİ ULUSAL PARTİ YÖNETİMLERİNİN, BU KUTSAL ULUSAL ÖDEVİ, BU GERÇEK ULUSAL EGEMENLİK DÜZENİNİ KURMA VE İŞLETME ÖDEVİNİ, BU VAROLMA - YOK OLMA ÖNEMİNDEKİ ÖDEVİ, KURTULUŞ SAVAŞIMIZDAKİ GİBİ GERÇEK İNANÇLA, TEMİZ YÜREKLE, DÜRÜSTLÜKLE VE BAŞARIYLA YERİNE GETİRMEDE ULUSUMUZDA DÜŞ KIRIKLIĞI YARATMAMALARINI DİLERİM.
...
