Türk siyasetinin en önemli sorunlarından biri Kürtler, bir diğeri ise Kürtler adına siyaset yaptığını söyleyen siyasi parti olan HDP’dir.
HDP Türkiye Büyük millet meclisinde halkın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oylarıyla seçilmiş milletvekillerince temsil edilmektedir. Kanunlar yapmakta yapılan kanunların yetersizliği ya da çeşitli nitelikleriyle eleştirilerde bulunmakta hatta bazen de eylemler yapmaktadır. Milletvekilleri maaşlarını almakta milletvekillerine tanınan tüm haklardan yararlanmakta ve bu duruma hiç de karşı olmamaktadırlar. HDP’ye hazine yardımı, koyulmuş kriterler uyarınca, son kuruşuna kadar ödenmektedir.
Bazı siyasetçiler ya da siyasi partiler HDP yi yok saymaktalar bazıları görmezden gelmekteler bazıları ise işlerine geldiğinde kullanacakları sonra da bir kenara atıp sürekli olarak suçlayacakları bir siyasi malzeme olarak kullanmaktadırlar. Bazı siyasi partiler ise cılız ve kısık bir sesle de olsa “yahu arkadaşlar HDP bu ülkede yasaların koruyucu kanatları altında kurulmuş bir siyasi partidir” diyerek bu siyasi partiyi meşru bir zemine çekmeye tu kaka diyenlere de bunun böyle olduğunu anlatmaya çabalamaktadır.
Pekiii HDP ne yapmaktadır? HDP teröre karşı mıdır? HDP bölücülüğe karşı mıdır? Sık sık söyledikleri ve kullandıkları “Türk ve Kürt halklarının kardeşliği” üzerine hiç düşünüp bir şeyler yapmaya çalışmakta mıdır?
Bir kez olsun Teröre karşı bir tavır koymuşlar mı? Hayır. Çok diplomatik bir dille kamuoyunun önüne çıkarak “terörün her türlüsüne karşıyız” diyerek ortada bir de “başka” bir terör olduğuna işaret etmişlerdir.
Şimdiii HDP öncelikle ve acele olarak 13 şehit olayını kınamalıdır. Bu işi “ama” lı ve “fakat”lı değil doğrudan doğruya PKK’yı suçlayarak ve arasına derin bir mesafe koyarak yapmalıdır.
Bu acı ve menfur eylemden daha önce aylardır Diyarbakır İl başkanlığı kapısı önüne çadır kurmuş annelere çıkıp bir açıklama yapmaları gerekirdi “burası Cumhuriyet kanunları çerçevesinde kurulmuş bir siyasi partidir. PKK nın asker alma dairesi değildir. Gidin evlatlarınızı başka yerde arayın.” demeleri gerekirdi. Yapmadılar belki de yapamadılar.
Hiç olmazsa bu 13 insanımızın şehir edilmesi olayına doğru bir yaklaşım gösterilebilseydiler yapmadılar. HDP sözcülerinin açıklamaları Devletin son günlerde uyguladığı operasyonlara gönderme yapmak ve suçlayıcı ifadelerle PKK yı mazur göstermek. Böyle bir tavır HDP yi Türkiye partisi olmaktan uzaklaştıracaktır. Ama henüz acı tazeyken bunu sağlamak mümkün.
HDP’nin Yapması gereken önemli bir şey daha var: kendilerini Türkiye Cumhuriyetinin parlamentosunda meşru bir parti olarak görüp sisteme yönelik bazı çalışmalara katılmasını isteyen, iyi niyetli girişimlerde bulunan siyasi partilerden ve onların genel başkanlarından ve diğer siyasetçilerinden özür dilemesi gerek.
Yoksa egemen güçlerin oyuncağı olmaya devam ederler…
