ALİ TAŞ ADN.


kitaplık CUMHURİYET EBESİ FATMA FİTNAT’TAN GÜNÜMÜZE CENGİZ GÜNDOĞDU’NUN YARATIM SÜRECİ (*)

Ali Taş Adn.


“Cumhuriyet Ebesi  Fatma Fitnat’tan Günümüze Cengiz Gündoğdu’nun Yaratım Süreci”  adındaki araştırma kitabı, Berrin Taş’ın editörlüğünde hazırlanmış. “C.G’nin 68. Yaşını Kutluyoruz” (s.1-6),  “Cumhuriyet Ebesi Fatma Fitnat’tan Günümüze Cengiz Gündoğdu’nun Yaratım Süreci” (s.9-55) gibi bölümsel konu başlıklarının yanı sıra; Baha Çıtakoğlu, Hüseyin Şahin, Mustafa Özmen’in yazılarının ister istemez bir bölüm oluşturmasının ardından ,  “Gecenin Fotoğrafları” bölümü yer almakta. 
“Cengiz Gündoğdu’nun 68.Yaşını Kutluyoruz” (s.1-6) diyor Berrin Taş; 2011 yılına alıp götürüyor…  14 Mart TıpBayramı’nda doğmuş Cengiz Gündoğdu. Annesi de bir tıpçı… Berrin Taş’ın vurgusuyla, annesi Cumhuriyet ebesi Fatma Fitnat Hanım. Telefonun ahizesini kaldırdığında böyle diyormuş: ”Buyrun, ben Cumhuriyet Ebesi Fatma Fitnat.” 
“Fatma Fitnat Hanım’ı Cengiz Bey’e adanan kitaplardan tanıdık.  Bilime, felsefeye, sanata, edebiyata inanan, inancından ödün vermeyen; yaşam, ekonomi gibi birçok konularda da donanımlı, bilinçli aydın bir kadın. Görev yaptığı yoksul köylerde halkın sorunlarıyla ilgileniyor; bilinç açıcı, aydınlatıcı görevini sürdürüyor. “..Kadınları,  erkekleri karşısına alıyor. Kadına da erkeğe de kendi bedenleri hakkında bilmediklerini anlatıyor…”(s.1)  “..Eşek sırtında bir köyden başka köye giderken –yanındaki küçük çocuk Cengiz Gündoğdu’dur- kendisini kaçırmaya kalkışanların ayağına ateş etmiş bir kadındır o. Hastanelerde çalışırken, gider tasarrufu olsun diye lambaları söndürtüyor; hastanenin  çatal, kaşığını saydırıp, eksilmesin diye kontrol ediyor. Doğum sürecini yönetirken, bebek ters gelmesin diye bebeği çeviren Fatma Fitnat Ebe, aynı yöntemi hayvanlarda da uyguluyor.  
Doğrucu Fatma Hanım… Kendisinin de okuduğu, okula sokulması yasak olan dergiler arkadaşlarında yakalanıp cezalandırıldıklarında; “Oğlum sen de okumuyor muydun o dergileri” diyerek, oğlunun yarın kendisine, öğretmenine ihbar etmesini sağlıyor.   Doğrucu derken, dokuz köyü de anımsatıp… Çalıştığı hastaneye gelen milletvekilliğiyle tartıştığı için sicili karartılıyor… Milletvekiline: ”Sen benin vekilim değil misin diyor.” Oynanan sicil, Bakanlığın karşı çıkıp, yeni sicil istemesi üzerine, hastanenin baş hekimi tarafından sicil defterinin üzerine mürekkep dökülerek okunmaz hâle getirmesi sonucu yeniden yazılıyor. Kendisinin haberi olmuyor… Yıllar sonra Laleli’de, çalıştığı hastanenin başhekimi bunları Cengiz Bey’e anlatıyor. 
Fatma Fitnat Hanım demokrat bir insan, açık kapı bırakmıyor… Yazarlığa yönlendirdiği oğlu Cengiz Bey’e:”Gazete senden yazı bekliyor” diyor, “yazı yazmalısın.”  “…Bir ara bakıyor, oğlu hep milliyetçi yayınları okuyor. Tek yönlü büyümesin, donanımlı olsun diye oğlunun farklı görüşleri de okumasını sağlıyor. Varlık dergisini bu süreçte okumaya başlıyor. Her zaman karşıt görüşleri de okumaya yönlendiriyor oğlunu…” (s.2)  Haksızlığın yanında olmasını istediği bir evlât da yetiştiriyor Fatma Fitnat Hanım… “…Kimseye haksızlık etmeyeceksin, haksızlığa uğrayanların yanında olacaksın… Cengiz Gündoğdu, sokağa çıktığımda haksızlığa uğrayan biri var mı diye sağa sola bakardım diye yarı şaka anlatır…”(s.2)         
