CENGİZ ARCAN


BİZE, ÖZ TÜRKÇE YARAŞIR


İki yıl önceydi, sosyal medyada gözüme ilişen Tarık Konal’ın ‘’Bize Öz Türkçe Yaraşır’’ isimli kitabı ilgimi çekti ve hemen İstanbul’da oturan bir arkadaşıma bu kitabı alarak bana göndermesini söyledim.

Sağ olsun arkadaşım, birkaç gün içinde kitabı bulup dört yıldır oturduğum Berlin’e bana gönderdi. Bu kitapla birlikte başka kitaplar da yola çıkmıştı. Arkadaşım telefon açarak bana kitapların yola çıktığını ve kitabın içinde bir sürprizle karşılaşacağımı söyledi.

Postadan koli gelince büyük bir coşkuyla kitapları karıştırmaya başladım. Ne göreyim! ‘’Bize, Öz Türkçe Yaraşır’’ isimli kitabın ilk sayfasına yazar, ’’Saygın Ağabeyim Hamza Arcan’a armağanımdır… Tarık Konal’’ yazarak imzalamış.

Benim de soy ismim ‘’Arcan’’ olduğu için çok etkilendim ve arkadaşımı aradım. Arkadaşım, kitabı ikinci el kitaplar satan kitapevinden Onlei aldığını ve bu rastlantıya kendisinin de çok şaşırdığını söyledi.

Bu olaydan iki yıl sonra iki ay önce Berlin’den İstanbul’a gittim. İki gün sonra değer verdiğim arkadaşım Mehmet Baygın telefondan bana ulaştı ve birkaç zamandır bana ulaşamadığından yakınarak yazar Tarık Konal’dan söz etti.

-Abi, Tarık Bey ile birkaç kez senden söz ettik. Senin kitabı nasıl aldığını söyledim ona, o da senin adresini istiyor benden. Kitabının yeni baskısını sana göndermek istiyor. Senin yurtdışında olduğunu söyledim ama ‘’Amerika’da da olsa göndereceğim’’ diyor.

-Sen bana onun telefon numarasını ver ben arayayım onu.

Tarık Beyi telefonla aradım; ilk kez konuştuğum insanlarla çabuk iletişim kuramadığım hâlde Tarık Beyden sesini duyduğum an pozitif bir enerji aldım. Üç gün sonra İstanbul’dan köye gideceğimi kendisine söyledim ve köy adresimi verdim. Yazar ile okuyucu arasındaki bağ bu olsa gerek; o bana kitabını göndermekten mutlu olurken ben de kitabın bana geleceğinden büyük bir sevinç duydum.

Ben kitabın ilk baskısını nasıl edindiğimi anlatırken o da bana kitabın ikinci ele düşme olayını anlattı.

Tarık Bey’in biri Londra’da biri de Türkiye’de olan tanıdığı iki ‘’Arcan’’ ailesi varmış. Her iki aileyi de sevgiyle saygıyla andı ve bana gelen kitabın aslında Türkiye’de oturan Arcan ailesine kendisinin kargoyla gönderdiğini fakat o günlerde ev sahipleri yurtdışında olduklarından kitabı kapıcının teslim aldığını ve nasıl olduysa kitap ikinci el kitap satanların eline geçtiğini anlattı.

Ve bu olaydan sonra kargo şirketlerine kızmış olacak ki bana göndereceği kitabı PTT ile göndermek istedi. Köyde PTT olmasaydı bana kitabı göndermekten vazgeçebilirdi sanıyorum!

Bizde çok sevdiğim bir halk deyişi vardır. ‘’İyi olacak hastanın ayağına doktor gelir. Benim de ayağıma kadar öğretmen geldi. Birkaç telefon görüşmesi ve yazışmayla bile öyle önemli şeyler öğrendim ki Tarık Bey’den, arasam bulamazdım sanırım!

Bin yıldır güzel Türkçemize musallat olan Arapça, Farsça kelimelerden sonra son iki yüzyıl da İngilizce, Almanca, Fransızca kelimeler de dilimizi esaret altına almış. Hangisinin Türkçe, hangisini yabancı dil olduğunu ayıramıyoruz artık. Bunun yanında Türkçemizin kendine has düzeni, matematiği varken Alman ve İngiliz cümle kalıplarıyla okuyor yazıyoruz. Tabii ki ben bu konuda konuşacak yazacak bilgiye sahip değilim fakat anlı şanlı medyadan dinlerken ve okurken bir karışıklık olduğunu seziyordum. Tarık Bey’in kitabını okuyunca ise köle pazarına düşmüş esir olduğumuzu anladım. Keşke Tarık Bey’in kitabını ve buna benzer diğer kitapların okullarda okutsalar ve medya mensuplarını da bu konuda eğitseler.

‘’Bize Öz Türkçe Yaraşır.’’

Bize yeni Yunuslar gerek, yeni halk ozanları gerek!

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00