AHDE VEFANIN ADI,  SUNA KAN
EĞİTİM 22.09.2022 17:13:00 2286 1

AHDE VEFANIN ADI,  SUNA KAN

Değerli Okurlar, Bugün size sunacağımız röportaj farklı bir alanda olacak. “Kemana Adanmış Bir Ömür-SUNA KAN” kitabının yazarı Sayın Meral Sayın’la kitabı ve Suna Kan’ı okurlarımıza yakından tanıtmayı hedefledim.

Suna Kan, Adana doğumlu bir sanatçıdır. Hayatının her döneminde de Adanalı olmaktan gurur duymuştur. Ülkemizde ilk defa yurt dışına Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün büyük desteği ile çıkartılan  “Harika Çocuklar Yasası” ile gönderilmiş, (İdil Biret ile birlikte) ve Paris Konservatuvarını birincilikle bitirmiştir. Her zaman bir Atatürk kızı olmaktan gurur duymuş, Atatürk Devrimlerine bağlı kalmış ve gerektiği zaman bunun kavgasını da yapabilen bir duruş sergilemiştir.

Suna Kan’ın başarıları, Yeni Adana gazetesinin 1955’li 60’lı yıllarında haber olmuş ve kendisiyle röportajlar yapılmıştır. Ülkemizde Hakkari dahil Anadolu’nun bir çok şehir ve kasabalarına kadar gidip konserler vererek klasik batı müziğinin tanıtılmasında büyük katkıları olan sanatçımız, Avusturalya kıtası hariç dünyanın hemen hemen bütün ülkelerinde konserler vermiş, 1976 yılında Fransız Devlet Nişanı ödülü almıştır. Ülkemizde sayısız ödül almış olan Suna Kan, 1971 yılında Devlet Sanatçısı unvanı alan yine ilk kadın sanatçımızdır.

Ne yazık ki Suna Kan, kemanını çalamıyor artık ve Ankara’da bir huzurevinde yaşıyor.

Ona sanatçı olarak ülkemize yaptığı unutulmaz katkıları ve sanatçı yazar Meral Sayın’a böyle bir kitapla ahde vefa örneği göstermesi nedeniyle, içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.

A. ERDOĞDU- Meral Hanım, kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

M. SAYIN- 1964 yılında Ankara’da doğdum, 1975 yılında İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Viyola bölümüne girdim. Prof. Özer Sezgin ve Ersin Pamukçu ile çalıştım. 1989 yılında Çukurova Devlet Senfoni Orkestrasının açmış olduğu sınavı kazanarak bu orkestrada çalışmalarıma devam ettim ve 2013 yılında aynı orkestradan emekli oldum. 2005 yılından bu yana kitap yazıyorum.

YAZDIĞI KİTAPLAR

"Evde Yokuz” Mizah Öykü / 2011

"Portakal Çiçeği Kokusunda Adana Sofrası”/ 2014

"Portakal Çiçeği Kokan Şehir Adana”/ 2015

"Neolitik Çağ’dan Hititlere Anadolu’da Müzik ve Enstrümanlar”/ 2017

"Eğer Onu Unutmamışsanız Ölmemiş Demektir”-

Prof. Nuri İYİCİL Anısına / 2017

"Neolitik Çağ’dan Bizans’a Anadolu’nun Müzik Tarihi” / 2019

A. ERDOĞDU- Kitabınızın önsözünde “Bu bir ahde vefa kitabıdır” diyorsunuz; neden Suna Kan?

M. SAYIN- Öncelikle şunu söylemeliyim; gerçekten de bu bir ahde vefa kitabıdır ve Suna Kan adını unutturmamak adına böyle bir çalışma yaptım. Çünkü böylesi bir sanatçı bir daha dünyaya gelmeyecek. Her şeyden önce Suna Kan, biz yaylı saz çalanların idolü oldu. Onun vakur duruşunun altında bir çocuk kalbi taşıması ve herkese mütevazı yaklaşması, bizlerin kalbinde taht kurmuştur. Ülkemizi hem yurt içinde hem de yurt dışında başarıyla temsil etmiş bir sanatçıdır Suna Kan. Paris’te eğitimini tamamladıktan sonra hemen Türkiye’ye dönmüş ve Anadolu’yu karış karış gezerek konserler veren ilk sanatçımızdır. Ayrıca her zaman her yerde Adanalı olmaktan ve “Ben Adanalıyım” demekten gurur duyan bir insandır.

