Salih KOÇ


İNCİRİN KABUĞU          


Yaz kış ayağından çıkarmadığı yarısı arkadan yırtık kara lastikleri ile köyün Deli Mehmet’i idi o. Bazıları ona latife etmek amacıyla ‘’Mehmet Ağa’’ diye hitap ettiğinde o günkü moral durumuna göre ya sessiz kalır ya da ‘’Benimle alay etme! Ne ağası? Hiç, ağaya benzer bir vaziyet var mı bende’’ diye karşı çıkarken alaycı bir üslup takınır, sert sert de adamın yüzüne bakardı.

Hiç boş durmazdı. Ormanda kışlık odun hazırlarken koca gövdeli ağaçları dibinden keserken odun kesmede kullanılan bıçkıyı iki kişi ile kullanıldığı için yanına yardımcı alırdı. Bunun haricinde neredeyse bütün işlerini tek başına görürdü. Bir işi düştüğü, bir yardıma ihtiyacı olduğu zaman yanınıza gelir. Selam verir, hâl hatır sorar, sonra da hizmetini söylerdi. Hizmetini öylesine mülayim bir şekilde anlatırdı ki; ona yardımcı olmayı istisnasız kabul ederdiniz...

Köyün Deli Mehmet’i çocuklarını çok severdi. Onları ‘’balım’’ diye sever, incir üzüm, ceviz, kestane ne bulursa bir anaç tavuğun civcivlerini beslemesi gibi önüne koyar, yerken de mutluluğu yüzünden okunurdu...

Evlerinin önündeki her tarafını üzüm asmasının kapladığı incir ağacının mevsimi gelince bol meyvesi de olurdu. Ağaçtaki incir üzüm neredeyse yemekle bitmezdi. Yaz sıcağında kümese girmek istemeyen tavuklar veya kümeste anaç tavuklar tarafından gagalanan ferikler ile kümesin kıdemli horozunun kovaladığı o yılın yeni yetme horozları akşamları bu ağacın dallarına tünerler, bir yandan da yetişebildikleri incirleri, üzümleri yerlerdi.

Dalından aldığı incirin kabuğunu itina ile soyar yanında bulunan çocuklarına yedirirdi. Çocuklarının yediği inciri sanki kendisi yemiş kadar mutlu olur, çoğu zamanda kabuğunu kendisi yerdi. Hiç israf etmez, yemek tabaklarını bile sıyırır kalaylanmış gibi çıkarır bir kenara koyardı. Köyün Deli Mehmet’i akşamları tavukların tünediği incir ağacının yere yakın dallarından aldığı inciri soyup çocuklarına uzatırken gözüne yabancı bir çocuk ilişti. Çocuğun incir yiyenleri gördükçe adeta ağzından sular aktığını görünce fazla dayanamadı. Soyduğu incirin kabuğunu diğer çocuğa, soyduğunu da kendi çocuklarına verirken olup biteni dikkatle izleyen mahallenin yaşlı ninesi yanlarına gelerek:

‘’Kim demiş deli diye! Akıl küpü! Akıl küpü. Kendi çocuklarına incirin içini, el alemin çocuğuna da kabuğunu yediriyor’’ diye çıkışınca suçunu anlayan köyün Deli Mehmet’i:
‘’Hala, çok haklısın da ben ne yaptığımı biliyor muyum? Adım üzerimde; Deli Mehmet’im ben’’ diyerek oradan uzaklaştı... 

                                                                                                      

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04