ALİ TAŞ ADN.


29. YILA MERHABA - SANAT SAYFASI NOTLARI


*EDEBİYAT VE SANAT SAYFASI
29. yılın ilk sayısına gelince genel bir gözlem adına insan nerden başlasam diye düşünmüyor değil. Sanat sayfası dışında, özelde yılda yaklaşık 100 kadar yazı ürettiğimiz bu yoğun süreçte bireysel ve sayfa olarak aslında çok şey var içerik olarak ilk sıralara göz diken… Öncelikle popülist kaygılardan uzak, özgüvenli ve özverili bir çabayla yürüttüğümüz Yeni Adana Sanat ve Edebiyat Sayfası’nın bir geleneğin ürünü olduğunu söylersek sanırım tam bir gerçekçi ifade olmaz… Gazete bütünlüğünde kültür ve edebiyat bağlamında önemli bir yoğunluk olsa da harf devriminden 1972 yılına kadar incelediğimiz Yeni Adana gazetesinde yarım sayfalardan oluşan birkaç sayılık somut bir çalışma gördüğümüzü söyleyebiliriz. Sonrasında devam eden İsmail Ferahköse, M. Demirel Babacanoğlu ve Aysel Yenidoğanay sanat yönetmenliklerinde birkaç yıl süren sanat sayfası çalışmalarına da tanık olduk. Yazar olarak yer aldığımız 35-36 yılın dışında, Nisan 1993 yılından beri Yeni Adana’daki 28 yılda ise yaklaşık 1.400 sayılık sanat sayfası emeğiyle sanat ve edebiyat sayfası geleneği konusunda bir temelli bir kalıcılık oluşturduğumuz söylenebilir. Öyle ki, öykümsü hâlleri de olan bu çalışmaları gerçekleştirmek gerçekten pek kolay olmadı… Tabii ki, her alanda da düşünülebileceği gibi, müzik sanatında öteden beri söylenip gelen “Aşk olmazsa meşk olmaz” tümcesinde dolaylı olarak vurgulandığı gibi bunlar büyük bir aşkla yapıldı… İlk zamanlarda yazarak, sayfalar hâlinde verilen planlar, iki bin sonrası bu amaçla Çukurova’dan çarşıya inmeler, her Pazar yarım gün ayırmalar, teknolojik dönüşümün evrimsel bir sonucu olarak, son yıllarda yerini, yine kontrollü olarak maillere, watsablara bıraktı.
10-12 yıldır daha yoğunluğuna sürdürdüğümüz seçici bir çalışmanın içerisinde edebiyattan müziğe, resme, sanata uzanan çalışmalarımız oldu, oluyor, olacak da. Orhan Kemal’den Yaşar Kemal’e, Muzaffer İzgü’den Demirtaş Ceyhun’a, Yılmaz Güney’e, Dağlarca’ya, Arif Nihat’a dek uzanan Adanalı/Çukurovalı sanatçılarla yaptığımız söyleşi ve kitap incelemeleriyle seçici bir yaklaşımı üzerinde dururken, Adana ve Çukurova’da yaşamış sanat tarihine mal olan önemli sanatçılarımız da yapıt ve söyleşileriyle birlikte çalışmalarımızın içinde yer almaktadırlar.
Bununla birlikte en önemli şey ki, sanat/Adana/Çukurova gerçeğinin yadsınamayan bütünleşme değerlerinden olan yerellikten, halk şiirinden, halk biliminden kopmadan ulusallık yönelimimizi sürdürmekteyiz… “kitaplık” köşesindeki inceleme yazılarında da temel bir yer bulan folklorla birlikte  “yeni”, halk şiiri”, ”mani” gibi bölümlerin bu yüzden çok anlamlı olduğunu vurgulayabiliriz… Şiirlerini düzeltip yayınladıklarımızın, ilk kez şiirleri yayınlananları “yeni” köşesiyle kazanmaya çalıştıklarımızın da şiir yolunda olduğunu, kitap çıkardıklarını görmek de öyle. Şiirlerini yayınladığımız, kitap yazıları çıkardığımız yöremiz insanlarının bugün ulusal ölçekli edebiyat dergilerinde sanat ürünlerinin yer aldığını görmek de.