Berrin Taş, Cengiz Gündoğdu’nun yaratım sürecini tıpkı “Karar/71”deki gibi okuma tiyatrosu şeklinde hazırlamayı düşünmüşler. Sol çevrelerden de ses getiren “Karar-71” 1979-1980 yıllarında oynanırken, bir gün oyuncular gelmeyince, Münir Özkul: ”İptal etmeyelim, okuyalım” demiş. Onun gibi bir şey yapalım istemişler. Cengiz Gündoğdu’nun yazmaya ilk başladığı 1956 yılından bu güne gelen yazılarıyla okuma tiyatrosunu gerçekleştirmişler. Bunu yaparken, Gündoğdu’nun 13 yaşında yazmaya başladığı “Fikirler” adlı defterinden seçerek bugüne gelmişler. Dergilerde yayınlanan yazılardan ve yapıtlarından yararlanmışlar. Baha Çıtakoğlı, Burcu Turan, Dilek Yılmaz Özmen, Mustafa Özmen, Özgüç Güven, Selda Tekin Karakoç ve Soner Karakoç, okuma tiyatrosunun gerçekleştirilmesinde katkıda bulunmuşlar. Müzik ve ışık yönetmenliğini Hüseyin Şahin yapmış. 
Baha Çıtakoğlu’nun yazısı ironik bir keyif yansıtan “Bir Doğum Günü Örgütlemek” (s.54-60) bir çıkarma gücünde, suç üstü sessizliğinde gerçekleşiyor!..   “…13 Mart 2007 Salı günü. Her şey gizlilik içindeydi. Bir bildiri yazdık. Dövizler hazırladık. Sloganlar eşliğinde büyük salondaki semineri bastık…”(s.54) Kimse çakmasın diye de pembe yalan kategorisinde, Dünya Şiir Günü hazırlığıyla kamufle edilen etkinlik başarılı bir biçimde gerçekleştiriliyor.    
Hüseyin Şahin, “Bir Doğum Gününün Düşündürdükleri” (s.61-65) adlı yazısında, değindiği gibi, ana oğul arasındaki özel ilişkiyi dile getirir… “…Bir keresinde Cengiz Hoca’mız  7-8 saat ankesörlü telefonda sıranın gelmesini beklerken asıl sorması gereken şeyi sormayıp da Tolstoy’un Anna Karenina romanındaki iki karakter arasındaki ilişkiyi sorması bana her zaman çok anlamlı gelir…/…/…”Bırak şimdi Anna Karenina’yı oğlum ne yapıyorsun, ne ediyorsun diyen bir anne yoktur…”  (s.62) Şahin, “…Fatma Fitant’tan doğma Cengiz Gündoğdu’ya edebiyat çevrelerinde sade,temiz, özlü bir dil kullandığı için ‘Ataç’ın Kopili’ demişlerdi, umarım günün birinde onun yetiştirdiği bizler de Gündoğdu kadar iyi birer yazar olur da ‘Gündoğdu’nun Kopilleri’ olarak anılırız…”  Hüseyin Şahin, Cengiz Gündoğdu’nun çok sesli müzik dinlemeyi sevdiğini, bildikleri için, Sergey Rahmaninov’dan 2. Piyano konçertosunu, Nilüfer’in popüler şarkısı “Boşvermişim Dünyaya” (C.G: Evet kabul ediyorum, hayat kısa ama boşvermeyeceğiz hayata) ve Gündoğdu’nun, Varlık’da yayınlanan “Kaç İnana Yaşadım” adlı yazısında yer alan ‘Divane Âşık Gibi” adlı Karadeniz türküsü de etkinlik için seçiliyor: 
Al şalım yeşil şalım da
Dünyayı dolaşalım 
Sen yağmur ol ben bulut 
Maçka’da buluşalım. 
Mustafa Özmen, 
 “Fatma Fitnat’ın İzinden…”(s.66-68) adlı yazısında, Fatma Fitnat’ın torunları olduklarını belirtiyor. “İnsancıl’ın varoluş  nedenlerindne biri de budur….” diyen Mustafa Özmen sözlerin şöyle sürdürüyor: “İnsancıl yazar yaratmak için yola çıkan bir dergidir. Genç kalemlere, hepsinden öte insana, yeniye, yeniliğe inanan bir dergidir İNnsancıl. İnsnacıl denince de akla Cengiz Gündoğdu ile Berrin Taş gelir.” (s.67)  

*(Cumhuriyet Ebesi Fatma Fitnat’tan Günümüze Cengiz Gündoğdu’nun Yaratım Süreci/Cengiz Gündoğdu/İnsancıl Yayınları/Mart 2019/82 syf)

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19