Kalın, “NATO güvenlik ittifakı olarak terör gibi tehditlere karşı kararlı şekilde mücadele edecekse müttefiklerce birbirlerine ambargo uygulanması kabul edilemez” dedi.

Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurularına veto kartını göstermesi üzerine bugün ilk diplomatik müzakere toplantısı yapıldı. Toplantıda Türk heyeti, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal başkanlığında masadaydı. İsveç Başbakanlık Ofisi Devlet Sekreteri Oscar Stenström ve Finlandiya Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Jukka Salovaara başkanlıklarındaki heyetler, Türkiye’nin taleplerini dinledi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda saat 13.15’te başlayan ve beş saat süren heyetler arası müzakere sonrasında kameralar karşısına geçti. Türkiye’nin veto tutumunda değişiklik olmadığını söyleyen Kalın, “Beklentimiz İsveç ve Finlandiya'nın terör örgütlerine karşı somut adımlar atmasıdır. Türkiye'nin güvenlik kaygılarına ilişkin adım atılmaması halinde Cumhurbaşkanımızca belirtildiği üzere tutumumuz değişmeyecektir. Somut adım atılmazsa süreç ilerlemez” dedi.

Sadece İsveç ve Finlandiya’ya değil ABD başta olmak üzere Türkiye’nin NATO bünyesinde ilgili savunma sanayi taleplerini karşılamayan ülkelere de seslenen Kalın, “NATO güvenlik ittifakı olarak terör gibi tehditlere karşı kararlı şekilde mücadele edecekse müttefiklerce birbirlerine ambargo uygulaması kabul edilemez. Bize karşı savunma alanında örtülü ya açık ambargo veya kısıtlama uygulayan tüm müttefikler açısından bunu bir prensip olarak ifade ediyoruz” diye konuştu.

Müzakerede, “NATO’nun güvenlik örgütü olduğunu ve üye olacak ülkelerin, mevcut ülkelerin güvenlik kaygılarını ortadan kaldıracak adımları ivedilikli atmalarını önemli gördüklerini” belirten Kalın, Türkiye’nin NATO üyeliğindeki konumunu vurguladı.

“Türkiye 70 yıldır bu ittifak içerisinde temel ilke ve prensipleri uyarınca NATO’ya önemli katkı sunmuştur. NATO'daki sorumluluklarını yerine getirmiştir” diyen Kalın, İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye açısından güvenlik kaygılarını gidermesi gerektiğini yineledi. Kalın, “NATO, 1999 yılında üyelik prosedürünü açıklamıştı. Bizim beklentimiz NATO'nun iç tutarlılığı açısından bunun uygulanmasıdır. Yoksa ‘oldu bitti’ ile bir sürecin aceleye getirilmesi doğru olmayacaktır. Türkiye'nin güvenlik kaygıları giderilmelidir” ifadelerini kullandı.

“Savunma yaptırımlarını kaldıracak olumlu yaklaşım sevindirici”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, “İsveç ve Finlandiya’ya, muhataplarımıza, PKK ile PYD-YPG arasında yapılan ayrımın bizim açımızdan anlamı olmadığını açıkça ifade ettik. Uluslararası analizlerde, yabancı istihbarat örgütleri raporlarında PYD-YPG’nin PKK'nın Suriye kolu olarak ifade edildiğini anımsattık. Bizim açımızdan SDG (Suriye Demokratik Güçleri) gibi adlar kullanılmasının anlamı olmadığını belirttik. Muhataplarımız bunları not aldılar, bundan sonra da müzakerelerimizi sürdüreceğiz” dedi.

Kalın, NATO müttefikleriyle ilgili Türkiye’ye savunma sanayi ambargosu uygulanmasını kabul edemeyecekleri mesajıyla birlikte İsveç ve Finlandiya’yla ilgili “Savunma sanayi yaptırımlarını kaldıracak olumlu yaklaşımı bu ilk görüşmede gördük, bu elbette sevindirici bir gelişme” değerlendirmesinde bulundu.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in 21 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla araması ile ilgili bir soruya ise Kalın, “NATO Genel Sekreteri’nin müzakere için önerisi oldu ancak Haziran ayındaki Liderler Zirvesi’ne kadar bu süreci yetiştirme kaygımız yok” yanıtını verdi.

(vş)