CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,ülkemizde etkisini her geçen gün artıran ekonomik krizlerin neden olduğu sorunları sıraladı, çözüm önerilerini anlattı.
Gürer, seçimden önce pembe tablolarla halktan oy alan AKP’nin, seçim sonrası zamlar ve de vergilerle sabit gelirliler başta olmak üzere tüm yurttaşların canına okuduğunu da ifade etti.
“HAYAT PAHALILIĞI VATANDAŞI DARBOĞAZA SÜRÜKLEDİ ”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Toplantısında söz alarak, her geçen gün artan ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının, vatandaşları darboğaza sürüklediğini belirtti.
Yılın ikinci yarısı için 11 bin 402 lira olarak belirlenen yeni asgari ücretin, henüz vatandaşın cebine girmeden eridiğini anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Marketler etiket değiştirmeye yetişemiyor, çarşı pazar fiyatları uçtu. Dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye'de gıdaya erişim dahi zorlaştı, en büyük para birimi 200 liraya 1 kilo et alınamaz hâle geldi. Bu torbada, kanun teklifinde en düşük memur maaşında bir artış hedefleniyor, yoksulluk sınırının altında bir ücret öneriliyor” dedi.
Vatandaşların bankalara ve tüketici finansman şirketlerine olan bireysel krediyle kredi kartları borçlarının, 9-16 Haziran günleri arasında 7,5 milyar artarak 2 trilyon 160 milyar liraya yükseldiğini aktaran CHP Milletvekili Gürer, yılbaşından bu yana tüketici kredilerinin ise 292 milyar lira artarak 1 trilyon 412 milyar liraya, kredi kartı borçlarının da 295 milyar büyüyerek 749 milyar liraya kadar çıktığını belirtti.
Vatandaşların borçla yaşamaya çalışırken, yeni zamlar ve acımasızca vergilerle her gün daha da yoksullaşma devam ettiğini vurgulayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “ Motorlu taşıtlar vergisindeki artış, akaryakıta gelen zam, bakım servis ücretlerindeki artış, araç fiyatlarındaki vergilerle oluşan artış vatandaşı böyle giderse yaya bırakacaktır. Kolay vergi alınacak kalemler, KDV başta sürekli artış vatandaşın yaşamını zehreder boyutlara ermiştir” dedi.
Ekonomik krizden en çok etkilenen sabit ve dar gelirli vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi için yapılması gerekenleri de sıralayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Memur, işçi ve emekli için ücretlerde gerçek enflasyonla oluşan süreç gözetilerek artış sağlanmalıdır. Emekli intibak düzenlemesi yapılmalıdır. Emekliler açlık sınırı üzerinde bir maaşa ermelidir. Emekli bayram ikramiyesi asgari ücret olmalıdır. Evi olmayan memur ve emekli için kira yardımı verilmelidir. Emeklilerden ilaç katkı payı kaldırılmalıdır” diye konuştu
“ZENGİN DAHA OÇK ZENGİNLEŞİYOR, YOKSUL DAHA ÇOK YOKSULLAŞIYOR”
Ekonomik krizin tüm etkilerinin dar ve sabit gelirlilerin üzerine yıkıldığına da dikkat çeken Gürer, “İktidarda israf alabildiğince sürüyor. Yoksuldan alıp varlıklılara daha çok devlet eliyle rant aktarılıyor. Zengin zenginleşiyor, yoksul daha da yoksullaşıyor” ifadelerini kullandı
Kiralardaki astronomik artışların kiracı-ev sahibi kavgalarını artırdığını, aileler dağılmaya başladığını anlatan Gürer, “Vergide adalet sağlanmadan, sabit ve dar gelirlilerin yaşamı iyileştirilmeden, çiftçi, işçi, emekli, memurun yaşadığı yoksullaşmayı görmezden gelerek ülke yönetilemez. Taşeronda kalanlar kadro bekliyor, kadroları bir an önce verilmelidir.Stajyer ve çırakların işe başladığı gün emeklilik süreci işlemelidir” diye konuştu.
Gürer: “Tarım sektöründe 115 bin kişi daha istihdam dışı”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "TÜİK tarafından açıklanan iş gücü istatistiklerine göre, mevsim etkisinden arındırılmış tarım sektöründe istihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 115 bin kişi azaldı. Bu 115 bin kişinin 101 bini kadınlardan oluşurken geriye kalan 4 bini ise erkeklerden oluştuğu açıklandı. Kadın istihdamında ciddi düşüş iyi irdelenmelidir. Kadınların kırsala dönüşü ve kırsalda tarımsal üretimin içinde yer alan kadının SGK priminin devlet tarafından karşılanması teşvik edici olacaktır. Tarım işçisi olmadan öte üretici kadınlar ile tarımda yeni bir sürece kapı açılabilir. Kadın çiftçi ve besici ile tarım yeni bir sürece taşınması olasıdır. Kadınların tarımsal üretimin içinde istihdam edilmelerini sağlayacak uygulamaların hayata geçirilmesi için daha çok proje ve desteğe gereklilik vardır" şeklinde konuştu.
Gürer ayrıca TÜİK verilerine göre tarımın istihdamdaki payının %17,2 olduğunu, ancak bu oranın 2022 yılında %15,8'e gerilediğini belirtti.
TARIMDA ÇALIŞAN KADINLAR SOSYAL GÜVENLİKTEN MAHRUM
Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ve geliştirilmesi için kadınların üretim sürecinde yer almasının önemine vurgu yapan Gürer, "Özellikle kırsal bölgelerde tarımla uğraşan kadınların sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından karşılanması ve böylece kırsal alana dönüşün teşvik edilmesi gerekmektedir. Bugün tarım sektöründe çalışanların BAĞ-KUR sigortası prim tutarı 3.957 TL'dir. Yüksek sigorta tutarları tarımda güvencesiz çalışmayı teşvik etmektedir. Bu durum kırsal bölgelerde yaşayan insanların şehirlere göç etmesine ve tarımsal üretimin sürekliliği için tehlike oluşturmasına yol açmaktadır."
GÜRER: "KIRSALDA TARIMSAL ÜRETİMİN DEVAMLILIĞI İÇİN KADIN VE GENÇLERE İHTİYAÇ VAR."
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, "Küçük aile tipi işletmeler tarımsal üretimin içinde önemli bir paya sahiptirler. Bu sebeple kırsalda küçük aile tipi işletmelerin varlığı ve devamlılığı önemlidir. Ancak son dönemlerde kırsal bölgelerin göç vermesiyle küçük aile tipi işletmelerde azalma görülmektedir. Diğer yandan, ülkemizde kırsal bölgelerde tarımla uğraşan kesimin yaş ortalamasının 58 ve üstü olduğu da düşünüldüğünde, tarımla uğraşan nüfusun gençleştirilmesi gerekmektedir. Bu da kadın ve genç nüfusun tarımsal üretimin içinde yer almasıyla mümkün olacaktır. Bu nedenle devlet tarafından pozitif ayrımcılık yapılarak kadın ve gençlere destek sağlanması ile kırsalda aile tipi işletmelerin artmasının da yolu açılmış olacaktır." şeklinde ifade etti.
(vş)
