PROF. DR. FİKRİ AKDENİZ - BİLİM DÜNYASI


FELSEFE BİR BİLİM MİDİR?

Prof. Dr. Fikri Akdeniz


Bilim nedir? Yöntemle elde edilen ve uygulamayla doğrulanan, olguları ve iddiaları deney, gözlem ve düşünce aracılığıyla dizgesel (sistematik) bir şekilde inceleyen her zaman ve her yerde geçerlik ve kesinlik nitelikleri taşıyan bilgi sistemidir. Bilim, doğal olguların incelenmesi ve anlaşılması olarak tanımlanabilir. Doğası gereği dizgeseldir ve bilimsel yöntem olarak adlandırılan belirli bir hareket tarzı vardır. Bilim, açıklamasını deneylerin sonuçlarına, nesnel kanıtlara ve gözlemlenebilir gerçeklere dayandırır.

Bilim, nesnel (objektif) soru türlerini içerir. Bir çalışma olarak, yanıtlar bulmaya ve bunların nesnel gerçek ya da gerçek olduğunu kanıtlamaya çalışır. (Nesnel gerçek deyimi gerçek deyimiyle anlamdaştır, nesnenin kendisini dile getirir, eş deyişle bilme konusu olan her şey’dir ve tek sözcükle dışımızdaki “Dünya”dır. Gerçek, insan zihninden bağımsız olarak var olanı belirtir). Yönteminde deney; kanıtlanabilecek veya gerçek olarak doğrulanabilecek belirli hipotezler yaratır. Bilim, bir deneyi gözlemleyerek bilgi üretir. Bilimin temel amacı var olan ya da doğal olarak oluşan fikirlerden nesnel gerçeği çıkarmaktır. Bilim durağan değildir, sürekli gelişme gösterir. Bilim, gerçeğe ilişkin kanıtlanmış, doğrulanmış bilgi üretme etkinliği ve sürecidir. Bilimin ortaya çıkardığı bilimsel bilgi, teknolojiye kaynaklık eder ve bu sayede insanlığa pratik yarar sağlar.

Felsefe nedir? Felsefe; varlık, bilgi, gerçek, adalet, güzellik, doğruluk, akıl ve dil gibi konularla ilgili özsel (özle ilgili) sorulara ilişkin yapılan çalışmalardır.  Bu tür sorular genellikle üzerinde çalışılması veya çözülmesi gereken konular olarak ortaya çıkar. Felsefe eleştirel bir düşünüş biçimidir. Felsefi yöntemler arasında sorgulama, rasyonel (akla dayanan) çıkarım ve dizgeli sunum yer alır. Özellikle akademik bir disiplin olarak düşünüldüğünde, bilginin, gerçekliğin ve varoluşun temel doğasını inceler.

Tarihsel olarak felsefe, tüm bilgi birikimlerini kapsıyordu. Antik Yunan filozofu Aristoteles (MÖ 384-322)'in zamanından 19. yüzyıla kadar "doğal felsefe" astronomi, tıp ve fiziği kapsıyordu. 19. yüzyılda, modern araştırma üniversitelerinin gelişmesi, akademik felsefeyi ve diğer disiplinleri profesyonelleşmeye ve uzmanlaşmaya yönlendirdi. Kendi özgün alanını, yöntemini ve amacını belirleyen disiplinler, sırayla felsefeden ayrılmıştır.  Bilimler felsefenin içinden doğup gelişmiştir. Bilimlerin felsefeden ayrılışı, bilindiği biçimiyle matematikle başlamıştır. Sonra doğa bilimleri ve en sonunda da sosyal bilimler felsefeden ayrılmıştır. O zamandan beri, geleneksel olarak felsefenin bir parçası olan çeşitli araştırma alanları, psikoloji, sosyoloji, dilbilim ve ekonomi gibi sosyal bilimler ayrı akademik disiplinler haline geldi. Günümüzde akademik felsefenin ( Üniversitelerde yapılan felsefenin) başlıca alt alanları, varlığın ve gerçekliğin temel doğasıyla ilgilenen metafizik, bilgi ve inancın doğasını inceleyen epistemoloji (bilgibilim), ahlaki değerle ilgilenen etik ve kuralları inceleyen mantıktır. Diğer önemli alt alanlar ise bilim felsefesi, siyaset felsefesi,  dil felsefesi ve zihin felsefesidir.

