Prof. Dr. Özer OZANKAYA


YOBAZLIK, DEPREMDE BİLE AYRIMCILIK YAPAN ULUS, YURT VE İNSANLIK DÜŞMANLIĞIDIR!


     Yobazlığın insanlık düşmanlığı olduğu, deprem yıkımına uğrayanlara yardımda parti ayrımı, inanç ayrımı yapacak düzeye düşen siyasetçilerin ve kullandıkları insanların saldırgan söylem ve eylemlerinde somutlaşıyor! Oysa Cumhuriyetimizi kuran sevgili Atatürk, insanları bu hastalıklı ruh ve düşünce durumuna düşmekten sakınmanın temel bir yolunun da ‘demokratik duygu ve düşünce eğitimi’ olduğunu özenle belirtiyor ve bu eğitimin bir temel aracı olmak üzere de, okuyanın özgürce irdeleyebilmesi için kendi adıyla değil, Afet İnan’ın adıyla yayınlatma özenini de gösterdiği kitabını yazıyor : Yurttaş İçin Medeni Bilgiler! 1939’a değin orta öğretim kurumlarında ders kitabı olarak okutulan, ondan sonra ders kitabı olmaktan çıkarılan (!) bu kitapta Atatürk, hoşgörü konusuna da özel bir bölüm ayırmıştı. Bu bölümde vurguladığı noktaların bir bölümü şunlardı: “… Aramızda özgürlük engelleyicilerin kalktığına, bizim gibi düşünen ve duyan insanlarla yaşadığımıza inanmak güçtür. … Kuşkusuz düşüncecelerin, inanışların başka başka olmasından yakınmamak gerekir. Çünkü bütün düşünce ve inançlar bir noktada birleşecek olursa, bu, hareketsizlik belirtisidir, ölüm işaretidir. .. Bınun içindir ki gerçek özgürlükseverler hoşgörünün genel bir huy olmasını dilerler. Ama, hatta iyi niyetli bile olsa, bağnazlık yanlışlarına karşı dikkatli olmaktan vazgeçemiyorlar. … İşte bu nedenledir ki, aldırmazlığı ilgisizlik ölçüsüne götürmemek gerekir. “Gerçi özgür olmak herkesin hakkıdır ve bunun için gerçek özgürlükçüker, özgürlükçü olmayanlara karşı da geniş davranılmasını isterler. Ama bunların hiçbir zaman elleri, ayakları bağlı olarak, kurbanlık koyun durumuna râzı olacakları hiç kabul olunmamalıdır. “Unutulmamalıdır ki kimi insanlar geleceği geçmişin arasından görmekte diretirler. Bunlar, ilgimizi kestiğimiz geleneklere bağlılığın kesinlikle yeniden sağlanmasını isterler. Bu gibi insanlar, kendi inandıkları gibi inanmayan kimseleri istedikleri gibi ezemezlerse, kendilerini cenderedeymiş gibi duyarlar. “Herhalde hoşgörünün istenildiği gibi yaygınlaşması, düşünce eğitiminin yüksek olmasına bağlıdır.” Cumhuriyetin özgürlük ortamından yararlanıp iktidar konumuna gelen bağnazların, cumhuriyeti nasıl yıkmaya çalıştıkları görüldükçe, Atatürk’ün “bağnazlığa karşı hoşgörüyü ilgisizlik ölçüsüne vardırmamak gerektiği” uyarısının değeri anlaşılmıştır, anlaşılmaktadır. Bknz.: Mustafa Kemal Atatürk, Yurttaş İçin Medeni Bilgiler (Atatürk’ün Demokrasi Desleri), Özleştiren: Özer Ozankaya, ADD Yay. (Bknz.: ADD Yay., günümüz Türkçesiyle yayına hazırlayan Ö. Ozankaya).VE İNSANLIK DÜŞMANLIĞIDIR! Prof. Dr. Özer Ozankaya ADD Kurucu Üyesi, 4. Gnl. Bşk. Yobazlığın insanlık düşmanlığı olduğu, deprem yıkımına uğrayanlara yardımda parti ayrımı, inanç ayrımı yapacak düzeye düşen siyasetçilerin ve kullandıkları insanların saldırgan söylem ve eylemlerinde somutlaşıyor! Oysa Cumhuriyetimizi kuran sevgili Atatürk, insanları bu hastalıklı ruh ve düşünce durumuna düşmekten sakınmanın temel bir yolunun da ‘demokratik duygu ve düşünce eğitimi’ olduğunu özenle belirtiyor ve bu eğitimin bir temel aracı olmak üzere de, okuyanın özgürce irdeleyebilmesi için kendi adıyla değil, Afet İnan’ın adıyla yayınlatma özenini de gösterdiği kitabını yazıyor : Yurttaş İçin Medeni Bilgiler! 1939’a değin orta öğretim kurumlarında ders kitabı olarak okutulan, ondan sonra ders kitabı olmaktan çıkarılan (!) bu kitapta Atatürk, hoşgörü konusuna da özel bir bölüm ayırmıştı. Bu bölümde vurguladığı noktaların bir bölümü şunlardı: “… Aramızda özgürlük engelleyicilerin kalktığına, bizim gibi düşünen ve duyan insanlarla yaşadığımıza inanmak güçtür. … Kuşkusuz düşüncecelerin, inanışların başka başka olmasından yakınmamak gerekir. Çünkü bütün düşünce ve inançlar bir noktada birleşecek olursa, bu, hareketsizlik belirtisidir, ölüm işaretidir. .. Bınun içindir ki gerçek özgürlükseverler hoşgörünün genel bir huy olmasını dilerler. Ama, hatta iyi niyetli bile olsa, bağnazlık yanlışlarına karşı dikkatli olmaktan vazgeçemiyorlar. … İşte bu nedenledir ki, aldırmazlığı ilgisizlik ölçüsüne götürmemek gerekir. “Gerçi özgür olmak herkesin hakkıdır ve bunun için gerçek özgürlükçüker, özgürlükçü olmayanlara karşı da geniş davranılmasını isterler. Ama bunların hiçbir zaman elleri, ayakları bağlı olarak, kurbanlık koyun durumuna râzı olacakları hiç kabul olunmamalıdır. “Unutulmamalıdır ki kimi insanlar geleceği geçmişin arasından görmekte diretirler. Bunlar, ilgimizi kestiğimiz geleneklere bağlılığın kesinlikle yeniden sağlanmasını isterler. Bu gibi insanlar, kendi inandıkları gibi inanmayan kimseleri istedikleri gibi ezemezlerse, kendilerini cenderedeymiş gibi duyarlar. “Herhalde hoşgörünün istenildiği gibi yaygınlaşması, düşünce eğitiminin yüksek olmasına bağlıdır.” Cumhuriyetin özgürlük ortamından yararlanıp iktidar konumuna gelen bağnazların, cumhuriyeti nasıl yıkmaya çalıştıkları görüldükçe, Atatürk’ün “bağnazlığa karşı hoşgörüyü ilgisizlik ölçüsüne vardırmamak gerektiği” uyarısının değeri anlaşılmıştır, anlaşılmaktadır. Bknz.: Mustafa Kemal Atatürk, Yurttaş İçin Medeni Bilgiler (Atatürk’ün Demokrasi Desleri), Özleştiren: Özer Ozankaya, ADD Yay. (Bknz.: ADD Yay., günümüz Türkçesiyle yayına hazırlayan Ö. Ozankaya).

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00