FUTBOL TERÖRÜ

FUTBOL TERÖRÜ

Trabzon´da futbol terörü

24 Nisan 2016 Pazar günü futboldaki terörü yaşadık Trabzonspor-Fenerbahçe maçının oynandığı Avni Aker Stadyumu´nda. 17 yaşındaki bir çocuğun sahaya atlayıp çizgi hakemine saldırısıyla,  iki takım arasında senelerden beri meydana gelen husumet en üst seviyeye çıktı.

Henüz reşit bile olmamış bir çocuğun, bütün  tehlikeleri göze alıp sahadaki önüne  çıkan ilk hakeme saldırmasının altında yatan sebepleri iyi analiz etmek gerekir.

Uzun süredir bu kulüplerin başkan ve idarecilerinin, bugün için akılcı davranmalarına rağmen önceki dönemlerde yaptıkları beyanlar ve düşmanca tutumlar, çok önemli etkendir. Taraftar önce başkanının ve yönetiminin ağzından çıkacak lafa bakacak, aldığı direktifi de sahada uygulamaya geçirecektir. Ilımlı mesajlar her zaman taraftarı sakinleştirmek için ön planda tutulmalıdır.

Ulusal ve görsel basının sırf tiraj sağlama adına haber yapma sevdasından uzaklaşması gerekmektedir. Sorgusuz sualsiz, sahaya giren bu çocuğu günah keçisi yaptılarve  daha 18 yaşına dahi ulaşmamış  bu kişiyi Basın Yasası´na aykırı olarak yüzünü kapatmadan deşifre ettiler.  Üstelik iddianamesi hazırlandı, mahkeme heyeti kuruldu ve karar verildi. Pazar gününden beri Türkiye´nin tek gündemi  olan bu çocuk suçlu bulundu. Bu gencin infazsız yargılanmasına sizler mi karar vereceksiniz?  Suçlu  ilan etmeye   çalıştığınız insanların gelecekleriyle oynama hakkını size kim veriyor ?Bu devletin hakimi savcısı yok mu?

Ülkemiz futbolunun seyirci enflasyonuna sebebiyet veren Pasolig uygulamasının fiyaskoyla sonuçlanmasına bir kez daha şahit olduk Pazar günü. Sen tribünler boş  kalıyor diye ortalığa sitem edeceksin, olay olmasını engellemek için pasolig uygulamasını getireceksin ve    insanların şahsi bilgilerine ulaşacaksın, sonra da bu kadar tedbire rağmen  hadiseler  olunca  kınama yöntemini uygulayıp cezalara başvuracaksın. İnsanları tribüne istifleyerek sadece olumlu  tezahürat yapılması gayreti içerisine girmek, doğal olarak ters yönde tepki vermeye itiyor taraftarı. En basit bir ifadeyle, tribündeki seyircilerin sarı ile boyanmış basamaklara oturmamaları için yapılan anonsları,  bu taraftarların yuhalayarak verdikleri protesto hareketi,  serbestlik isteyen bir düşüncenin yansıması değil mi?

Bu cümleden yola çıkacak olursak, 8 Nisan 2016 tarihinde oynanan Adanaspor-Samsunspor karşılaşmasında tribünlerde 3.000 civarında seyirci vardı. Hatta bazı kişiler şampiyonluğa giden takımın bu kadar mı taraftarı olur düşüncesine kapılmışlardı ki, bir önceki maçta yapılan kötü tezahürat sebebiyle,  10.000 Adanaspor taraftarının pasolig kartının sadece bu maç için bloke edildiğini öğrendik. Yazık değilmi bu insanlara,  eğlenerek zevk aldığı  bir spor karşılaşmasına kötü tezahürat sebebiyle giremiyor. Eskiden de vardı kötü tezahürat, ama o zamanlar iki rakip takımın taraftarı birlikte aynı tribünde maçlarını seyrediyor ve hiçbir olay olmadan evlerine gidebiliyorlardı.

Sonuç itibariyle, hatalı olduğu  tüm kamuoyunun  görüş birliğine vardığı  17 yaşındaki  bu kişinin eylemine sebep olan hareketin, nereden kaynaklandığının  ve sorumlularının bir kere daha şapkalarını önlerine koyup düşünmelerinde fayda var.

Bu arada,Trabzonspor-Fenerbahçe maçının 89. dakikasında tribünden sahaya atlayarak hakem Volkan Bayarslan´a fiziki saldırıda bulunan 17 yaşındaki O.M., çıkarıldığı 1-2 Sulh Ceza Mahkemesi´nde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

(Cihat OVALI)

 


Haber Kaynak : ÖZEL HABER

Anahtar Kelimeler: FUTBOL TERÖRÜ