Bilim felsefesi nedir?  Genel anlamda; bilimin ne olduğu, bilimsel düşüncenin yapısı, bilimsel yöntemlerin işlevselliği, bilimsel sonuçların özellikleri, bilimin değeri ve bilim hakkında sorulabilecek sorulara yanıt arayan felsefi yaklaşımın adıdır.

Bilim ve felsefe arasında yakın ilişki olduğu açıktır. Ama felsefe, bir bilim değildir. Felsefe düşünce yoluyla bilgiyi yaratır; Bilim gözlemleyerek aynı şeyi yapar. Bilim, fiziksel ve doğal dünyanın incelenmesidir. Felsefe varlığın çalışmasıdır. Filozof deney yapamaz. Filozofun ortaya koyduğu bilginin güvenirliği deneyle değil, iç tutarlılığa bakılarak denetlenir İç tutarlılık: Ölçme aracını oluşturan maddelerin uyumu, benzerliği, homojenlik derecesidir. Bilim ve felsefe zaman zaman örtüşse de, temelde farklı yaklaşımlardır. Felsefe bazen düşünce deneyleri kullansa da bunlar aslında bilimsel değildir, çünkü tamamen hayal gücünde yürütülürler.  Ünlü İngiliz filozof ve matematikçi Bertrand Russell (1872-1970)'a göre felsefe ve bilim arasındaki fark nedir? Russell, felsefenin temel değerine gelince, felsefenin bilim gibi bilgiyi aradığını, ancak bilimden farklı olduğunu söylüyor. Mutlak bir kesinlik olmadığını kabul eden felsefe, olgusal konularda kuşku duyulmayan olasılıklar gösterir. Filozoflar genellikle bilimin dışında kalan kavramlarla ilgili (var oluş, varlık, ahlak, bilgi, gerçek, güzellik) kritik sorular sorarlar.

Ateşli birçok felsefe savunucusu, yalnızca felsefenin bizi doğruya veya gerçeğe ulaştıracak bir düşünce biçimi olduğundan eminmiş gibi davranarak, bilimin gözünde kendini küçük düşürmektedir. Bilim alanına mutlak anlamda felsefeyi alarak, bilim sömürücülüğü yapılmasına yataklık edilmemelidir. Bir noktada felsefenin ortaya çıkışı ve tüm tarihsel gelişimi göz önünde bulundurulduğunda bilimin temelini oluşturduğu gerçeği şüphe götürmez, bu yadsınamaz. Örneğin, eskiden fiziğe “doğa felsefesi” deniliyordu veya felsefe, “bilimlerin anası” olarak kabul ediliyordu. Felsefenin gelişimiyle birlikte evrene ve dünyaya ilişkin tüm eski, basmakalıp ve dogmatik düşünceler yerini şüpheye bırakarak, akla duyulan güven nedeniyle yoğun, beşeri bir sorgulama dönemi başlamış oldu.

Görünen o ki, bilim ve felsefe arasındaki ilişki ya da yapılması gerekli olan zorunlu ayrım, günümüzde hala tartışılmaya açık bir konudur. Felsefe ile bilimin ilişkilerinde temel olan, birbirlerinin tamamlayıcısı olmalarıdır. Hem felsefe hem de bilim akla dayalı çalışma alanlarıdır. Bununla birlikte yöntem bakımından farklılıklar gösterirler. Bilim, kullandığı deneysel yönteme ve matematiksel açıklama tarzına ek olarak,  kanıtlamayı amaçlar. Felsefede ise akıl yürütme ve tartışmalar geliştirilir. Yeterli bir sağduyuya sahip herkes, ilk çağlarda bilim ve felsefe ayrımını görmenin olanaklı olmadığını söyleyecektir. Bu bir gerçektir. 21. yüzyılda toplumun ihtiyaçlarının ve modern yaşam biçiminin, bilim temelli düşünce ve ürünleri tarafından giderildiği açık bir şekilde ortadadır Neyin var olduğu ya da olmadığı, neyi bilip neyi bilemeyeceğimiz gibi sorulardan önce, neyi ne ölçüde ifade edebileceğimiz sorusu felsefenin asli konusu haline gelmiştir. Konfüçyüs (MÖ 551-479) ün bir özdeyişi ile yazımı tamamlayacağımSözcüklerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız

Dostça kalın

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92