CENGİZ ARCAN


HAYAL İŞTE


Dünyanın tepesindeki tek göz, tüm devletlerin partilerinin başına bir başkan tayin ediyor. O da birilerini belirleyip önümüze koyuyor ve biz de oy kullanarak bu kişileri kendimiz seçtiğimizi zannederek,demokrasimizle övünerek,bize hizmet etmesi gereken kişileri başımıza musallat ediyoruz ve bize hizmet etmesi gerekenlere biz hizmet eder oluyoruz.

Hayal dünyasının mı, yoksa gerçek dünyanın tiyatro sahnesi mi bu? Anlayan anlasın lütfen... 

Ben de bu dünyanın bir köşesindeki ülkemin okumuş bir genciyim.

Devletimi yönetenlerin haksızlığına uğradım; mesleğimden atıldım ve birkaç yıl hapishanede yattım.

Bu zor günler, mağduriyetle birlikte ismimi ön plana çıkardı ve memleketimin önde gelen bir partisinden milletvekili olmam için teklif aldım.

Kabul ettim. Çünkü partinin tüzüğünü beğeniyordum. Daha sonraki yıllarda tüm partilerin tüzüklerinin iyi olduğunu ama bu tüzüklerin uygulanmadığını öğrendim.

Partimin kurucusunun, aynı zamanda devletimizin de kurucusu olması benim bu teklifi kabul etmemin başlıca sebebiydi... 

İlk seçimde gencecik bir milletvekili oldum. Meclisteki ilk günlerimde milletvekillerin, partilerinin tüzüklerine göre değil de parti başkanlarının iradelerine göre çalıştıklarını fark ettim. 

Gençliğimin de etkisiyle doğrularımdan taviz vermedim. Genel başkanımıza ve parti genel kurulundaki yöneticilere(çeteye) ters düştüğüm için, parti disiplinine uymamaktan(kapı kulu ve yalaka olmadığım için) partimden kovuldum.

Şimdi ben ne yapayım?

Geçmiş yıllarda yapıldığı gibi partiden partiye gezeyim mi? Doğru olur mu bu?

Bana oy verenler seçildiğim partide tüzüğe uygun çalışmam için oy vermişti. Demezler mi bana; otur oturduğun yere, biz sana mahalle mahalle gezesin diye oy vermedik. Haklılar da, yerden göğe kadar haklılar!

Ve Tüzüğe ihanet etmedim ama partimden atıldım.

Seçmene ise hiç ihanet edemem!

Peki bağımsız mı kalmalıyım? Bağımsız kalsam seçmenime hiç hizmet edemem ki! Çalışmadan maaş almak da hiç hoş değil! En iyisi ben  milletvekilliğinden de istifa edeyim ve hak etmeden maaş almayayım.

İstifa ettim ama yine bir problem var! Bana hemen uçuk kaçık yüksek bir emekli maaşı bağladılar. Bunun yanında ekstra avantajlar... Bu da ne?

Vatandaş yıllarca çalışıyor ve karşılığında zar zor karnını doyuracak bir maaş alırken ben iki gün milletvekilliği yapmakla ömür boyu bolluk içinde yaşam hakkı kazanıyorum. Bu adalet mi? Nasıl alırım ben bu parayı?

Araştırdım, aradım taradım; güvenilir bir hayır kurumu buldum.

Henüz doğmamış olan bebeklerin bile hakkı olan fakat benim hak etmediğim bu parayı nasıl alırım?

Milletvekilliğimden dolayı bana bağlanan emekli maaşı ve tüm haklarımdan vazgeçerek bulduğum hayır kurumuna bu haklarımı devrettim.

Bu davranışımdan haberdar olan tüm seçmenler beni onurlandırdılar. Beni atan partimi, genel başkanı, hatta tüm partileri ve milletvekillerini yuhaladılar. Beni de omuzlarına alarak tüm ülkeyi gezdirdiler. 

Bunlar tabii ki benim hayal dünyamda gerçekleşti.

Hayal dünyasından çıkıp gerçek dünyaya girdiğimde kafam iyice karıştı...

Geçmişteki milletvekilleri ve günümüzdeki altı yüz milletvekili içinde böyle bir babayiğit siyaset adamı var mıdır? Yata yata aldıkları maaşlardan vaz geçerler mi hiç?

Zannetmiyorum!

Ben bunu hayal dünyamda yaptım.

Aslında gerçek dünyada da yapılabilir, yapılması gerekir.

Ahlaklı toplum inşa edebilirsek bunlar hayal dünyamızdan gerçek dünyamıza aktarılabilir...

Ne yapayım iste? Ben hayal dünyasında gezer iken, gerçek dünyada pireler dev iken; ahlaksızlar, ahlak abidesi olup kabadayıvari tavırlarla arzı endam eder iken...

Millet ne mi yapıyor?

Onlar da şakşakçılığa devam ediyorlar efendim...

Ben hayal bir vekilim; lütfen bana kızmayın efendim.

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22