CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Canan Kaftancıoğlu ile ilgili yargılama sürecinin hiçbir aşamasında hukukun işlemediğini vurgulayarak, “Canan Kaftancıoğlu kararı yargının değil, otokrasinin kararıdır. Devasa adliye sarayları var ama içinde adalet değil saray basıncı bulunuyor” dedi. Altay, TBMM’ye getirilen güvenlik soruşturması teklifi ile 12 Eylül darbecilerinin fişlemesinin geri getirilmeye çalışıldığını vurgulayarak, “Güvenlik soruşturması adı altında açık faşizm fişlemesi getiriliyor. Kenan Evren’e rahmet okutacak bir teklif bu” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, dün TBMM’de 27 Mayıs düzenlemesi ile demokrasi adına önemli bir adım atıldığını ancak Ak Parti’nin 12 Mart,12 Eylül gibi diğer askeri darbelerin mağduriyetlerinin giderilmesi noktasında aynı hassasiyeti göstermediğini kaydetti. Altay, “Dün TBMM Genel Kurulu’nda tüm darbelerin anası olan, 12 Mart, 12 Eylül darbesi ve 15 Temmuz darbe girişimlerinin önünü açan 27 Mayıs Darbesi’nin izlerini, tüm partilerin uzlaşmasıyla silmeye çalıştık. Demokrasimiz adına olumlu bir gelişmedir. Ancak demokrasimize; tanktan, postaldan daha fazla yürütme organından gelen darbelerin daha fazla hasar verdiği unutulmamalıdır. Demokrasimizin yürütme organından aldığı tahribatın tamiri, telafisi çok daha güçtür” dedi.
DEMOKRASİ RÜYALARDA KALDI
Türkiye’yi yönetenlerin artık bir darbe paranoyasından kurtulması gerektiğini kaydeden Altay, “Türkiye’nin süratle yüzleşmeye, sivilleşmeye ve ayrışmamaya ihtiyacı var. Üzülerek söylüyoruz ki Erdoğan ayrışma konusunda engel tanımıyor. Kendisine biat, itaat etmeyen, baş eğmeyen herkesi ya terörist olarak görüyor ya da kendisine karşı kurum kuruluşları bölerek aklı sıra o postta uzun süre oturacağını sanıyor. Unutmaması gereken bir şey orada oturuyorsa bunu demokrasi ve Cumhuriyet’e borçlu. Türkiye’de toplum vicdanını ağır kanama geçirdiği günlerden geçiyoruz. Keşke bugün hala 12 Eylül mevzuatıyla çalışıyor olmasaydık Keşke 12 Eylül, 12 Mart ile de yüzleşebilseydik. 15 Temmuz FETÖ darbesinin siyasi ayağıyla Türkiye yüzleşebilseydi. Türkiye’de bugün demokrasi rüyalarda görülüyor.
Bugün yemekten, ekmekten çok demokrasiye ihtiyacımız var. Demokrasimiz Erdoğan eliyle her gün tahrip ediliyor, büyük yara alıyor. Erdoğan bu anlayışta ısrar ederse, bundan 83 milyon zarar görür, Erdoğan görür. Erdoğan seni eleştirenleri susturmak yerine onlara saygı göster.
Sana karşı olanları, seni sevmeyenleri oy vermeyenleri sindirmek yerine hoşgörü ile yaklaş. Sana boyun etmeyenleri ötekileştirmek yerine anlayışla yaklaş yoksa Türkiye’ye büyük kötülük edeceksin” diye konuştu.
KAFTANCIOĞLU KARARI YARGININ DEĞİL
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen hapis cezasının onanmasına da tepki gösteren Engin Altay, şunları söyledi:
“Devasa adliye sarayları var ama içinde adalet yok, sarayın basıncı var. O nedenle de yargıya güven sıfır düzeyinde. Adliye saraylarında adalet dışında her şey var. Dün tam da İstanbul Büyükşehir Belediyesi için yenilenen İstanbul seçimlerinde CHP’nin zafer kazandığı gün, çok büyük tesadüfle İstanbul İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu’nun cezası onaylanıyor. Bu çok açık yargı sopasıyla siyaseti dizayn çabasıdır. Yargıya, otokrasi tarafından ceza verdirildi. 6-7 yıl önce atılan sosyal medya mesajları nedeniyle 9 yıl 6 ay ceza veriliyorsa, hakimlere sesleniyorum, Pensilvanya’da diz çökerek fotoğraf çektirmelerin üzerinden 7 yıl geçmedi daha… MİT Başkanı ve Bülent Arınç’ın Pensilvanya ziyaretlerinin üzerinden 7 yıl geçmedi daha… ’Gökten ne yağar da yer kabul etmez’ diyeli 7 olmadı. 7 yıl önce FETÖ işbirliği yaptığını itiraf eden Emre Cemil Ayvalı hakkında dava açacak savcı yok mu bu memlekette. Yargının bugünkü halini milletimizin vicdanına havale ediyorum. Yargının artık kendisine çeki düzen vermesi gerek. Karar verirken sarayın tepkisini düşünen bir yargı olamaz. Kaftancıoğlu’na ceza verebilirsiniz Yargıtay’da oynanabilir ama tekrar söylüyorum il başkanımızı hapse atarak, gazetecileri hapse atarak, m dokunulmazlıkları kaldırarak Erdoğan’ı eleştirmemizi, direnmemizi engelleyemezsiniz. Bakın bugün gazeteciler hakim karşısına çıkacak. MİT personelinin cenazesini haber yaptılar diye yargılanıyorlar. Bu bir intikam davasıdır. Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan daha önce de yargılandı. Ve yapılan yanlışlar nedeniyle özür dilendi. Yine yanlış yapılıyor. Biz Erdoğan’ın şahsına değil kafasındaki yanlışlara karşıyız. Bedeli ne olursa olsun mücadeleye devam edeceğiz. Erdoğan’a sesleniyorum; milletin  yarısı seni destekledi 42 milyon, seni desteklemeyen 42 milyon var. O zaman onlar için 42 milyonu alacak bir cezaevi inşa et. Bu kafayı değiştirmezsen, 42 milyonu içeri tıkacak cezaevi yap. Başka bir çözüm yok.”
GÜVENLİK SORUŞTURMASI DEĞİL FİŞLEME
AK Parti tarafından TBMM’ye getirilen güvenlik soruşturması teklifinin büyük sakıncalar içerdiğini vurgulayan Altay, “Bu teklife şiddetle karşı çıkacağız. Kenan Evren, ayağa kalksa bu teklifi görse, ‘bu benim niye aklıma gelmedi’ diye hayıflanır. Kenan Evren’e rahmet okutacak bir teklif komisyonda görüşülüyor. Bunun adı güvenlik soruşturması değil fişlemedir. Getirilmek istenen açık faşizm sistemidir. Kimin kamuya gireceği, cumhurbaşkanının oluşturacağı kurulun iki dudağına teslim ediliyor. Anayasa’nın 13’üncü maddesi açık. Temel hak ve hürriyetler ancak kanunla düzenlenir. Ama burada her şey yönetmeliğe bırakılıyor. Bu TBMM’nin harakiri yapmasıdır. Kişisel verilerin ne zaman imha edileceği belli değil. İtiraz hakkı yok. Bu teklif Anayasa’ya açıkça aykırıdır. SKPSS’de 99 aldın, mülakatta da başarı oldun ama devlete giremeyeceksin. Diyecekler ki güvenlik soruşturmasında sorun var. Ama ne olduğunu bilemeyeceksin. Böyle bir düzenleme olur mu? ‘ Erdoğan’ı eleştirdiğin için seni devlete almıyoruz kardeşim git derdini nereye anlatırsan anlat’ denecek. Bunun adı fişlemedir” dedi.
TROL-PELİKAN AKLI
Altay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yönelik eleştirilere tepki gösterirken, “AK Partili bazı isimlere sesleniyorum. Trol aklıyla, pelikan aklıyla, yeşil top aklıyla acınacak halinizi önleyemezsiniz. Tunç Soyer söylediklerini çarpıtarak komik duruma düşersiniz. Söylediklerini anlamıyorsanız ya zeka, izan sorununuz var ya komiksiniz Söyledikleri ortadadır. Başkanımızın İzmir sevdası ortadadır. Çarpıtmalardan medet umar hale gelmek siyasi tükenmişliğin açık göstergesidir diyorum” dedi.
BARO BAŞKANLARI İLE HAREKET EDECEĞİZ
Altay, bir soru üzerine AK Partili yöneticilerin bugün bir ziyaret gerçekleştireceğini belirterek, “AK Parti Grup yöneticileri gelecekler ama tam olarak ne anlatacaklar bilmiyoruz. Biz baroların bölünmesine karşıyız. Dün Ankara’da baro başkanlarına devletin ceberrut yüzü gösterilmiştir. Türkiye artık devletin ceberrut yüzünü görmekten bıktı. Baroları bölme yaklaşımı kabul edilebilir değil. Baroları bölmek istiyorlar ya o zaman TOBB’u da bölsünler. Esnaf odalarını da bölsünler, sanayi odalarını da ticaret odalarını da bölsünler.  Ak esnaf, halk esnaf . Ak sanayi halk sanayi. Çağrı yapıyoruz, gel bu sevdadan vazgeç. Türkiye’yi bölme çabalarından vazgeç” dedi.
ERDOĞAN BAHÇELİ’Yİ KIRMAZ
Altay, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin Mümtazer Türköne ile ilgili talebinin hatırlatılması üzerine de, “Erdoğan Bahçeli’nin çağrılarına olumlu yanıt verir buna da verecektir. Erdoğan daha önce Trump’a Rahib Brunson’u, Macron’a Fransız gazeteciyi, Merkel’e de Deniz Yücel’i vermedi mi? Bunları yaptıktan sonra Bahçeli’nin ricasını kırması olmaz. Ama bu tablo yargının içine düştüğü tablo açısından vahimdir” diye konuştu.

(VŞ)