Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinde zengin ve yoksullar arasındaki uçurum ve gelir eşitsizliği yeni bir rekor kırdı. 34 üyesi bulunan OECD bölgesinde, toplumun en zengin %10unun geliri, en yoksul %10unun gelirinin 10 katına ulaştı. Daha önce de tehlike çanlarını çalan OECD, bu rakamın 1980lerde %7,1, 2000lerde ise %9,1 oranında olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye gelir eşitsizliğinde Meksika ve Şili`nin ardından üçüncü sırada geliyor.
VOA-Amerika`nın Sesi internet sitesinde yer alan habere göre, OECD Başkanı Angel Gurria, Avrupa Komisyonunun İstihdamdan Sorumlu Komisyon Üyesi Marianne Thyssenle Paristeki örgüt binasında bir basın toplantısı düzenleyerek, Neden Daha Adil Bir Gelir Dağılımı Herkes İçin Daha İyi başlıklı, 2015 görünüm raporunu açıkladı. Gurria, Gelir adaletsizliği bakımından çok kritik bir noktaya ulaştık. OECD ülkelerindeki gelir eşitsizliği, bunu ölçmeye başladığımız günden bu yana en yüksek seviyesine ulaştı diyerek, hükümetlerin bir an evvel bu soruna eğilmeleri gerektiğine dikkat çekti. Gurria, Hükümetler bu konuya eğilmeyerek sosyal dokularını zayıflatıyorlar ve uzun vadede büyümelerini tehlikeye atıyorlar. Gelir adaletsizliğindeki yükselme, 1985 ve 2005 yılları arasında 19 OECD üyesi ülkede büyümeyi %4,7 oranında aşağı çekti, dedi.
Dünya ülkelerinin çalışmalarında baz aldıkları OECD raporunda, 18 üye ülkede zenginliğin %40ına yalnızca toplumun %3ünün sahip olduğu vurgulanıyor. Dünyanın en zengin %1lik diliminin bu zenginlikten aldığı payın ise %18 olduğunun altı çiziliyor. Rapora göre, 1995 ve 2013 yılları arasında OECD ülkelerinde yaratılan işlerin yarısından fazlası part-time-yarı zamanlı işler ve bu işlerde de 30 yaşından küçükler çalışıyor. OECD gençlere daha güvenli iş olanakları sağlanması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, kadınlara, aynı işleri yapan erkeklerden %16 oranında daha düşük ücret ödendiğini tespit ediyor.
Şili, Meksika, Türkiye, ABD İsrail gelir adaletsizliğinde başlarda
Raporda, gelir eşitsizliği en yüksek olan ülkelerin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler olduğuna vurgu yapılıyor. Şili, Meksika, Türkiye, Amerika ve İsrail adaletsizliğin en yüksek olduğu ülkeler arasında sıralanıyor. Türkiye gelir eşitsizliğinde Meksika ve Şili`nin ardından üçüncü sırada geliyor. En zengin ve en yoksul %10`luk dilimler arasındaki açıkta ise Meksika, Şili ve ABD`nin ardından dördüncü sırada yer alıyor. Gelir dağılımı en adil ülkeler ise Danimarka, Slovenya, Slovakya ve Norveç olarak gösteriliyor. Brezilyadaki eşitsizlik ise önceki yıllara göre bir miktar aşağı çekilmiş.
Rapora göre, Türkiye`de en zengin %10`luk kesim, en fakir %10`luk kesimden 15,2 kat daha fazla kazanıyor. Türkiyede gelir adaletsizliği 2007-2011 yılları arasında artıyor. Toplumun en zengin %10luk bölümü toplam gelirin 31,7sini, en yoksul %10u ise toplam gelirin ancak %2,1ini alıyor. Türkiyede çocukların %28,4ü, gençlerin %16,2si, yetişkinlerin %14,4ü, yaşlıların %18,4ü, çalışanların %17,8i yoksulluk sınırında yaşıyor. Yaşlılara gelince Türkiyede yaşlıların yoksulluğu Polonya, Kore, Avusturya, Meksika ve Kanadayla birlikte artan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiyede yaşlıların yoksulluğu özellikle 2007-2011 yılları arasında artış gösteriyor.
Çözüm önerileri
OECD raporunda, eşitsizliği tespit etmekle yetinmiyor, hükümetlere bu eşitsizliklerin giderilmesi için öneriler de sunuyor. Özellikle gelir adaletsizliğinde kadın-erkek eşitsizliğine dikkat çekilen raporda, daha güvenli iş olanaklarının yaratılması, eğitimde yatırımın cesaretlendirilmesi ve çalışan aktif nüfusa yaşamları boyunca ihtiyaçları olan formasyon şansının verilmesini öneriyor. Verginin topluma adil olarak geri dağıtılması uyarısında bulunan raporda, zenginlerin ve uluslararası şirketlerin vergilerini daha etkin ödemesinin sağlanması gereğinin altı çiziliyor.