İşte bu nedenle, Adana’da Abidin Dino parkına heykelinin dikilmesi tek dileğim.  

A. ERDOĞDU- Kitabınızın önsözünü Devlet Sanatçısı Gülsin Onay, arka kapak yazısını ise Prof. Cana Gürmen yazmış; biraz da bu yazılardan bahseder misiniz?

M. SAYIN-  Sayın Gülsin Onay’a kitabımın önsözünü yazmasını istediğimde hemen kabul etmiş ve 3 gün içerisinde yazdığı önsözünü göndermiştir. O da Suna Kan gibi- kendisi konservatuvarda bizim hocamızdı- mütevazı kişiliği ile inandığı bir konuya gereken önemi veren değerli bir sanatçımız ve hocamızdır. Şu an bile Suna Kan’a en çok ilgiyi ve sevgiyi hiç koşulsuz ve şartsız gösteren ender insanlardan birisidir ki bunun en yakın şahitlerindenim.

Gülsin Onay önsözünde: “Klasik müziğin ülkemizde yaygınlaşması için büyük emek harcayan ve ülkemizin her yerinde kemanıyla kalplere dokunmuş bir sanatçı. Tabii ki Türk bestecilerimizin yapıtlarını da yurt dışında dinletirken hayranlık uyandıran, uluslar arası düzeyde muhteşem bir virtüöz” demektedir.

                                                                                                 GÜLSİN ONAY VE SUNA KAN

Suna Kan, Prof. Cana Gürmen ile uzun yıllara dayanan bir ikili oluşturmaları bakımından da bu kitapta mutlaka olması gereken önemli bir sanatçımız. Çünkü onlar acı tatlı öyle güzel anılar biriktirdiler ki ve sahnede birlikte nefes alıp verdiler. Aynı şekilde Cana Gürmen de bu konuda beni asla yalnız bırakmadı ve çalışmama destek verdi. Bu nedenle her iki sanatçı büyüğüme sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür etmek isterim.
 

SUNA KAN VE CANA GÜRMEN

“O, içinde minicik bir çocuğu saklayan, dev bir kadın…

Kendinden emin, yaklaşılmaz ve mağrur görünümünün ardında gizlenen naif ruh…”

                                                                                                                                        Cana Gürmen

A. ERDOĞDU- Atatürk’ün Cumhuriyeti kurarken öncelik verdiği konulardan birisi de sanat. Bu konuda neler söylersiniz?

M. SAYIN- Ulu önder Atatürk’ün şu sözleri, sanırım sorunuzun cevabını verecektir: Hayatta mûsikî lâzım değildir. Çünkü hayat mûsikîdir. Mûsikî ile alâkası olmayan mahlûkat insan değildir.   Bu açıdan bakacak olursak, onun güzel sanatlara olan ilgisi ve bu konuda savaştan yeni çıkmış bir ülkenin gelişmesi ve çağdaşlaşması açısından ne kadar çok şey yapmış olduğu o dönemde kurulan konservatuvarlardan, sanat okullarından, senfonilerden, operalardan ve tiyatrolardan belli değil mi?

A. ERDOĞDU- Kitabınızı yazarken çok çeşitli kaynaklara ulaşmışsınız; bunları nasıl elde ettiniz ve hangi zorluklarla karşılaştınız?

