Ben Senin Yatak Odandaki Bir Sinema Filmiyim
Ben senin yatak odandaki bir sinema filmiyim,
başı olan ama sonu bir türlü gelmeyen garip bir film
İzliyorsun, seviyorsun izlemeyi,
yavaş yavaş eriyişimi, atletlerim sarardı,
bıyıklarım da adi tütün içmekten sarardı
Buzdolabı ağzına kadar pişmanlıklarla dolu,
içinden birini açıp içiyorsun ve şerefine, diyorsun,
şerefine sevgilim, bugün çocukluk pişmanlıklarını içtim
Ellerim yine dolu, kocaman bin tonluk kalbinle,
artık taşıyamayacağım, diyorum, taşırsın, diyorsun,
sen dümensiz bir yük gemisisin açık denizlerimde sallanıp duran
Çiçekler alıyorum sana, avucumu açıp fal baktırıyorum,
sokaklar benden geçiyor, trenler benden geçiyor,
fallardan hayaletler çıkıyor
Bu kenti yırtar atarım,
devrimi alevlendiririm, bunu yaparım,
caddelere taşarız bir türlü kırılmayan yumurtalar gibi
Ben senin yatak odanda bir kokuyum, etrafta dolaşan,
sevişen bir koku, yokum çünkü yokluk bir aşığın mutfaklarda ölmesidir
Aç-kapa düğmem de yok, ağlıyorum sadece,
yatak odanda, sen beni izliyorsun, sinema filmini,
en sevdiğin filmi, ağlayıp tirat attığım o neşteri
Diyorum ki, beni terk edersen eğer dünya küçük bir sirke dönüşür
ve beni ateş çemberinin içinden geçen bir kaplan yaparlar
Diyorum ki, rüzgârlar ölüyor, sen ne diyorsun,
rüzgârlar bir bir taşınıyor bu kentten, bu bir katliam
Diyorum ki, ben senin yatak odandaki natürmort tablonum,
ara sıra baktığın Allah’ın belası bir tablo
Ve diyorum ki, kendi ipimi kendim getirdim,
hadi beni as, hadi it şu sevgisiz tabureyi
Diyorsun ki, filmin sonu bu muydu?
* Şairin "Misafir Odası Kanıyor" adlı yeni çıkan kitabından...
KİTAP SATIŞI İÇN BURAYA TIKLAYALIM
9716,77%-0,05
32,47% -0,17
34,91% 0,40
2434,93% 0,50
3991,84% -0,04