VİRÜS: ONUR SAKARYA

VİRÜS: ONUR SAKARYA

VİRÜS I

Herkes, her şey birbirinin virüsü sevgilim

Dünya tek ayağının üzerinde dönüyor

Mesela gözlerin kırıldığında, biliyoruz biz, gördüklerin camdır

Yine de şanslıyız, ölülerimizi gömecekleri kadar toprak var

Yoksa her şey betondan, biz çoktan kafasına sıkıp inşaata gömdük parlayan kalpleri

Benimle kal, bence sen gitme, dışarıda uyumsuz bir örgütlenme var, koyun ve kurt arasında

Şimdi, ellerinle ovalarken bulaşıkları, gece üç, metalden yapılma bir nehri düşünüyorsun

Dönme dolapları düşünüyorsun, uzay boşluğunda sarılan sevgilileri, olabilir

Asılı bir gözü düşünüyorsun, kocaman inkârcı bir gözü, olabilir

Şu da olabilir, uzun bir kuyruktasın ve gökyüzü çatlıyor, çünkü çok konuştun

Herkes, her şey birbirinin virüsü sevgilim

Buna son verecek tek şey imlâ, bozuk çünkü imlâsı hayatların

 

VİRÜS II

Sonra birbirinin virüsü olanlar evlere kapandılar, o sonsuz toza

Sonra odalardan odalara geçtiler, beyaz ufak sevgisiz hayaletler gibi

Ellerinde aşk yoktu, cam vardı, camın teninde gezindiler

Koltuklar içe göçtü, telefonlar edildi, telefonlar kırıldı

Sonra dünya içine çekti nefesini, kayıp bir kristal gibi

Uzaklardan selam verdi etler etlere, arsalar yalnız kaldı

Sokaklar kendine aktı, bomboştu, kendi taşını dinledi

Pencerelerde çocuklar, tuhaf bir bakış geliştirdiler, her şey ertelendi

Ses ve kozmik su ertelendi, dünya ertelendi

Sen ve ben sevgilim, bir sonraki fırtınaya kurduk kendimizi

Pavyonlarda sallanan disko topları gibi ışıldadı sokakta garip bir adam

Durdu, mendilini çıkardı, öksürdü

Yürüdü.

 

VİRÜS III

Zaman patinaj yapmaz, sen yaparsın, bataklığa saplanmış bir ceylan gibi

Durur ince şeyler, albümler bir kenarda unutulur, odalar daralır

Çocuklar yorulur ve karanlıkla uyur, çekmecelerde üst üste yığılmış kalpler

Beni bilirsin, ellerim uzar gecenin içinden geçer, bu bir kâinat ayini

Duvarlar, duvarlara çaktığımız o korkunç sessizlikler

Herkes bir köşede, herkes birer unutulmuş kutsal heykel

Görmüyor musun, kent kendini gömüyor şehir mezarlığına

Sokaklarda dörtgen endişe ve cambazlar yürüyor lambalardan lambalara

Şimdi, güvercinler konmuş beklerken saat bir haberlerini, sen kal benimle

Çünkü bu virüs biziz, apartmanlara bölünmüş, odalarda sıkılan

Çünkü bu virüs biziz, kompartımanlardan el sallayan, başladı işte sevimsiz bekleyişimiz

 


Haber Kaynak : ÖZEL HABER

Nurhayat Gölge
30.04.2021 15:38:37
Onur Sakarya bu şiiriyle hem şiiri hem bizi katmanlara ayırıyor. Bu ayrışma sırasında yaşadığımız şey ölümün uçsuz bucaksız bahçesinin kucağında yaşanan bir şey. Bu bir gerçek. Bunu biliyoruz. Fakat bilmek istemiyoruz. Odalar ve şeyler sıkıştırdı bizi. Daha çok düşünmeye başladık ölümü. Virüs biziz doğru ama virüs de biz olmak istemez. Hiçbir şey biz olmak istemez. Sıkıştık. Ölüyoruz. Sakarya, bunu yüzümüze çarpıyor. Yalnız, imgelemin azlığı beni rahatsız etti. Belki de bu yolu seçti şair. İzlemek lâzım.

Anahtar Kelimeler: VİRÜS: SAKARYA