M. SAYIN- Böylesi bir belgesel hazırlamak, benim açımdan hiç de kolay olmadı. Her şeyden önce pandemi koşullarında, Suna Kan’la konuşma veya söyleşi yapma imkânı bulamadık. Tüm bunların yanı sıra Ankara’daki evinde bulunan belge, fotoğraf ya da dokümanlara da ulaşamadık. Açıkçası her şeyi el yordamıyla bulmaya çalıştık. Sahaflardan çok ciddi rakamlara, dergiler kitaplar getirttik. Pek çok kişiye telefonla ulaşarak, kendilerinden Suna Kan ile ilgili anı veya belgeleri rica ettik ve tüm bunların yanı sıra, Paris UNESCO Daimi Temsilcisi emekli büyükelçi Altay Cengizer Bey, Suna Kan’ın okuduğu okuldan belgeler gönderdi. Tüm gazete arşivlerini taradık. Kısacası 2,5 yıl gibi bir sürede bu çalışma ortaya çıktı.

A. ERDOĞDU- Suna Kan’ı hemen herkes tanıyor ama bir de sizin gözünüzden anlatır mısınız?

M. SAYIN- Her şeyden önce Suna Kan, benim için çok ama çok özel bir insandır. Ne zaman bir şey rica etsem beni kırdığını hiç görmedim. Sadece beni değil hiç kimseyi kırmaz, kendisine mantıklı gelen şeyleri karşısındaki insanla –yaşı her ne olursa olsun- konuşur, tartışır ve bir orta yol bulmaya çalışır. Daha Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası kurulmamış iken, ona pek çok orkestrada eşlik etme şansına sahip olan insanlardan biriyim. Sağlığı yerinde iken Ankara’daki evinde ziyaret ederdim. Kapıyı açıp elimde çiçek gördüğü için bana, “Kızım ben çiçeğe, böceğe doydum, bana sen lazımsın. Bir daha böyle bir şey yaparsan seni eve almam” derdi. Bir de Adana’ya konsere geldiği zaman hemen bana işaret eder ve kırmızı pul biber isterdi. “Kırmızı biberi çok mu seviyorsunuz hocam dediğimde, “kızım ben Adanalıyım” derdi.  Kısacası bizim aramızdaki şey anne kız ilişkisiydi. Fırsat buldukça da Suna hocamı kaldığı huzur evinde ziyarete gidiyorum.                                   

A. ERDOĞDU- Suna Kan’ın Türkiye’de ve dünyadaki klasik müzik alanındaki yeri nedir?

M. SAYIN- Suna Kan şu an keman çalamasa dahi hâlâ “hocaların hocasıdır.” Bu açıdan bakarsak öğrencisine bir eseri çalıştıracaksa önce kendisi çalar, anlatır sonra öğrencisinden isterdi. Bununla birlikte repertuvarına mutlaka Türk bestecilerinin eserlerini alır ve onları tüm dünyaya tanıtırdı. Yurt dışındaki konserlerinde mutlaka bir Ulvi Cemal Erkin ya da bir Adnan Saygun keman konçertosunu seslendirir, Türkiye’nin yurt dışındaki prestijinin artmasını sağlardı.  

A. ERDOĞDU- “Harika Çocuklar Yasası” ile yurt dışına gönderilen ilk kemancımız olması nedeniyle, o dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün katkılarından da bahseder misiniz?

M. SAYIN-  Elbette. İsmet İnönü, Yemen’de edindiği klasik müzik sevdasını, Türkiye’de savaş bitikten sonra da hayata geçirmek için çok mücadele vermiştir. Sizin de bahsettiğiniz gibi bir “Harika Çocuklar Yasası”nı çıkartan yine İsmet Paşa’dır. Sadece bununla sınırlı kalmayıp, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın kurulması aşamasında çok fazla destek verenlerden birisidir. Ama en çok Suna Kan ve İdil Biret’le ilgilenmiş, hatta onlar yurt dışında eğitim alırken bile uzaktan da olsa onların çalışmalarını, başarılarını takip etmiş değerli bir siyaset adamıdır.

