Mehmet BABACAN, Eğitimci- Yazar ve Şair


İTİBAR


     Hani Soma’da işçiye tekme atan bir şahıs vardı ya.

     Hani onu başka biri danışman yapmıştı ya.

     İşte o “ Hilkat garibesi” Almanya’da Büyük Elçi Ticaret Ataşeliğine

atanmıştı.

     Almanya kabul etmemiş.

     “ Devletin itibarı ayaklar altına alındı” diye, ateş püskürüyor muhalefet.

     Vay be! Nerden nereye geldi Devletlü itibar…

 

                                                               ***

     Sanırım 1958 yılıydı.

     Siirt/ Merkezde öğretmendim.

    Ana caddenin alt ucunda büyükçe bir kahvehane vardı.

     Orası buluşma adresimiz gibiydi.

     Her akşamüstü toplanır şakanın,  gırgırın panayırını kurardık.

     Seyfettin Abimiz de başköşede yerini alırdı.

     Seyfettin Abi ağırlığı olan biriydi. Sözünün sohbetinin ötesinde, vatana,

millete toz kondurmayan bir milliyetçiydi. Ama biraz da celallenme huyu

vardı, dolduruşa çabuk gelirdi. Damarına basıverir neşemizi bulurduk.

     Bir sohbet ortamıydı. Seyfettin Abinin yokluktan, yoksulluktan söz ettiği

sırada, rahmetli arkadaşım Aykut Doğanay sohbete bir parmak attı:

     “ Yav Abi, böyle bol bol atarsınız. Kendinizi Kaf Dağının başında mı

sanırsınız bilmem? Oysa yalın ayak yere bile basamazsınız” deyiverdi.

     “ Ne demek?”diyen Seyfettin Abi kükredi:

     “ Oğlum biz, dağda- taşta, karda- kışta ayak yalın, baş kabak büyüdük.

Bu ülkeyi o ayağı yalınlar kurtardı.”

     Rahmetli Orhan Kaynarpınar  karıştı lafa:

     “ Abi onlara bir diyeceğimiz yok. Nur içinde yatsınlar. Arkadaşın iddiası

sizin üzerinize. Siz ayak yalın yürüyebilir misiniz, sorun o?” dedi.

     Seyfettin Abi kolay geldi dolduruşa:

     “ Yürürüm lan. Var mısınız bahsine?” dedi, çıkarıverdi ayakkabılarını.

    Bir başka arkadaş yetiştirdi lafı:

     “ Ama çorapla kabul edilmez.”

     Söz bitmeden çoraplar da çıkmıştı.

     İş ciddiye binmiş, sorun yürüyüş alanına gelip dayanmıştı.

     Kapalı yer olamazdı. Yarışın kalitesi düşerdi. Yiğitçe yapılacak yarış er

meydanında olmalıydı.

     Şu Ana Caddeye ne dersiniz? Deyivermiş bulundum.

     Ana Cadde Siirt’in merkez caddesiydi.

     Kent bir tepenin yamacında kurulmuş olduğu için, tatlı rampa halinde,

yüz metre kadar uzunluğu olan, köy yolu gibi bir asfalttı.  

     Sıra bahis ödülüne gelmişti. Seyfettin Abi bonkördü:

     “ Ne olursa olsun, kaybedecek ben değilim. Ama genç arkadaşımıza

fazla kıymayın. Gözü korkmuş genç istemeyiz” diyordu.

     Alkışa halktan da katılanlar olmaya başlamıştı. 

     O günlerde Brigitte Bardot’ un bir filmi gelmişti.

     “ Akşam hepimiz sinemaya gidelim, biletleri kaybeden alsın” diyenlere

itiraz etti Seyfettin Abi:

     “ Yok, yok. Aykut’u severim. Ağır gelir. Gene sinemaya gidelim de bize

ayçiçeği çekirdek alsın”  Seyfettin Abi önerir de kabul edilmez miydi?

     Bir ikindi vakti, çarşının cıvıl cıvıl olduğu saatti.

     Seyfettin Abi paçaları dize kadar da sıvadı, düştü yola.

     Tüm çarşı işi-gücü bırakmış, ona bakıyordu. Gülmeyi unutmuş gibiydiler.

On yılı aşkın süredir tanıdıkları Seyfettin Hocaydı bu.  O gidişin bir de gelişi

vardı elbet. O gelinceye kadar Aykut’un çerez paralarını toplamıştık biz.

     Kutladık Seyfettin Abi’yi. Ayağını yıkamaya yardım eden bile oldu.

     Akşam güle oynaya filmi izledik, çerezi çitledik.

     Ne var ki üç gün sonra Seyfettin Abi açığa alınmıştı.

     “ Devletin itibarını ayaklar altına almış.”

     Aykut, sebep oldum diye oturmuş ağlıyordu.

     Seyfettin Abi teselli etti onu:

     “ Üzülme genç kardeşim. Bahsi sen kazandın aslında. Sen haklıymışsın.

     Bir ömür boyu devletin itibarını yere vurmuşuz da haberimiz olmamış.

Suçumuzu şimdi anladık. Hatta hâlâ ayak yalın gezen işçiyi, köylüyü hemen

uyaralım ki bizim gibi onlar da yanlışa düşmesinler.

     Unutma, başarısızlar hep birilerini cezalandırarak örtmeye çalışırlar kendi

 başarısızlıklarını.

     Ayaklar yalınlıktan, başlar kabaklıktan, mideler açlıktan kurtulmadıkça

birileri bizi hep oyuna getirmeye devam edecekler. 

     Bizim yaptığımız basit bir şakadır. Boş ver üzülme…”  

    Mekanları cennet olsun.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00