Ahmet DUMAN


İttifaklar üzerine…

İttifakları Kemal Bey ile Meral Hanım icat etmediler ki...


Siz bakmayın şimdilerde işin bu kadar dallanıp budaklandığına; bir çeşit iş ortaklığı veya ticari ortaklık olarak da düşünülebilir. Köylük yerde imece de denirdi. Tek başına yapamayacağınızı anladığınız bir işi birkaç kişiyle birleşerek yapmaya çalışmak… Ne iş yaparsanız yapın işten anlayanlarla yapacaksınız.

Bu siyasi ittifak işini Kemal Bey ile Meral Hanım icat etmediler. Siyaset olduğu sürece ittifaklar da olagelmiştir. Siyasi Partilerin ulusal sınırlar içinde ittifakları olabildiği gibi uluslar arası ittifaklar da olabiliyor. 20. Yüzyıl iki büyük savaş gördü her ikisinde de ittifaklar savaşmışlardı!

Demokrasi’ye ev sahipliği iddiasında bulunan kıta Avrupa’sında çok partililikten doğan bazı kilitlenmeleri önlemek, değil de bu kilitlenmeleri çözebilmek amacıyla çeşitli ittifaklar olagelmiştir.  Bu bağlamda önemsediğim iki önemli örnek verebilirim. Birincisi İspanya ikincisi ise Fransa’da kurulan ittifaklardır.

Franco’yu İspanyadan anımsayacaksınız. İspanya’yı tam 40 yıl, taraftarlarının gözünde önceleri Yahudiler, sonra mason lobisi daha sonra komünistler ve son olarak da ispanya’nın gelişmesinde  gözü olan  uluslar arası güçlerden koruyan bir şef olarak hiçbir insanlık kriterine uymayan faşist  yöntemlerle yöneten diktatör öldüğünde bazılarının “İspanya’da kan gövdeyi götürür” iddiasına karşın sürgünden dönen Kral  1. Juan Carlos’un bir geçiş dönemi gereksinimi olduğuna ve bu geçiş döneminin ancak siyasal ittifak yapılarak olabileceğini dair aldığı kararla Adolfo Suarez’i  başbakan olarak atamıştır. 1976 yılında (40 yıl sonra) yapılan serbest seçimlerden hemen sonra temelinin Özgürlük-Eşitlik­-Adalet olacağı söylenen bir İspanya Anayasası hazırlığına girişilmiştir. Hazırlanan Anayasa halkoyuna sunulmuş ve Halkın yüzde 87 sinin oyunu alarak yürürlüğe girmiştir.

Mitterand’ı  Fransa’dan anımsayacaksınız iki kez Fransa Cumhurbaşkanlığına seçilmiş ilk sosyalisttir. Üstelik bu başarısını bir efsanevi kahraman ve devlet adamına, General Charles de Gaulle’e karşı elde etmiştir. Mitterand bu başarılarını iki kez denediği ve sonunda zafere ulaştırdığı İttifaklar ile yakalamıştır.

Sadece bu iki örnek iyi incelendiğinde ortaya bazı gerçekler çıkmaktadır. Bunların birincisi ittifakların kime karşı yapıldığının iyi anlatılmış olması gerekmektedir. İkincisi, bu ittifakın yapılmasına bir gerek olup olmadığının, gerçeklerin altları kalın çizgilerle çizilerek belirtilmesi ve anlatılmasıdır. Üçüncüsü toplumda itibarsızlaştırma kampanyalarına hazır olması gerekmektedir.

Bu “itibarsızlaştırma kampanyası” dediğimiz şeyi ise bu günlerde çok yoğun yaşıyoruz. İnanılmayacak yalan ve iftira ile insanlar kendilerini bile tanıyamıyorlar. Türkiye Cumhuriyetinin İçişleri Bakanı “Mutabakat metnini falanca ülkenin Büyükelçisine düzelttirdiler!” diyebiliyor*. Ve kimler daha neler demiyorlar her akşam ellerindeki neredeyse yüzleri bulan haber kanallarında işitiyorsunuz…

Şöyle bir göz atıyorum da general de Gaulle’ün Francoise Mitterand’a bir tek kötü sözü yok!

 

İttifaklar Çağdaş Demokrasilerde önemli bir araç. Demokrasinin tabana yayılmasını sağlayacağını; karşıt düşüncelere katlanma becerimizi arttıracağını düşünüyorum.  Bazıları böyle düşünmüyor.

Ne yazık! Demokrasi geleneği oluşturamadık ama ittifaklara saldırma geleneğimiz çok yıllar öncesinden beri inatla yaşatılıyor…

 Dün ya da evvelki gün haber programlarında devlet büyüklerimizin ittifaklarla ilgili sözlerine bir bakın hangi düzeyde siyaset yaptığımızı görürüsünüz.

 

*Sabah Gazetesi 28.03.2022 internet sayfası

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92