A. ERDOĞDU- Gördüğümüz kadarı ile kitabınız yayınevinden çıkmamış; bunun nedenini soralım ve okumak isteyen okuyucular kitaba  nasıl ulaşabilirler?

M. SAYIN- Öncelikle, Suna hocamın sağlığı çokta iyi değil. Bu nedenle kitabı bir an önce ona ulaştırabilmek için kendi imkânlarımızla ve sınırlı sayıda bastırdık. Okurlarım bana, mrlsayin7@gmail adresinden ulaşabilirler. Ödeme ve kitabı edinme konusunda kendilerine gerekli açıklamayı oradan bildireceğim.

A. ERDOĞDU- Şahsım ve gazetem adına verdiğiniz bilgilerden dolayı çok teşekkür ederim.

M. SAYIN- Asıl ben teşekkür ederim. Böylesi tarihi değeri büyük bir gazetede, söyleşi imkanı verdiğiniz için.

Değerli Okurlar,

Bu güzel söyleşi için Meral Sayın’a tekrar teşekkür ederken, kendisinin en büyük dileği olan Abidin Dino parkındaki Yaşar Kemal, Orhan Kemal ve Abidin Dino’nun olduğu heykellerin yanında, Suna Kan’ın da heykelinin konulması önerisi için yazarımızı candan destekliyor ve bu konuda siz okurlarımızın da buna katkı sağlayacağına gönülden inanıyoruz.

 


Haber Kaynak : ÖZEL HABER
nuray boguc
27.09.2022 21:38:37
Suna Kan ın Kemana Adanamış bir ömür kitabını almak istiyorum.

YÜREĞİR BELEDİYESİ OKULLARI YENİ DÖNEME HAZIRLIYOR

ÇOCUĞUNUZU 8 ADIMDA OKULA HAZIRLAYIN!

Birinci Sınıfa Başlayan Çocukların Okula Uyum Sürecinde Neler Yapılmalı?

BİLGİ EVLERİNE DEVAM EDEN 266 ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTEYE YERLEŞTİ

Sınavlara Hazırlıkta Kayıt Dışı Kurumlara Dikkat!

ÇGC'DEN İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNE ZİYARET

TEV'İN 2023-24 EĞİTİM YILI BURSLARI İÇİN BAŞVURU TARİHLERİ BELLİ OLDU!

SANKO Holding’den afete dirençli şehirler için tasarım kültürüne destek

LABEB, LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİ SAVUNMAK İÇİN BİR ARAYA GELİYOR

CEGEM’den büyük başarı

SANKO ÜNİVERSİTESİNDE YÜZDE 100 DOLULUK ORANI SAĞLANDI

EĞİTİM-SEN'DEN BAKAN TEKİN'E ELEŞTİRİ

Yakın Doğu Üniversitesi Yapay Zeka geliştirdi

Uzm.Eğitim Danışmanı Gülbenk: “Depremzede Çocuklarla İletişim Özveri Gerektiriyor”

Adana Gençlik Merkezi’nde Permakültür Tarım etkinliği

Prof. Dr. Arıboğan:“Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler en parlak döneminde”

BİRİZ DAYANIŞMA DERNEĞİ,DEPREMZEDELERE YÖNELİK YAZ OKULLARI VE ATÖLYE ETKİNLİKLERİ BAŞLATTI

Tercihlerini ‘son dakikaya’ bırakan üniversite adaylarına öneriler

Antakyalı çocuklara bisiklet hediye edildi

"Yeni dünya, ‘çevreye duyarlı mühendis’ler istiyor!"

Prof. Dr. Süleyman İrvan:“İletişimin popüler meslekleri etkileyicilik ve deneyimleyicilik”

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 27.1 ° / 18.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı