Ahmet Yaşar Aktaş


Deprem Ahlakı

Deprem nedir diye sormak gerek. Neden mi? birbiriyle kökten çelişen iki deprem anlayışı var. Biri, aklın ermediği ilmi açıklamaları, belki siz de işitmişsinizdir:


Allah zinanın başkentini uyarmak için salladı unutmayın”

İnanç üzerinden yapılan bu deprem açıklaması, akla, bilime ne denli yakındır?

Anımsayalım daha önce de değerli (!) 1 profesör

Küçük yaştaki kızların evlenmesine karşı çıktıkları için” deprem olduğunu açıklamıştı.

 “Allah depremle yoksulları imtihan ediyor” dendiği size dek geldi mi?

Alınyazısı… Kuşkusuz bunlar felsefesel bir anlayışın görünümüdür.

Us ile bilim dışlanırsa, o toplum, o ülke Ortaçağ’dadır ya da dev adımlarla ona koşuyordur!

Bakınız, bilim depremi özce nasıl tanımlıyor: Deprem, yer kabuğunda biriken bir enerji sonucu oluşan sismik dalgalanmalar, bu dalgalanmaların yeryüzünü sarsmasıdır.

Tercih sizin, hangisi us’a daha yatkın?

Vergi kaçırmayla vergiden kaçınmanın arasındaki farkı kim öğretti topluma?

Kızılay

Hakkında yolsuzluk, usulsüzlük, adam kayırmacılık gibi iddiaların arkası hiç kesilmeyen, Aralık 2017’de Ensar Vakfına 8 milyon dolar bağış yapan Kızılay’ın başkanı, sms ile “…10 TL ile İzmir’in yanında ol” diye çağrı yaptı.

Bildiğiniz gibi Elazığ depremi için de önce on lira istedi, arkasından hesabından silmiş diye ona yüklenmişlerdi. Acaba sayın genel müdür, 30 bin lirayı aşan aylığından ne kadarını “deprem yaz 2868’e” gönderiyor?

Adıyaman Valiliği, hem de içerisinde ne olması gerektiğini de belirterek, deprem için yurttaştan besin kolisi yardımı istedi.

Özcesi halk sms’ler ile devleti zordan kurtarsın! Oysa devlet, halk için değil mi? Benimki yanlış bilgi mi?

1999’dan beri toplanan geçici deprem vergisi ne kadar, dersiniz?

71 milyar lira ya da 35 milyar dolar.

Bu paralar, nerede? Deprem vergisi ödeyen her yurttaşın bilme hakkı yok mu?

Paralar, ihtiyaca göre” ve “Harcanması gereken yerlere harcandı” diye yanıtlandı.

O zaman yine bu aklı sivriler diyor ki, madem öyle neden “deprem” adı altında vergi alıyorsunuz? Peki, o ihtiyaç dediğiniz şeyleri kalem kalem açıklar mısınız?

İşsizlik fonundan tahvil ihraçları yöntemiyle 11 milyar TL halk, vakıf ile eximbank’a; 26 milyar liranın da patronlara aktarıldığı basına yansıdığını anımsayalım.

Basını izleyenler, aile ve sosyal yardım bakanlığı’nın 442 bin kişiye 7 milyar lira dağıttığını biliyor. Kutlarız ama bu hangi bütçeden? Engelliler bütçesinden.

Bu para ne zaman dağıtılmış? Seçim öncesi derseniz, yanılmış olmazsınız!

Bu siyasal icraatlar, ne denli ahlak kurallarına uygun?

Özcesi, Fatih Sultan Mehmet’in dediği gibi, “Aklı öldürürsen, ahlak da ölür. Ulus bölünür. Kadıyı satın aldığın gün, adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün, devlet de ölür.

18 yıllık iktidar döneminde 9 kez imar affı (barışı) çıkartmayı “memleket ve halka hizmet” saymak, ahlak kurallarına, etik ilkelere ne denli sığar?

Ne zaman çıkarılmış bu aflar? Sanırım yanıtlamakta çok zorlanmazsınız: Seçimler yaklaşınca…

Yıllardır bunca insan, maddi kaynak yitirilmesinden asla öğrence (ders) almıyor, alması gerekenler! Gerçek sorun, deprem siyaset fay hattının, ekonomi gibi, kırılganlığında değil mi?  

Ne dersiniz, adaletli bir düzende, bilimin kılavuzluğunda us’u kullanan bir siyasetle deprem felaketi kolayca önlenmez mi?

Sağlıcakla sevgiyle Atatürk ile kalınız!

Durmuş Sığırcı
8.11.2020 15:12:26
Sıkıştıklarında dine sarılanlar, bari onu doğru yorumlayıp da hurafelere alet etmeseler, dindarlara zarar vermezler.

YAZARLAR

  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00