Zekai BULUÇ
Tarih: 06.07.2015 09:51
EMPERYALİZMDEN KORKMA , GEÇ KALMAKTAN KORK !
@font-face { font-family: "Calibri"; }p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal { margin: 0cm 0cm 10pt; line-height: 115%; font-size: 11pt; font-family: "Times New Roman"; }div.Section1 { page: Section1; }Kimi ülkelerde etniksel , dinsel ve mezhepsel çeşitlilikler olsa da üniter yapı sayesinde bu çeşitliliklerin barış içerisinde birlikte yaşaması sağlanabilmiştir .Fakat etniksel , dinsel ve mezhepsel farklılıklar kaçınılmaz bir şekilde barış içerisinde yaşayan ülkelerin yumuşak karnı olmuştur ! Misak-ı Milli Türkiye?mizde ilk koalisyon olmakla birlikte antiemperyalisttir ! Türkiye´nin bölünmez bütünlüğünü savunur ve aynı zamanda ,yurtta barışı , dünyada barışı ilke edinmiştir ! Türkiye´mizin de içerisinde bulunduğu bölge ; dünyanın en zengin yeraltı ve yerüstü zenginliklerine sahiptir . Türkleri ön Asya´dan geldikleri yere geri gönderemeyen batı emperyalizminin gözü içinde yaşadığımız coğrafyadadır . Emperyalizm silahla giremediği ülkelere tüketim araçlarıyla girer ! Girdiği ülkelerde kamuya ait sanayi tesislerinin özelleştirme yoluyla yabancılaştırılmasını sağlar . Bu yolla o ülkenin sanayileşmesinin önünü engeller .Açıktan benim bu ülkede gözüm var demez !Sonra sıra gelir o ülkenin yumuşak karnına , Türkiye´mizin etniksel , dinsel ve mezhepsel yapısı emperyalizmin arayıp bulamadığı bir yumuşak karındır !Toplumsal uzlaşmayı gerçekleştiremeyen ülkeler ; etniksel ,dinsel ve mezhepsel yapısından ötürü oluşan yumuşak karnına sürekli yumruk yer ! İşbirlikçiler sayesinde AB-D emperyalizminin yeni sınırlar çizmek için elinde cetvelle beklediğini kimse görmez ! Emperyalizm sabırlıdır , Lozan´dan günümüze kadar sabırla beklemektedir ! Sykes-Picot anlaşması batı emperyalizmi tarafından her yıl yeniden güncelleştirilmektedir .Türkiye´nin yumuşak karnına sürekli yumruk atan emperyalizm işi iç savaşa döndürdükten sonra son darbeyi vurur ! Sıra yutmak için Macar salamını (Türkiye´yi) doğramaya gelir .Bir tarafta etniksel ,dinsel ve mezhepsel yapısından oluşan karnına sürekli yumruk yiyen Türkiye ; bir tarafta ise ellerinde çatal bıçakla sabırla bekleyen emperyalistler vardır ! ******Güçlü devlet dediğimiz zaman aklımıza ; güçlü ekomomisi , akaryakıtını kendi çıkarıp işleyebilen her türlü teknolojiyi üretebilen ve aynı zamanda ulusal ilaç sanayisini kurmuş , dış satımı dış alımdan daha fazla olan ve demokrasiyi özümsemiş bir ülke aklımıza gelir ! Barış içerisinde birlikte yaşamayı gerçekleştirmiş, halkı gönenç içerisinde yaşayan bir ülke aklımıza gelir .Kristalize edilmiş devlet değil ulus devlet aklımıza gelir . Batı emperyalizmi ?Ben kendi ilaç sanayimi kendim kurarım .? diyen Hindistan karşısında aciz kalmaktadir ! Biz Türkiye olarak akaryakıttan sonra en büyük dış alımı ilaçta yapmaktayız . İlaca harcanan para 40-50 milyar dolar civarındadır ! İlhan SELÇUK´un romanını yazdığı Yüzbaşı Selahattin´in oğlu Dr. Cengiz YURTOĞLU yerli ilaç sanayisi kurulmadığı için gözleri açık gitmiştir ! O kadar mücadele vermesine rağmen ?****** Türkiye öncelikle toplumsal uzlaşıyı gerçekleştirip ihtiyaç duyduğumuz şimdi ve gelecekte ihtiyacımız olacak teknolojiyi hazırlamak zorundadır . Elbette beyin göçünü önleyerek ?****** Türkiye, bana göre 19 Mayıs 1919´dan daha iyi şartlara sahiptir ! Yetkin bilim adamları ve kalifiye elemanları vardır . Siyasal erk AR-GE´lere daha fazla bütçe ayırmalıdır ! AR-GE´ler için üniversitelerdeki bilim adamlarından daha fazla destek istenmelidir .****** Su uyur emperyalizm uyumaz . Emperyalizmden korkma , geç kalmaktan kork ! Emperyalistleri geldikleri gibi geri gönderenler ; hem emperyalistlerden korkmayanlar hem de geç kalmayanlardan oluşmuştu . Sağlıcakla kalın .
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —