Adalet sarayının açılışında büyüklerimiz Fatiha okumuş.
Ne kadar doğru ne kadar yanlış?
Bunu işin uzmanları tartışadursun.
Fatiha duasında Allah’ın yüceliğini ve sadece ona ibadet edeceğimizi söyleriz ama ne hikmetse bu Fatiha mezarlıkta ölülere okunur olmuş. Yani insanın son yolculuğunda...
Büyüklerimiz de adalet sarayının açılısında okumuşlar Fatiha’yı, umarım adaletin kapanışı için değildir okudukları Fatiha...
Bir tarafta da bazıları bastı yaygarayı “Türkiye laiktir laik kalacak” diyerek.
Peki Türkiye laik midir?
Bir siyasi parti lideri, bir zamanlar “Laiklik karın doyurmuyor.” demişti de kimseden ses çıkmamıştı.
Diğer bir parti başkanı da “Türk milliyetçiliğini ayaklarımın altına aldım” dedi de yine gık çıkmadı kimseden.
Peki TC tüm kurumlardan, hatta Genel Kurmay başkanlığından, kimlik kartlarından bile çıkarıldı da ses veren oldu mu?
Milli kimliğimize önüne gelen saldırıyor ama kimseden ses çıkmıyor.
Sloganlarımızın içi boşaltılmış laf kalabalığına dönmüş.
Değerlerimiz yerle bir olmuş.
Laiklik ilkeli partilerimiz var ama mensupları laik mi?
Milliyetçi partilerimiz var ama mensupları Türk milliyetçisi mi?
Dinci partilerimiz var ama mensupları hangi dinin hizmetinde?
Bir de din kuruculuğuna soyunmuş din isleri başkanımız var ki, nereye hizmet ettiğini anlayabilene aşk olsun.
Adamı dinledikçe şaşırıyorum.
Bir adam bu kadar cüretkâr olur mu?
Allah adına bu kadar doğru olmayan sözler söylenir mi?
Sen bunları bildiğin gibi yap Allah’ım.
ADALET MÜLKÜN(devlet) TEMELİDİR.
Temeli sağlama almadan mülkü korumak imkânsızdır.
Siyaset ve din adamlarının parayla ilişkisini kesip siyaset ve din işlerini fahri çalışanlara teslim edemezsek adaleti sağlamak mümkün olmayacaktır.
Sloganlarla yapılan siyaset ve ruhsuz dualarla gelinen nokta bulunduğumuz yerdir.
Memnunsanız diyecek bir şey yok,
Allah memnuniyetinizi artırsın...