?CUMHURİYET KURUMLARI VE ULUSAL KAZANIMLAR ORTADAN KALDIRILIYOR?

 ?CUMHURİYET KURUMLARI VE ULUSAL KAZANIMLAR ORTADAN KALDIRILIYOR?

30 Ağustos´un Yıldönümünde Adana Barosu Başkanı Çıtırık, ?Siyasi iktidar, Cumhuriyetin temellerini geliştirilip daha ileri götürülmesi yerine ne yazık ki, Atatürk´ü ve yaptıklarına küçümseyerek bakabiliyor, dış güçlerin ve sermayenin emrine girenler Tü

Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, ?30 Ağustos Zafer Bayramı?´nın Yıl Dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı.

Av. Çıtırık, bir ulusun emperyalist güçlere karşı verdiği onurlu bir  mücadelenin adı olan,  "Zafer Bayramı" nın 1922 yılında 26 Ağustos´ta başlayıp, 30 Ağustos´ta Dumlupınar´da Mustafa Kemal´in Başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesinin (Büyük Taarruz´un) şerefli ve şanlı yıl dönümü olduğunu söyledi.

Av. Çıtırık, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"İtilaf Devletleri general ve kurmaylarının Türkler 6 ayda Yunan savunma gücünü aşarlarsa bu başarıyı sanki birkaç günlük bir ilerleme olarak kabul edebilirler dedikleri Dumlupınar´daki son derece iddialı bir savunma hattını muzaffer ordumuzun sadece 30 saatte yerle bir ettiği muhteşem zaferdir. 

 Atatürk´ün; "Biz bizi yutmak isteyen kapitalizme ve bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı bir meslek izleyenleriz" şeklinde ortaya koyduğu "Milli Mücadele" amacı, aynı zamanda "mazlum milletlerin" esinlendiği temel zemin olarak evrensel etki yaratmıştır. "Biz İzmir´e boynumuzda Halife´nin idam fermanıyla girdik" diyen İsmet İnönü, emperyalizme bağdaşık Osmanlı siyaset anlayışını da anımsatarak dünya kamuoyu önünde teşhir etmiştir.      

Bağımsızlık düşüncesinin ölümsüz bir anıtı olan bu zafer, tüm dünyaya, insanca yaşamanın ancak özgür ve bağımsız bir ulus olmakla gerçekleşebileceğini göstermiştir. Bugün, siyasi iktidar, Cumhuriyetin temellerini geliştirilip daha ileri götürülmesi yerine ne yazık ki, Atatürk´ü ve yaptıklarına küçümseyerek bakabiliyor, dış güçlerin ve sermayenin emrine girenler Türkiye ve Cumhuriyet üzerinde oynanan oyunları alkışlayabiliyorlar. Atatürk, Cumhuriyet, laiklik, tam bağımsızlık sözcüklerini kullanmaktan son derece rahatsız oluyorlar. Cumhuriyetin yarattığı kurumlar ve ulusal kazanımlar birer birer ortadan kaldırılıyor. Milli bayramların içi boşaltılabiliyor. Bayram coşkusunun yaşatılmak istenmediğini, yöneticilerin milletle kaynaşması yerine, milletle bayram kutlamak yerine sağlık raporlarıyla kutlamaktan kaçtıklarını da gördük. Oysa milli duygular önemlidir ve bizi birbirimize bağlar. Bu nedenle, bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti´nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmak, Atatürk ilke ve inkılaplarını koruyup, kollamak iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmaktır. Kişinin hak ve özgürlükleri ancak bu sistem içinde güvencede olabilir.

Hukuk Devletinin ve hukukun savunucuları, uygulayıcıları, Adana Barosu mensupları olarak, Ulusumuzun ve Adana Halkının bu büyük bayramını yürekten kutlarken; sevgili önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve düşünce arkadaşlarını, kahramanlarımızı saygıyla anıyor; çağdaşlaşma yolundaki laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olarak yaşatmak kararlılığında olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti´nin, bu yolda sarsılmaz adımlarla ilerlemesine ilişkin sorumluluğumuzun bilincinde olduğumuzu bir kez daha kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."

 

 

 

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