CENGİZ ARCAN


ZAFER


Bazıları diyor: Kafa tasçı, faşist ve fazla sert.

Ümit Özdağ ise kendini ‘’Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçisi’’ olarak tanımlıyor.

Cumhuriyetçilik,

Devletçilik

Halkçılık

Laiklik

Devrimcilik

Milliyetçilik, olmazsa olmaz...

Biri olmazsa diğerlerinin anlamı kalmaz.

Örneğin: Devletçiliği önemser de halkçılığı göz ardı ederseniz devlet çalışanlarını despotlaştırır halkı ezdirirsiniz. ‘‘Laiklik karın doyurmuyor’’ derseniz cemaatlerin ilahlaşmasına sebep olursunuz ve bırakın yeni devrim yapmayı mevcut Atatürk devrimlerini bile koruyamazsınız.

Öyleyse ‘’Atatürk çizgisindeyim’’ diyorsanız bu altı ilkeyi tam layıkıyla uygulayacaksınız.

“Birini çıkaralım, diğerleriyle idare edelim” diyemezsiniz!

Altı ilke aynı zamanda birbirinin teminatıdır.

Altı ilkeyi bayrağınıza çizip, ağzınızda geveleyerek Atatürkçü olamazsınız!

“Milliyetçiyim” diyorsanız, çiftçinize şeker pancarının ekimini yasaklayıp, Amerika’dan getirdiğiniz kanserojen mısır şurubunu halkınıza yedirmeyeceksiniz!

Halk, çeşitli dinlerden veya cemaatlerden olabilir ama devlet ve devlet çalışanları laik olmak zorundadır. Laikliği koruyamazsanız, halkın inançlarını şeytana teslim etmiş olursunuz...

 

Ümit Özdağ, halkın sorunlarını tespit etmiş ve bunlar üzerinden siyaset yapıyor.

‘‘Sığınmacılar,

Köylüler, çiftçiler,

Öğrenciler,

Güvenlik ve ekonomi’’ diyor.

Daha ne desin? ‘’Atatürk’ü sevmeyenler bana oy vermesin’’ diyor.

Bazıları da soruyor:

Siyasi ve bürokrat kadrolarınız var mı?

Olmaz mı, illaki medyanın tanıdığı ve tanıttığı kişiler mi olmalı?

Ahlaklı olmaları yetmez mi?

Türkiye’nin yetiştirdiği donanımlı, bilgili, ahlaklı insanları çok. Türkiye’yi yönetecek fazlasıyla insanımız var ama pasif durumdalar. Çünkü mevcut talan sistemi bu insanları kabul etmiyor. Hoş, bu insanlarımız da bu sistemde çalışmak istemiyor.

Yeni kurulan Zafer Partisi, ahlak ve adaleti öne çıkararak güven vermeye devam ederse bu kadrolar siyaset alanında ve bürokraside gerekli yerlerini alırlar.

Biz de şeytan pazarında şeytan izlemekten kurtuluruz.

 

Başta kendiniz olmak üzere, kurumlar ve kuruluşlar üzerinde denetim sistemi kurarsanız, özeleştiri yaparsanız, eleştiriye açık olursanız ahlaklı bir toplum inşa edersiniz. Denetimin olmadığı yerde melekler bile müteahhit olup demir ve kum hırsızlığına başlarlar. Bunu unutmayın! “Balık baştan kokar” derler ya; siyaset ve devlet kendini denetlerse halk hiç kokmaz.

 

Bir de halkın siyasetten uzak durması şikayet konusu oluyor. Halkın sütten ağzı yanmış, ayranı üfleyerek içiyor. Çünkü siyaset, din ve hukuk adamlarına güven kalmamış; bunlar saygınlıklarını yitirmişler. Halkın gözünde yerlerde sürünüyorlar.

Hukukçu, kanunlara kendisi uymuyor. Din adamı, elindeki kitaptan konuşmuyor; belki de kitapta ne yazdığını bilmiyor. Siyasetçi halkın sorunlarıyla ilgilenmiyor; iş takipçiliği yapıyor.

 

Unutmayın ki bu halk Atatürk’e inanıyordu, güveniyordu. Atatürk her şeyi bu halk ile yapmıştı.

Siz de yapabilirsiniz!

Halka güven verin, halkın güvenini kazanın!

Bunun için doğru olun, dürüst olun, ahlaklı olun!

Beyninizin ve gönlünüzün temel taşı ahlak olsun!

Halk her şeyi görüyor, kesinlikle yalana baş vurmayın!

Kendinizi kurnaz zannedip halkı aptal zannetmeyin!

Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisiyim sözünüzü sakın unutmayın!

Siz unutsanız da halk unutmayacaktır...

Benden söylemesi...

Öz, Söz, Eylem...!

Halk özünü arıyor.

 

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92