Prof. Dr. Özer OZANKAYA


ZEYTİNLİK KIYIMI, "YURT" KAVRAMINDAN YOKSUNLUĞU GÖSTERİR!

Prof. Dr. Ozer Ozankaya


Maden, kömür, vb. çıkarmak vb. için yüzlerce, binlerce yılın ve emeğin ürünü olan ZEYTİNLİKLERİMİZİ de yok etme kararnâmesi, Atatürk'ü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkelerini anlamanın, gerçekte doğru anlamıyla "yurt" kavramından da yoksun kalma, sonucunu verdiğini gösteriyor.

Çünkü Batı sömürgeciliği, "Türk ulusuna binlerce yıllık yurdu Anadolu'yu layık görmemek"ten oluşan, bugün de sürdürmekte olduğu kötücül bakışını, Türklerin yaşadıkları toprakları bayındır kılmak bir yana, "bahçe olarak girdiği yerleri yıkıntıya çevirdikleri" karalamasına dayandıragelmiştir.

Nitekim Kurtuluş Savaşının hemen başında, Atatürk, Ankara’ya gelir gelmez halkla yaptığı bir söyleşide, bu suçlamadan söz etmekte, onun bir karaçalma olduğunu dünyaya göstermek zorunda olduğumuzu, başta AKP yöneticileri olmak üzere tüm siyasal ve yönetsel kadrolarımızın, tüm bilim ve düşünce kurumlarımızın kulaklarında küpe gibi taşımaları gereken şu açık sözlülükle anlatmaktaydı:

"Efendiler, yabancılar kendi ekonomik ve siyasal çıkarlarını doyu-rabilmek için, aleyhimize icad ettikleri iki düşünceyi yü¬rütmeğe başladılar: bunlardan biri, sözde, ulusumuzun müslüman olmayan ögeleri eşitlik ve adalet ilkesine göre yönetme yeteneğinde olmadığı; ikincisi de sözde, ulusu¬muz tümüyle yeteneksiz olduğundan, bahçe halinde gir¬diği yerleri yıkıntı yerine çevirdiği. Birincisi ile ulusa kı¬yıcılık suçlamasında bulunuyorlar, ikincisiyle yete¬neksizlik.

Eğer bu iki düşünce gerçekten doğru olsaydı, ulusumuzun bağımsız yaşamaya hakkı olduğu öne sürü¬lemezdi.

Gerçekten kıyıcılık uygarlıkla bağdaşmaz.

Yeteneksizlik de bağışlanacak bir şey olamaz. Çünkü uluslar ellerinde bulundurdukları toprakların gerçek sahibi olmakla bir¬likte, insanlığın vekilleri olarak da o topraklarda bulunur¬lar. O toprakların zenginlik kaynaklarından hem kendi¬leri yararlanır ve dolayısıyla bütün insanlığı yararlandır¬makla yükümlüdürler. Bu ilkeye göre buna yetenekli ol¬mayan ulusların varlık ve özgürlük hakkına sahip olma¬maları gerekir."

Tarih, her iki suçlamanın birer kara-çalmadan başka birşey olmadığını gösteriyor.

Bununla birlikte, yurdumuzu bölünmekten, ulusumuzu tutsaklıktan kurtardıktan sonra da pek büyük bir yurt ve ulus ödevimiz vardır: iç düzenimizi iyileştirerek uygar uluslar arasında etkin bir öge olabileceğimizi eylemli ola¬rak kanıtlamamız gerekir. Bu amaçta başarılı olmak için siyasal etkinlikten çok toplumsal etkinliğe gerek vardır. Ulusal örgütümüzde işe köyden, mahalleden, yani birey¬den başlıyoruz. Bireyler düşünür olmadıkça, halk kitlelerini herkes, iyi ya da kötü, istediği yöne götürebilir... Her bi¬rey geleceği ile ilgilenmek zorundadır.”

Bugün de Zeytinliklerin bile kıyımına gözünü kırpmadan olur veren Cumhuriyet karşıtı görüş ve uygulamalar ülkemizde sürdükçe, Avrupa ve ABD’deki aynı “barbar Türk” anlayışı artarak yeniden seslendirilecektir.

Ve bu gidiş durdurulmazsa, bir yandan Türkiye’yi yeniden Osmanlı’nın “geri” koşullarına düşüren poltikacıları destekleyen ABD ve AB, pek yakında, zeytinliklerin, ormanların, tarihsel sit alanlarının .. yok edilmesini, “Bakın, siz Atatürk’e layık değilmişsiniz!” demek ve böylece “hem yüzümüze karayı çalmak, hem de elimize aynayı vermek”ten oluşan tarihsel Türk karşıtlığı poltikasına araç yapmakta duraksamayacaktır .

(Bknz.: Ö. Ozankaya, Cumhuriyet Çınarı - Mustafa Kemal'i "Atatürk" Yapan Uygarlık Tasarımı, CEM Yay.)

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22