SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


"OYSA -MEDHETMEK GİBİ OLMASIN KENDİMİ AMA-YAŞAMIM BENİM EN GÜZEL ŞİİRİM." CAN YÜCEL


(21 Ağustos 1926-12 Ağustos 1999) Edebiyatımızın CAN BABASI'nı getiren ve götüren Ağustos... Can Yücel, kendi deyişiyle bitmemiş bir senfoniyi bitirerek İzmir Dokuz Eylül Hastanesi'nde hayata gözlerini yumar, acı bir Ağustos'ta..

"-Ne harika bir yer burası!

Nereden buldun bu Datça'yı?

-Elimle koymuş gibi buldum." dediği ve "MEKÂNIM DATÇA OLSUN" diye vasiyet ettiği Datça'ya gömülür; çok sevdiği günebakanlar, papatyalarla...

"Her mekânda Can'la yaşadık, ama bu Eski Datça'daki mekânımızda Can durmadan şiir yazdı, ben de resim yaptım. İşte bu kitap, böyle bir mekânda ve kaybolan bir zamanda doğdu." diyor Güler Yücel.

Can Yücel'in "Mekânım Datça Olsun" şiir kitabındaki yazısı Güler Yücel'in.

İlk sayfalar da Güler Yücel'in resimleriyle bezenmiş.

Can Yücel'in "Kitabe-i Seng-i Mezar"ı da bu kitapta:

Badem çırparcasına olacak ölümüm

Âzalarım dökülecek toprağa

Yine ben toplayacağım sepete.

Güler Yücel, Can Yücel'in, "Güler'i, Şair Nigâr Sokağında, İlhan Koman'ların evinde buldum. Âşık oldum. Sonra evlendim. (1956) Pek severim karımı haa!" dediği kadim sevgilisi...

"Hayatta ben en çok babamı sevdim.

Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk

Çarpı bacaklarıyla –ha düştü, ha düşecek-

Nasıl koşarsa ardında bir devin,

O çapkın babamı ben öyle sevdim."

İlk bölümünü aldığımız bu şiir, şairimizin babası Hasan Âli Yücel için yazdığı ünlü bir şiirdir. Can Yücel, babasına duyduğu sevgiyi “karaçalı gibi bir çocuk”, “dev” gibi bir baba zıtlığıyla yoğun olarak duyumsatmaya çalışır. Baba müfettiştir; “en güzel gözlü maarif müfettişi”, işi yoğundur, evden ayrıldığı zaman çocuk gurbeti ezber eder. Baba –hastalık nedeniyle de olsa- eve gelince; çocuk hastalığına bile sevinir. “En son teftişine çıkana değin” hep o “dev”in ardından koşar.

Çocukluk yılları geçer; büyür çocuk, “başka türlü aşklar, geniş sevdalar” girer yaşamına…

Hayatta en çok bir de Güler'i sever, "Hayatta karımdan sonra en çok iki şeyi sevdim: Şiiri ve politikayı." demişse de; bir de Hasan'ı, Güzel'i, Su'yu sever. Şiirleri onlarla dolu...

"Akdeniz yaraşıyor sana" diyor eşi Güler Yücel'e...

"Yaşamak düğünse, sen orda gelindin

Seni soydum, Güler, dünyayı giyindim" diyor.

KÜÇÜK KIZIM SU’YA

Bir derin uykudaydım ölümün içinden

Açtım ki gözlerimi

Bir suyun gölgesi gibi

Kendisi âdeta bir suyun

Ayakucumda sen oturuyorsun

Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum.

SU KASİDESİ

Kara kışa da yangınım ben

Sarışın kızıma da

Devrâna kızıp kızıp kızıştığımdan…

Babalarım tuttukça başlarım anasından

Neşeye Neşide’sine Schiller’in

Ve karlarla gülüşür Afrika menekşelerim

Su, kızım, donmuş olsa da memelekette emsalin

-Ve kim bilir daha ne kadar sürecek bu erbain-

Turna telleri içinden cemrelerle geldikçe sesin

Sular serpiliyor içime bilesin.

