MUZAFFER GÜRBOĞA/EĞİTİM GÖNÜLLÜSÜ


GÖNEN'DEN BANA KALAN

İnsan için hikayesi olmak çok önemlidir.


İnsan için hikayesi olmak çok önemlidir.

Hikayemiz tutunduğumuz zeminlerdir. Bizi temsil ve tarif eder.Hikayen sağlam değil, sana özgün değilse savrulup gidersin, iğreti, asalak bir yaşam sürersin. 

Benim yaşam hikayem ile GÖNEN hikayem öylesine iç içe ve örtüşük ki. 

Yaşamdaki deneyimlerimin, anılarımın hangisine dokunsam ucu Gönen'e çıkıyor. Sadece benim değil, oradan mezun olan öğrencilerin çoğunun hikayesinin adeta kurucu ögesi gibi.Gönen hikayelerimize bir şekilde sızıyor. Biz Gönen diyoruz, GÖNEN İLKÖĞRETMEN OKULU'na.Bunu kısaltma anlamında yapmayız. Okulla beraber öğrenciler, öğretmenler,tüm çalışanlar, revir, işlikler,yatakhaneler, tarım alanları, bahçeler, salonlar, spor alanları vs bir bütün olarak ele alırız.Böyle olursa bizi biz yapanın anlamını daha iyi ifade etmiş oluruz. 

Neydi bizim Gönen aşkımız. Okulumuza, öğretmenlerimize, birbirimize ve çevreye bu denli bağlayan, kaynaştıran, etkilemeyi sağlayan güçlü bağların kaynağı neydi? Bence orada kendimizi, yete neklerimizi,güçlerimizi farkettik, keşfettik.Kendimizi bulduk, kendimiz olduk orada. İnsanın en büyük başarısı, mutluluğu kendisi olmaktır, özgün, benzersiz ve biricik olmaktır. Çok mutluyduk orada, neden? Çünkü iş içinde, yaparak yaşayarak öğreniyorduk. Benliğimizdeki gizli kalmış, ulaşılamamış, belki de terbiye ve uyum adına, itaat adına bastırılmış enerji kaynaklarımız özgürleşip bağımsızlaşarak açığa çıkmasındandır. Köylerden, kasabalardan, şehirlerden gelip kendimizi yeniden yarattık. Varoluşumuzun her boyutunu doyasıya yaşadık. Orada disiplinden anladığımız şey öğrenmek, üretmek ve kişisel gelişimimiz idi. Kişisel ideallerimizle tasavvur ettiğimiz ülke ideallerinin aynı olmasıydı. Kendimize kattığımız her değerin  toplumsal karşılığı vardı. Orada bizi birbirimize benzetmeye hiç çalışmadı öğretmenlerimiz. Tam tersi olabildiğince farklılaşmamız, özgün bireyler olmamıza rehberlik ettiler. Okuldaki her şey bizim ilgi ve ihtiyaçlarımızı karşılamaya dönüktü. Şunun farkındaydık. Bu kadar çok üzerimize düştüklerine göre biz değerli olmalıydık. Bu büyük bir özgüven veriyordu bize. Öğretmenlerimizi de değerli kılan sadece kapsamlı alan bilgilerinin olması değildi. Sınıfta yaptıkları bilgi aktarması değildi. Zihnimizi uyarmak, sorular sordurtmak, düşünce ürettirmekti amaçları.Bilgiyi deneyip gözlem yaparak, iş içinde, uygulamada, tarlada, bahçede, müzikhanede, spor salonunda kendi gözlerimizle görerek, ellerimizle dokunarak, bedenimizi kullanarak, kulağımızla duyarak, zihinle sorgulayarak,adeta kazıyarak, damıtarak bilgiyi ilk sahibi olarak birinci elden ediniyorduk. Kalıcı bellekte kolay arşivleniyordu. Her olgudan, her sorundan bilgi sağıyorduk. Sorgulayıcı, düşünen, yaratan bir zihin yapısının temelleri böyle atılıyordu. Akıl süzgecinden geçiriyorduk her düşünceyi, bilgi olarak sunulan her şeyi. Aklımıza yatmadı mı kabul etmiyorduk. Bilginin efendisi olmuştuk. Öğrenmeler zevkli, üretmek haz ve coşku veriyordu. Hayattaki sorumluluklara çok iyi hazırlandık. Sorumluluk alma, kendini yönetme kapasitemiz arttı. Asıl amacımız öğretmen olarak gittiğimiz yerlerde toplumu eğitmekti. Yeni bir toplum, aydınlık bir Türkiye inşasında sorumluyduk hepimiz. Çok yönlü donanımlı olmalıydık. Sahip olmadığımız bir şeyi veremeyeceğiniz açıktır. Kimi arkadaşlarım bilim insanı, kimi politikacı, kimi sanatçı, çoğu ise öğretmenlikte buldu hayatının anlamını. Ben de yazarak, kitaplar üreterek anlam kattım hayatıma. Kimya kitabı yazdım. Yedi tane zihin açıcı, eğitim ve yaşam felsefesi üzerine deneme kitapları yazdım. Bu üretimlerimin kaynağı, doğuş yeri Gönen 'dir. Teşekkür ediyorum tüm öğretmenlerime bana verdikleri katkı için. Ama bir öğretmenim var ki ona ayrı teşekkür etmek istiyorum. Benim üzerimde emeği çoktur. Ben yazma konusundan ondan çok esinlendim. Edebiyat öğretmenim HÜSEYİN SEÇMEN. Gönen' li tüm öğrencilerin Seçmen öğretmeni. Işıklar içinde uyusun. Sınıfa ilk girdiğinde hepimizi büyülemişti. Sıradışı, farklı bir öğretmenle karşılaştığımızın farkına varmıştık. Farkı özgünlüğüydü. Bilge, kendinden emin, özgüvenli, neşeli, enerjisi yüksekti. Bize okumayı, eleştirel okumayı sevdirmişti. Eser inceleme ödevlerinde benim performansım yüksekti. En iyi kitap eleştirisini ben yapıyor, en yüksek notu ben alıyordum. İçimdeki eleştirmeni keşfetmişti. Benim için yeteneğimin açığa çıkması en büyük zenginlikti. İçimdeki hazineyi ortaya çıkarmış, bundan böyle onu işlemek, geliştirmek bana düşmüştü. Ben de yazıya emek verdim. Kelime işçiliği yaptım. Onun sayesinde yaşamıma anlam ve derinlik kattım. Ben Gönen 'de okumaktan, kendi öğrenimimden gözü kamaşan, öğretmenlik yaşamımdan gurur duyan bir insanım. Gönen' le yolum kesişmeseydi, hikayemin bir parçası olmasaydı böyle olur muydu bilmiyorum. Bu okula gitmek beni mutlu etti, kendimle gurur duymamı sağladı. Beni var etti. Fiziksel, duygusal, ruhsal, düşünsel bütün var oluş boyutlarında. Fethiye' den Gönen'e 12 yaşında gözleri yaşlı ben, ailemden ayrılıp yola çıkarken bu kadar dönüşeceğimi, değişip gelişeceğimi göze almış mıydım, düşünmüş müydüm bilmiyorum. İyi ki gitmiştim Gönen'e. Aslına bakarsanız başka da bir seçeneğim yoktu. 

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9698,89%0,56
  • DOLAR

    32,55% 0,03
  • EURO

    34,84% -0,06
  • GRAM ALTIN

    2431,37% 0,07
  • Ç. ALTIN

    4017,93% 0,00