Beğenirsiniz veyahut beğenmezsiniz ama bu söylemlerin siyasetçilerden beklentilerinize uygun olup olmadığına bakmanızda fayda olacağını düşünüyorum.
İdeolojilerinizden ve dini inançlarınızdan sıyrılıp önyargısız okumalıyız, hatta her şeyi önyargısız okuyabilmeliyiz...
“Biz Türk milletinin iradesini temsil ediyoruz, Türk milletinin sorunları ve talepleri doğrultusunda siyaset yapıyoruz.
Hoca Ahmet Yesevi dergâhından toprak alıp Anadolu’daki Hace Bektaş-ı Veli’nin türbesindeki yanık karadut ağacının dibine serdik...
Bizim merkez sağ ve solla işimiz yok; biz siyaseti Türk milletinin, tarihinin, kültürünün, devlet ve gelecek anlayışının tam merkezinde yapıyoruz.
Biz, ATATÜRK ÇİZGİSİNDA TÜRK MİLLIİYETÇİSİYİZ; Türk Milletinin ve Türk Devletinin merkezindeyiz.
Emperyalizmin ve Anadolu’daki yerli işbirlikçilerine ve örtülü istilaya karşı, 100 yıl önceki gibi aynı ruhla mücadele veriyoruz/vereceğiz...
Rant çetelerinin ve şirketlerinin ele geçirdiği kurumları, geleneklerimizi temizleyecek ve Türk Milletine Türk Devletini geri vereceğiz.
Devletimizin liyakat seviyesine göre hareket etmesi için parti ve kişilere ayrıcalık tanıyan siyasete son vereceğiz.
Atatürk ve İstiklâl harbi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile bir sorunu olmayan herkes öz kardeştir. Biz bu kardeşliği yasatamazsak Anadolu’da yaşama şansımızı yitiririz.
Biz, Anadolu’da Türk Devletini yaşatmak istiyoruz. Biz, bir milletin çocukları olduğumuzu unutmamalıyız...
Hiçbir parti ve parti lideri Türk Milletinden daha kutlu değildir. Her şeyin üzerinde Büyük Türk Milleti ve Büyük Türk Devleti vardır...
Biz, Türk Milletinin inancını ve güvenini kazanarak yolumuzda ilerliyoruz.
Devletin kaynaklarını beşli çeteye vererek kurulan rant ekonomisini kaldıracağız ve sanayide ve tarımda üretim ekonomisine geçeceğiz.
Hasta garantili hastane, araç garantili otoyol yapmayacağız.
Köylüye devlet alım garantisi vererek çiftçilerimizi üretime yönlendireceğiz.
Tarım ve Hayvancılıkta kendi kendine yeten ve ihracatçı ülke olacağız.
Şunu biliyoruz ki; yediğini içtiğini üretemeyen ülkelerin “Tam bağımsız” olması imkansızdır.
Misafirlik bitmiştir; sığınmacılar gidecek, tek yönlü olarak Zafer Turizm ile gidecekler. Gerekirse zorla gidecekler.
Biz Türk Milletine yalan söylemiyoruz/söylemeyeceğiz.
Evet, biz görevlendirildik.
Atatürk tarafından görevlendirildik.
Görevimiz gençliğe hitabede yazılıdır.”
Zafer Parti Genel Başkanı Ümit Özdağ böyle söylüyor. Herkes gibi biz de kendisini ve partisini takip ediyoruz.
Siyasetçiler tarafından aldatılmaya alıştırılmış bir millet olarak artık aldatılmak istemiyoruz.
Gönül verdiğimiz ve tüm partileri mercek altına yatırıp, hangisinin bizim ortak çıkarlarımıza ve istiklalimize hizmet etmek istediğini anlamalıyız.
Anlamalıyız ki; ya aldatılmaya devam edeceğiz ya da istiklâl ve istikbalimiz için aklımızı başımıza alıp el ele vereceğiz.
PARTİLER ve KİŞİLER GELİP GEÇİÇİDİR, KALICI OLAN İNSANDIR.
Sağlıcakla kalın
