Cezmi DOĞANER

Tarih: 03.01.2017 14:28

KÖY ENSTİTÜLERİ NİÇİN VE NEDEN KAPATILDI?

Facebook Twitter Linked-in

Dr. Engin Tonguç anısına

Almanya´nın Köln kentinde 2002 yılının Nisan ayının başında Türklerin yoğun olalarak yaşadığı Eberplatz´da bir kahve´de bir sohbet esnasında Şefik Karagüzel isimli makine mühendisi Köy Enstitüleri ile ilgili bir anısını anlatmıştı. O zamana kadar köy enstitüleri hakkında zihnimde bulamadığım son halkanın yerine takılmasını sağladı. Şefik Karagüzel şunları anlatıyordu:

?1960´lı yılların sonlarına doğru Hannever´e bir iş vesilesiyle gitmiştim. Bütün çabalarıma rağmen hiçbir otelde yer bulamadım. Sonunda bir karakola giderek yardım istedim. Onlarda en yakın otele telefon edip benim için bir yer ayarladılar. Otele vardığımda kapıda şık giyimli bir bey ile otel sahibesi konuşuyordu. Kendimi tanıtarak, karakoldan telefon edildiğni söyledim. Kadın ?son yerimi bu beyefendiye bverdim. Geç kaldınız? dedi. Kendisine boş yer olduğu ve yer ayırtıldığı için geldiğimi, odanın başkasına verilmesinin haksızlık olduğunu söylediğimde, şık giyimli beyefendi devreye girdi. Kadına ?odayı benimle paylaşacağını´ söyledi. Şaşırmıştım. Yatacak yeri halletikten sonra bir şeyler yemek istediğimi belirttim. Şık giyimli Beyefendi, Almanca konuşmasına rağmen bana dönerek ?Yakında bir lokanta var. Oraya gidelim? dedi. Şaşırmıştım. İstanbul Türkçesi ile konuşuyordu. Lokantaya gittiğimizda, muhabbet koyulaştı. Türkçe´yi bu kadar düzgün konuşmasının nedeninin Türkiye´de uzun yıllar görev yapmasından kaynaklandığını belirtti. Türkiye´de kaldığı 10-15 yıl zarfında gitmediği il, ilçe kalmadığını binlerce köyü dolaştığını söyledi.  Muhabbet iyileşmişti ki; köylerde yaptıkları propagandanın ip uçlarını vermeye başladı. Köy Enstitüleri aleyhinde inanılmaz bir kampanya yaptık. Bu okulların  kominst yetiştirdiğini ahlaksızlık yaydığından, köylülerin çocuklarını bu okullara göndermemesi  gerektiğini anlatıyorduk. O dönemin siyasi partisine destek verdik. Dinledikten sonra ?Neden?? dedim. Cevabı anlatıklarından daha ilginçti. İki binli yıllara doğru Türkiye´nin nüfusu dünyanın en genç nüfuslarından biri olacak. O yılların süper gücü Türkiye olacaktı. Bu genç nüfus eğitimli olması demek bir çok ülkenin tarih sahnesinden silinmesi anlamına gelecek. Köy enstitüleri aleyhinde onun için çalıştık. ?Gençler eğitilmesin, cahil kalsın. Türkiye yerinde saysın, bize muhtaç olsun istedik? dedi.

Şefik Karagüzel´in anlattığı bu hatıra, ABD adına çalışan bir ajanın Türkiye´deki faaliyetlerini gün yüzüne çıkması bakımından önemliydi. Cumhuriyet tarihinin en önemli atılımlarından biri olan Köy Enstitülerinin nasıl siyasi bir hesaplaşmaya kurban gittiğini gçsterir. Kalkınmayı köyden başlatacak bir anaforun siyasi hesaplaşmalar uğruna heder ettiği Köy Enstitüleri, siyasi zeminde rövanşı alınacak bir intikam yemini olarak kaldı. Yerel kalkınmanın, kültürel hayatın içeriğine vurulmuş darbe olarak geçecek bir süreç.....(Aydınların Gözüyle CHP ve ?Anadolu solu?, sf:15-16, Fehmi Çalmuk, Kim  yayınları,2002 Ankara)

Bu satırları yazan gazeteci, Muhafazakar kesimde, İslamcı biri olması nedeniyle ilginç olmak birlikte, ezber bozan bir yazı. Gerici ve çağdışı kesim, Köy Enstitülerinin hep aleyhinde karalama kampanyaları yürüttüler. Bu yazı cahil, tutucu, demokrasi ve insanlık düşmanı softalara verilmiş bir yanıttır.  


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —