Yolu,elektriği,okulu olmayan en ücra köşelere gidip öğretmenlik, hemşirelik ve ebelik yapmaya başladılar. Yolu,elektriği,okulu ve tuvaleti olmayan köylerde oflamadan puflamadan kendilerine düşen bu görevi başarıyla yerine getirdiler!
Yoksul aile kızları hiç onlardan geri kalırlar mı? Onlarda öğretmen ve hemşire olmakla Cumhuriyetimize sahip çıktılar. Öğretmenlikle ve hemşirelikle de yetinmediler! “Sofradaki yeri öküzümüzden sonra gelen kadınlarımız” daha sonra, Mimar,Mühendis,Doktor,Hukukçu,olarak hem Anadolu’ya hem de, mazlum ülkelere örnek olup; coğrafyamızda bulunan kadınların ve kızların kötü talihlerinin yenilmesi için çok çaba gösterdiler!
M.KEMAL ATATÜRK ve Kuvayi Milliyeciler emperyalistleri geldikleri gibi geri gönderince; yalnızca Türk Ordusu’nun moral seviyesi en üst seviyeye çıkmadı. Kurtuluş Savaşı’mızda arka cephede Kuvayi Milliye’ye her türlü desteği yapan kadınlarımızın ve ninelerimizin de moral seviyesi tavan yapmıştır.
Eli öpülesi o kadınlarımızın çocukları, bilhassa kızları şimdilerde Prof. olarak Akademisyen olarak hizmete devam ediyorlar.
Kuvayi Milliye kadınlarının ve kızlarının M.KEMAL ATATÜRK’ten Cumhuriyet, Öğrenim Birliği, Miras hakkı,Evrensel Hukuk,Medeni Kanun ve diğer insani değerler için bir talepleri var mıydı?
Hayır yoktu.
O M.KEMAL ATATÜRK ki, kadınlarımızın,kızlarımızın Kuvayi Milliye’ye destek vermelerini ve kurulmuş olan Cumhuriyetimize sahip çıkmalarını unutmadığı için herhangi bir talepleri olmadığı halde “Alın sizler bunu çoktan hakettiniz!” diyerek Türkiye Cumhuriyetine yakışır değerleri yalnızca kadınlarımıza değil, erkeklere de armağan etti.
O elleri öpülesi ve de “Sofradaki yeri öküzümüzden sonra gelen kadınlarımızın ve kızlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
Sağlıcakla kalın.