GÜZEL’E

Dün gece senin küçük elinle yalnız yattık

Yalnız, senin küçücük elinle yalnızlık

Kandilli İlkokulu kadar kalabalık…

Zilleri çaldığında düşlerinin

Sınıfların kapıları ardına kadar açık,

Gökyüzünün, denizin, toprağın ve hayalle emeğin

Haklı sınıfları…

Belki de baskın korkusuyla,vefasız, akıntıya atılan

Kitaplar var ya, onlardan

Öğrenmiş Marx’ı gümüş balıkları

Ve belki de onun için o kadar,

O kadar aydınlık ortalık…

Sen ki çiçekleri toplamayan Güzel’im,

Çiçekleri sulayan çocuk

Ve ben ki buruk ve kavruk

Bir ihtiyar adamım artık,

Öyle güzeldim ki senle, çiçeklerden çok…

Ve anladım, anladım ki bi daha:

Düşünde bile göremez işler

Düşlerin gördüğü işleri.

“Özledim…” diyor Güzel Yücel, “hayatımla ilgili önemli kararları alırken açıp ona sormayı özledim. Bazen memleketin hâline birlikte küfür etmeyi özlüyorsun. Babamın birlikte uyuduğumuz bir gece bana yazdığı şiirdeki dize hep aklımda kaldı: ‘çiçekleri toplamayan Güzel’im.’ Bir şey yapacak olsam hep ‘hayır koparmam ben’ diyorum.

OĞUL VERMİŞÇESİNE

Ne garip mimariymiş ki bu hayat

Cümlenin döne döne okuduğu binâda

Aşağ helâ, önde mutfak

Merdivenlerden tam çıkarken sofaya

Bi de baktım, ne görmem ki

Boşluğun üstüne çakılmış onbir tahta

Ve günlere çakılmış mübalağa çiviynen

Başlamış yepeyeni bir Hayat!..

Düşmüş sanki başıma şapadanak masamavi bir damla

Sepeserin…

İyide de, kötüde de ılgınlarla uyuyup kalkan

Hasan’ım benim, insanım

Sahibül hayrat ve hasenâtım

Bağla’dan taa Akyarlar’a

Oğul vermişine

Hekim olmuş oğlum, duydum

Duymakla lokmanlara doydum

Bakın dedim hakkımla gayrı

Ben işte şimdi şehitler oldum

Oh olsun dese de herkes

Ben ohh diyorum

OHHHH!

Can Yücel’e göre hayat “garip bir mimari”dir; ama bu garip mimaride onu “yepeyeni bir Hayat” karşılar. Çok sevinmiştir o, sanki başına “sepeserin, masamavi bir damla” düşmüştür. Bu yeni hayatın ve sevincin, mutluluğun kaynağı oğlu Hasan’ın doktor oluşudur. Oğlunun doktor oluşu şairi gururlandırmış, “Ben şimdi şehitler oldum” diyerek içini kaplayan huzuru, “OHHHH” ünlemiyle vurgulamıştır.

Şair yaşadığı mutluluğun, gururun kaynağı olan oğlu Hasan’ı “Hasanım benim, insanım/ Sahibül hayrat ve hasenâtım” sözleriyle över; oğlunun değerini, kendi için önemini vurgular.

“Ne Tesadüf, Ne Tesadüf!” şiiri, hem çocuklarına, hem eşine sevgisini dile getiren ve tam Can Yücel’e yakışan bir şiir… Kısaca yaşam öyküsünü de anlatıyor; kronolojik sırayla…

NE TESADÜF, NE TESADÜF!

IENESCO ÜZRE

Çeşme'de peydahlanmışım

Babam anam tarafından,

İkisi de iyi insanlar

Ne iyi tesadüf!

