Siyasi partiler ekonomik temeller üzerine kurulur. Aynı ekonomik temel üzerine kurulmuş liberal, tutucu partiler birbirini bölmüyorlar ama aynı ekonomik temel üzerine kurulmuş iki sol parti birbirini bölüyor.Bu büyük bir çelişki doğrusu.DSP %20´nin üzerinde oy aldığı yıllarda SHP,CHP bölücü olmuyor, DSP %1´e düştükten sonra ayağa kalkmaya çalışınca bölücü oluyor. Ne yaman çelişki değil mi?
DSP, Bülent Ecevit oluşumudur. Ecevit´in şapkasıyla politika yapanlar DSP´ye bölücü diyemezler. Gece gündüz televizyon dizilerini takip edenler ya da kıraathanede taş dizenler, sözüm onlara (şu an solu temsil edenler) DSP´ye bölücü diyemezler.
Yıllarca karşı partililerin gönlünü kazanıp yönetime gelenleri kutlarız; ancak seçime kadar halkı hatırlamayıp da kaybedenler hiç de DSP´ye bölücü diyemezler. Başka partililere baktığımız zaman seçim zaferinden sonra halkın arasına girip beş yıl sonraki seçim için çalışırken, ?sosyal demokratlar ya da demokratik solcular´ seçim kaybetmenin yorgunluğunu üzerlerinden atamamaktadır. Öğrenilmiş çaresizliğe kendilerini teslim ederek, değişime ayak uyduramayıp tabanı kavrayamamak gibi bir çıkmazı yaşamaktadırlar.
Ecevit, CHP´de (son dönemde) siyaset yapma fırsatı bulamadığı için DSP´yi kurarken felsefesi şuydu: Parlamento içinde veya dışında iki sol parti olursa birbirine güç verir. Birisi parlamento içinde, diğer sol parti de parlamento dışında olsa da demokrasiyi geliştirir. Milletin demokrasi bilinci böylece artar, gelişir, yaygınlaşır. Ecevit bu anlayışla DSP´yi kurdu. Şimdi yerel seçimlere bir ay kala DSP canlanıyor diye bu partiyi bölücülükle suçlamak son derece yersiz. CHP´yi destekleyerek yerel yöneticileri başarıya ulaştıran eski DSP´li insanlar, bu suçlamalar karşısında çok üzülüyorlar. ?Kendi partisine DSP´ ye dönenler bölücü sayıldı, yazık!? Seçim kaybetmenin sebeplerini, birbirlerinin üzerlerine atmalarının kimseye bir faydası olmamıştır.
Bir önceki Cumhurbaşkanlığı döneminde DSP mevcut iktidar tarafından seçime sokulmadı. DSP´ nin bütün çırpınışlarına rağmen CHP´liler bu durumu seyretti. Şimdi DSP´ye bölücü demek doğru mu? CHP, İYİ partili dostlara on beş milletvekili vererek seçime girme hakkını sağlayarak, DSP´ye de bir milletvekili seçilme hakkını verseydiniz, şimdi DSP´den destek isteme hakkınız olurdu, değil mi? Geçen seçimlerin birinde DSP seçime girmeyerek CHP ile ittifak yaptı, on üç milletvekili verilerek DSP´nin TBMM´de grup kurması önlendi.CHP´de iktidar olamadı.
Bülent Ecevit, demokratik sol siyaseti takip ederek, gerek CHP genel başkanıyken gerekse de DSP genel başkanıyken partisini iktidar yaptı. Ecevit´in DSP´si bugün de gelecekte de iktidar olmaya en yetkin siyasi partidir. Ecevit´in duruşu, tutarlılığı, siyasi saygınlığı bugünkü DSP´de hâlâ yaşamaktadır. Sadece ekonomik sıkıntısı yoğunlaşmış durumdadır. DSP´nin kendini ifade etmesi de her yerde engellenmektedir. Demokrasi demokrasi deyip duruyoruz ama bencillik hat safhada.
Sosyal demokratlar ve demokratik solcular; tutarlı, samimi aynı zamanda güvenli ve disiplinli olmak zorundadırlar. Disiplinli olmak özgür ve bağımsız olmayı engellemez bilakis hak arayışlarında partiye, partililere güç kazandırır.
Bülent Ecevit, hem CHP hem de DSP genel başkanlığı yaptığı dönemlerde tabanda dindar kesimden % 5 oy almayı başardığını söyleyebiliriz. Laikliği yorumlarken, inançlara saygılı bir laiklik anlayışını benimsediğini görmekteyiz. Böyle de olması gerekir. Bugün DSP´ye oy veren seçmenlerin arasında asla CHP´ye oy vermeyecek bir seçmen kitlesi var. O seçmen kitlesini içine alamayan bir partinin tek başına iktidar olma şansı yoktur. Bu nedenle,Ecevit´in siyasi öngörüleri kabul görmüş ve iktidar olmayı başarmıştır.
CHP´li dostlarımı üzmek için yazmadım. Belki bir ışık tutabilirsem, sosyal demokrasinin gelişmesine katkı sunabilirim düşüncesiyle yazıyorum.Şunu da söylemek isterim ki: Ecevit bölen değil, bilen yaptı DSP´yi.
CHP´nin de iktidar olarak bir bilen olduğunu göstermesi dileğiyle...