06 Mayıs 2023 tarihinde ‘’seçimin kazananı Sinan Oğan olur’’diyerek seçimin sonucunu ilan etmiştim…
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu bu seçimde oy kaybettiler. Bu saatten sonra ikinci turda kazansalar da kaybetseler de siyaset sahnesinde işleri bitmiştir. Tarihin tozlu sayfalarına çekilmek zorunda kalacaklar çünkü darmadağınık olan ekonomi hiçbir partiyi ve kişiyi taşıyamayacak ve en kısa zamanda yeni bir seçime gitmek zorunda kalacaklar.
Şimdi her iki tarafta Sinan Oğan’ı suçlayarak ‘’o olmasaydı kazanırdık’’ diyorlar. Oysa ortada bir gerçek var ama halâ görmek istemiyorlar.
Nedir bu gerçekler?
1-Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun oyları düşmüş ve güvenilirliklerini kaybetmişlerdir.
2-Akşener ve Bahçeli, yaşlı hâlleriyle milliyetçi oyları paylaşarak biri Erdoğan’ı, diğeri ise Kılıçdaroğlu’nu şimdilik ayakta tuttular.
3-Kürt olduğunu söyleyen vatandaşlar da blok halinde hareket etmemiş ve çeşitli partilere oy vermiştir.
4-Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan da babasının oylarına talip olmuş ve siyaset sahnesinde var olacağını ispatlamıştır.
5-Cumhur ve Millet ittifakından olan YSP, İYİ Parti ve MHP’nin dışındaki partilerin ve kişilerin hiçbir oy getirisi olmadığı açıkça görülmüştür.
Altılı masadaki İYİ ve YSP dışındaki bazı isimler bedavadan milletvekili oldular. Kılıçdaroğlu’nun en büyük hatası bu oldu. Bu isimler yarınlarda baş belası olabilir!
6-Siyasi ve milli duruşuyla, şahsi ikbal peşinde koşmayıp Sinan Oğan’ın yanında bir abi gibi duruşuyla takdir toplayan Ümit Özdağ’a benim övgülerim yetersiz kalır. Egolarını yenmiş bu adama gıpta ettim…
7-Sinan Oğan gençlerin gönlüne girdi, milli duruşuyla milli hassasiyeti olan devlet kurumlarında çalışanların, sistemi ve ittifaklar içindeki pazarlıkları protesto edenlerin oylarını aldı.
Sinan Oğan’a çamur atanlar şunu bilmeli ki; Sayın Oğan’a verilen %5 oy, Sayın Oğan seçimde olmasaydı da Millet ve Cumhur ittifakına gitmeyecekti çünkü siyasetçiyi sevmeyen ve evde oturan bu seçmen, Sinan Oğan için ‘’bu adam iş yapar’’ düşüncesiyle sandığa gitti. Bu oyları başta Sinan Oğan olmak üzere hiçbir parti ve siyaset adamı ‘’çantada keklik’’ olarak görmesin. Bu oyları kimse emirle, sloganla, yalanla dolanla yönlendiremez. Bu oylar kimsenin kirli siyasetine ve çıkar hesaplarına alet olmaz.
Gelelim son sözümüze: Anlamak isteyene dersler ve öğütlerle dolu bir seçim geçirdik. Yaşlı siyasetçileri evlere kilitleyip genç siyasetçileri sokağa salma zamanının geldiğini anladık.
Gelecek günlerde siyaset alanından şu veya bu sebeple birçok siyasetçi çekilecek ve kısa zamanda unutulacaklar. Unutulmayanlar halkın paye verdiği siyasetçiler olacak!
Sinan Oğan’ı ise büyük bir hata yapmazsa gelecek yirmi yılın siyasi lideri olarak izleyeceğiz. Tabii ki ömrümüz olursa!
x x x
06 Mayıs 2023 tarihli yazım.
KİM GALİP?
Genç gönüllere taht kuran kahraman
Seçimlerinkazananı oldu Sinan Oğan.
Belki soracaksınız, ‘’Nereden çıktı bu, yoksa senkâhin misin?’’ diyeceksiniz.
Ben kâhin değilim, seksenli yıllardan bugünlere gelene kadar siyaset sahnesine baktım ve koltuklara, makamlara göre değil de gönüllere göre bir karara vardım.
Kırk yıldır siyaset öyle karmakarışık ki, partilerin ne ideolojisi ne de millete hizmet etme düşüncesi kaldı. Siyasete girmek isteyenler, kolay yoldan kendi istikballerini kurtarmak için rakibine küfür ederek bir şey kapma telaşındalar. En kestirme yol ise Atatürk’e ya da dine küfür ederek kazanç elde etmek. Dikkatli bakarsanız bu yolda yürüyenleri ve yürümüş olanları görürsünüz.
Örneğin: Sol uçta olup dinci partilerden milletvekili ve bakan olanları, dinci partilerden milletvekili olup sonra kendini Hz İsa ve daha sonra kendini dinsiz ilan edenleri, Atatürk’e küfür edip sol partilerde vekil ve parti yöneticisi olan dincileri de görürsünüz.
Bizim memleketin siyasetinde yükselmek isterseniz ya Atatürk’e ya da Allah’a küfür edeceksiniz. Bu küfürbaz adamların alıcısı çoktur bu piyasada.
Böyle olunca insanlarımız, bilhassa gençlerimiz partilerden uzaklaştı ve biz büyükler gençleri ‘’Apolitik’’ olmakla suçladık. Partilerdeki bu görüntü Sivil Toplum Örgütlerinde ve Odalarda da görünür oldu ve biz ‘’Nerede bu gençlik’’ diyerek kendi üzerimizde değil de gençlerin üzerinde yanlış aradık.
Kendi egoları ve çıkarları için milleti yok sayanların öleceği günler yaklaşınca ve öldüklerinde cenazelerinde yüzlerine bakın! Örneğin: Genç insanları asan kesen Kenan Evren’in ve milletin parasıyla hovardalık yapıp sevgilisini millete besletenlere bakın! Şeytanileşmiş bir yüz göreceksiniz. Oysa öyle cenazeler var ki yüzüne bakmaya doyamazsınız. Güler yüzüyle sanki kalkıp ayaklanacakmış hissi verir insana! Nereden mi biliyorum; fakir veya zengin her cenazeye katılırım ve katıldığım cenazelerde muhakkak mevtanın yüzüne bakarım.
Bu siyasetin içinden çıkıp Sinan Oğan’a gelelim!
Partilerdeki lider sultasından başka STÖ ve Odalardaki 35 yıllık başkanları besleyen sistemin değişmesi gerekiyor. En başta buralarda liyakat sahiplerine ve gençlere kapıların açılması gerekiyor. Devletin tüm kurumlarında adalet işlemeli ve devlet kadroları gençleştirilmeli ve yenileşmeli.
Özde böyle konuşuyorSinan Oğan. Gençlerle arkadaş gibi, abi kardeş gibi konuşuyor.
Son kırk yıldır siyasette moda ve getirisi olan dincilik, cemaatçilik ve etnik köken üzerinden siyaset yapmıyor o, devletin ve bu topraklarda yaşayanların tümünü kapsayan milli isminden, milliyeti üzerinden konuşuyor. Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı olarak herkesi kucaklıyor. Donanımlı, alçakgönüllü ve özgüveniyle gençlere güven veriyor ve gençleri siyasete ısındırıyor.
Kırk yıldır siyaset alanlarında görmediğim gençlerin, ülkenin tüm şehirlerinde bir arkadaşına, okul ve asker arkadaşına, abisine kardeşine sahip çıkar gibi Sinan Oğan’a sahip çıkışlarındaki samimiyetlerini gözlemliyorum. Siyaset alanında pek görmeye alışık olmadığımız şahsi çıkarlardan arınmış samimi ve sevgi dolu yüzleri, Sinan Oğan’dan başka hiçbir siyaset adamının çevresinde görmedim.
Haksız olarak çok para kazanabilir ve hile ile makamlara oturabilirsiniz ama gönülleri fethedemezsiniz.
Sloganlarla, aldatarak ve aldanarak siyaset merdivenlerinde yükselebilirsiniz ama bu meziyetlerinizle gönül kapılarını açamazsınız.
İstediğiniz kadar oy alın! Bütün vekillikleri ve makamları siz alın ama şunu bilin ki korkuya tapan kalabalıklar sizi sonsuza kadar sırtında taşıyamaz.
Artık bu eski düzen, eski siyaset anlayışı bitmiştir. Yeni sistemin örneği ve idolü Sinan Oğan’dır.
Sonsuzluğun yolu gönüllerden geçer. Genç gönüllerden, katran bağlamamış tertemiz gönüllerden geçer.
İşte Sinan Oğan bunu başardı. Genç gönüllere taht kurdu.
Doğruluk, dürüstlük ve sevgiyle sonsuzluğun ve ölümsüzlüğün kapılarını araladı. Türk milleti ve kendi için bu kapılar aralandı!
Siyasete bir başka renk, başka bir tarz geliyor. Gençler geliyor. Sloganlara iltifat etmeyen, dinini ve etnik kökenini sorgulatmayan ve başkalarının etnik kökenini ve dinini sorgulamanın ayıp olduğunu düşünen bir gençlik geliyor. Zaten geçmişte böyleydik; benim çocukluk ve gençlik dönemlerim böyleydi ve bu potansiyel Türk Milletinde var.
Düşünün, deprem olduğunda kimse kimsenin dinini, cemaatini ve etnik kökenini sorgulamadan tek yumruk olup yardımlaşma rekoru kırmıştık. Batı toplumlarında böyle bir şey yok; bunu anca Türk milletinde gözlemleyebilirsiniz. Bunun adı paylaşım kültürü; bizim en önemli zenginliğimiz işte bu kültür. Biz bu kültüre sahip çıkacağız; siyaset adamlarının çıkarları için bölünmeyeceğiz. Yeni bir siyaset, paylaşım kültürüne dayalı yeni bir siyaset kuracağız…
Bu bağlamda Sinan Oğan’ın kırmayan dökmeyen birleştirici üslubu, terbiyesi ve devlet adamı görünümüyle benim gibi siyaseti ve siyaset adamlarını sevmeyen birine bile siyaseti sevdirmesi ve gençlerimize iyi bir İdol olduğu için Sayın Oğan’a teşekkürü bir borç biliyorum.
Kim ne derse desin; seçime bir hafta kala bu bahar gününde buradan seçim sonuçlarını ilan ediyorum.
Bakanlar, vekiller ve makamlar başkalarının olabilir ama gönüllere, bilhassa genç gönüllere taht kuran tek bir Kağan var!
Seçimin tek galibi SİNAN OĞAN var!
Adalet var, liyakat var!
Geliyor gençlerin omuzlarında; Sinan Oğan geliyor!