Lâleli’de doğmuşum ikiz

Ne aksi tesadüf!

Ordan babam mevkiinde sivrilince

Şişli’ye göçmüşüm

Hiç mahallede oynamamışım

Ne aksi tesadüf!

İkizimle kavga etmişim

Yatılı okula yollanmışım

Ne aksi tesadüf!

Tam oraya alışırken

Babam vekil olmuş, doğru Ankara!

Ne aksi tesadüf!

Sonra lisede harika arkadaşlar bulmuşum

Gazi gibi, Turhan gibi, Kemal gibi

Ne iyi tesadüf!

Babamın evinde bir sürü musikişinas, şair tanımışım

Ne iyi tesadüf!

Sosyalist olmuşum ne iyi ama ne belâlı tesadüf

Prof. Rhode’yı tanımış, neler neler öğrenmişim

Sonradan unutsam da

Ne iyi tesadüf!

İngiltere’ye yollanmışım, ne aksi tesadüf!

Almanya’ya gidecektim…

Uzatmayalım, Güler’i bulup evlenmişim

Ne iyi tesadüf!

Üç çocuğum oldu üçü de harika

Ne iyi tesadüf!

Şiiri seçmişim, doğru seçim

Ne iyi tesadüf!

Öleceğim yakında

Ne aksi tesadüf!..

Can Yücel’in sevgisi insanlarla sınırlı değildir; o, çiçekleri- sardunyaları, günebakanları, papatyaları, kınalı kayaları, börtü böceği, balıkları kısaca doğayı da çok sever; tutkuyla, aşkla sever. Şu şiirlerin adlarına bakın bir!..

Sakız Ağacı, Yapraktı, Yeşil Şiir, Sardunyaya Ağıt, Kaktüsler ki, Martı ki, Saksıdakilere, Papatyalar Açarken, Bahar Yazısı, Çiçek ve Kuş, Belkim Bir Kertenkeleydim, Yaprak Dökümü, Üç Çiçekle Estetika, Bitkisel…

Bir de şu dizelere bakın!

" Papatyalar ayaklanmış!/ Nasıl beyaz, nasıl sarı/ Nasıl yeşil/

Gülibrişim küsmüş yine güneşe/ Neden tez kaçtı sevdiğim diye/ O yemyeşil kelebekler, yapraklar,/ Akpembe bahar yelkenleriyle/ Güneşin rüzgârına gerilmiş/ Bir badem ağacı gibi/ Vapurun bacasında bir zambak açmış/ Kulağımın zarında bir sümbül/

Can Yücel, Marmaris'te yaşadığı dönemde, Azra Erhat, Halikarnas Balıkçısı, Bedri Rahmi ile birlikte Mavi Yolculuğa çıkar.

Kızı Güzel, "O dönemde ressamlar, yazarlar, şairler hep bir aradalardı.

Birbirlerinden beslenirler, birbirlerinin atölyelerine katılırlar, sohbetler ederlerdi. Öfkesi de vardı ama hayattan keyif alma, eğlenme konusuna da çok düşkündü babam. Müzik, deniz, resim, doğa konusunda tadına vararak yaşadı hayatı." demiştir bir röportajında.

Şairdir, yazardır, çevirmendir, spikerdir, politikanın içindedir..

Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan esinlenerek diyorum ki:

Daha ne olacaksın Can Yücel, nemiz olacaksın!

Can Babamızsın, badem ağaçları arasında, kelebekler

Çiçekler, yapraklar arasında, papatyalar açarken

Doyumsuz şiirler üreten Can Babamızsın…

Ruhun şad olsun.

HOŞÇA KALIN.

Foto: Can Yücel'in Datça'daki evinin kapısı ve kabri

Fatma Denge
12.08.2022 10:37:29
Vildanciğım şairimizi bize bilmediğimiz yönleriyle de öyle güzel anlatıyorsun ki okumaya doyulmuyor.Emeklerine teşekkürler.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05