Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


ÖLMEZ AĞACI


Yazılı kaynaklara ve rivayetlere göre; ilk insanla birlikte anılmış zeytin ağacı ve tüm efsanelerde, mitolojide, destanlarda, kutsal kitaplarda ölümsüzlüğün, şifanın, barışın sembolü sayılmış. Hatta çok uzun yıllar yaşadığı için adına ölmez ağacı denmiş.
Nuh Tufanı zamanında, tufan biraz durulunca Nuh peygamber gemiden bir beyaz güvercin uçurmuş. Bir süre geçince o beyaz güvercin ağzında bir zeytin dalıyla dönmüş gemiye. İşte o vakit Nuh peygamber anlamış ki tufan bitmiş ve sular çekilmiş. Bu nedenle de insanlık tarihi boyunca umudun, barışın, güzel günlerin simgesi sayılmış beyaz güvercin ve ağzındaki zeytin dalı.
Adem Peygamber ölmezden önce af ve merhamet dilemek üzere oğlu Şit'i görevlendirmiş Tanrı'nın huzuruna çıkması için. Şit, babasının yanına dönerken cennet bahçesinden üç tohum birden almış. Adem Peygamber öldüğünde bu tohumları onun ağzının içine yerleştirmiş. Ve babası gömülünce zamanla tohumlar yeşermiş mezarının üzerinden. Bunlar; zeytin, servi, sedir ağaçlarıymış.

Bu yüzden kutsal bahçelerden tohumlarla geleceğin, ölümsüzlüğün, bereketin, bolluğun simgesi olduğuna inanılmış bu ağaçların.

Olimpos Tanrısı Jüpiter, Atina şehrinin yönetimi için bir yarışma düzenlemiş. Tanrıça Athena insanlığın yaralarını iyileştiren bir merhem, sağlık, şifa aşılayan bir besin elde edildiğini söyleyerek bir bitki sunmuş. Bu bitki de zeytin dalıymış. Böylelikle koruyucu, kurtarıcı bildiği zeytinle şehrin yönetimine hak kazanmış.

Ege kıyılarında dolaşırken Homeros, yorulmuş bir gün ve bir zeytin ağacının dibine oturmuş. Zeytin dile gelmiş, eğilmiş ve onun kulağına demiş ki:

"Herkese aitim ve kimseye ait değilim, sen gelmeden önce de ben buradaydım, sen gittikten sonra da burada olacağım, çünkü ben herkesin kardeşiyim."

Bu yüzden de kalıcılığı, kardeşliği, umudu taşımış zeytin dalı nesiller boyunca.

Kutsal kitabımız Kuran'da yazılanlara göre ise Allah'ın nuru, içinde yıldızlar yanan eşsiz bir kandille nitelendirilmiş ve bu kandilin kutlu bir ağaçtan yakıldığı, çıkan yağın şifa kaynağı olduğu belirtilmiş. Bu da zeytin ağacıymış elbette.

Ve denmiş ki; "Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir, o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki doğuya da batıya da nispet edilemeyen mübarek bir ağaçtan yani zeytinden çıkan yağdan tutuşturulur. Bu öyle bir ağaçtır ki yağı neredeyse kendisine ateş değmese dahi ışık verir."

Ekteki fotoğraflardan ilki 800 yıllık bir zeytin ağacıymış, hızarda kesilecekken ekilmiş ve yeşermiş. Diğeri de yaklaşık 2000 yıllık bir zeytin ağıcıymış, gölgesinde oturmuştuk.

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92