Yukarılarda söz ettiğimiz konumda, sanat tarihine giren, “Torosları aşan” yöremiz sanatçılar konusunda ve Yeni Adana öncesinden başlayan naçizane çalışmalarımızın bir bölümü Kanal-A’ya yansıdığı gibi, Çukurova müziği konusunda bir süre sanat danışmanlığında bulunduğumuz, Adana Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü çalışmaları nedeniyle de belgesel ve konser kapsamında kayıt altına alınmakla birlikte; gelen bir teklif üzerine de, Türk Halk Müziği’nin önemli kaynaklarından biri olan “Abdurrahman Yağdıran’ın Hayatı ve Sanatı”nı yansıtan “Postacı”-“Adana Yollarında” adıyla da kitaplaştırıldı. 28 yılda gerçekleştirdiğimiz söyleşilerin 50 kadarı ise gelen yine böyle davet üzerine Seyhan Belediyesi tarafından “Çukurova Söyleşileri” adıyla kitap haline getirildi. Bunların devamı olan Adana ve Çukurova edebiyatı, müziği ve sanatıyla ilgili dosyalarımız yayın sırasını beklemektedir.
Sonuç olarak… Adana ve Çukurova ağırlığının kendini duyumsattığı “kitaplık”  ve “söyleşi” öncülüğünde süren sanat tarihine özgün bir yaprak bırakma çabamızın öncesindeki kadar olamazsa da, geçmişle geleceği seçki zarafetiyle sanat köprüsünde buluşturan Yeni Adana Edebiyat ve Sanat Sayfa/sı”mızda şiir, öykü, deneme, anı, gezi notu gibi edebiyat kollarının yer yer buluştuğu bir sanat sayfası olma özelliğini sürdürecektir. Ayrıca, özellikle Adana ve Çukurova romanlarına sinen, şiirin geleneğinde de yadsınmayan halk bilimi varsıllığını da çalışmalarımızdan uzak tutmayacağız.
*“YENİ ADANA’DAN”
 Öteden beri, hazırlamakta olduğumuz Yeni Adana gazetemiz sanat sayfası kaynaklarından antolojik seçki düşüncemiz vardı. Hatta birkaç yıl önce gazetemiz imtiyaz sahibi ve Başyazarı Sayın Çetin Remzi Yüregir ile bu konuyu görüştüğümüzde, çok daha gerilerden başlamamızı da önermişti. Daha geriler, harf devrimiyle başlayan Türkçe yayınlardı ki, bu da 1929 demekti. Son iki yıl salt Yeni Adana değil, Adana ve  Çukurova’da çıkan gazete ve dergileri irdeleme şansımız oldu. Çoğunun aylar süren ön çalışmalarını tamamladıktan sonra, Yeni Adana’da da 1972’ye kadar geldik. Bu yöndeki çalışmalarımız yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı… Sanırız önümüzdeki bir  yıla kadar, Adana/Çukurova merkezli diğer çalışmaların yanı sıra; “Yeni Adana”,  “Ahmet Remzi Destanı”, “Ahmet Remzi Mükâfatı” ve şiiriyle, öyküsüyle, denemesiyle, gezi notuyla bazı yayınlarla konuyu toparlayabileceğimizi umuyoruz.
*“KİTAPLIK”
Biraz da sanat sayfası detaylarına değinmenin yararlı olduğunu düşünüyoruz….
Cumhuriyet Kitap, Dünya Kitap, İnsancıl, Çağdaş Türk Dili, Agora, Damar, Söylem, Tay, Yelken, Şiir Defteri, İlkyaz, Edebiyat Güncesi gibi edebiyat ve sanat dergilerinde yayınlanan ve de üzerine hızla konan 100 kadar kitap inceleme yazımıza sanat sayfasında yer vermenin aşırı yoğunluğunda sürüyor sanat seyrimiz… Teklik ve önemli bir gereklilik dışında zayıflatıcı bir olgu olan alıntı konusuna şiir, öykü, söyleşi, inceleme vb. kendi ürün ve yazılarımız dışında pek girmedik. Sadece dizi örneği çok uzun olan, dergilerde format, yer darlığı ve konum olarak da yayını uzun bir süreç alan ve üstelik dergilerde bekleyen içerikdaş bütünlüğündeki yazılarımızın çok olması nedeniyle “sanat gündemi”zde yer alan yazılarımıza ve “söyleşi”lerimize sıcağın sıcağına sanat sayfamızda yer veriyoruz. Fakat sanatın özüne aykırı düşmeyen belirli bir iddia da taşıyan şiir, söyleşi ve eleştirel-deneme dediğimiz kitap inceleme yazılarımızı ise sanat bilgeliklerine saygı duyduğumuz dergi yayın kurulları ve sanat/yayın yönetmenlerinin onayından geçip, edebiyat dergi ve gazete kitap eklerinde yayınlandıktan sonra, kendi yazımız olduğu için alıntı yaparak yayınlıyoruz. Aslında hemen basıp basıp gitme gibi kolay bir iş yapmayışımız doğrusu bizi de sıkıntıya soktuğu gibi, kitaplaşacak özgün çalışmalarımızı da toparlama konusunda oldukça sıkıntı veren uzun bir sürece yaysa da, işin aslı ve etik olanı bu olsa gerek yatıştırıcılığıyla uzun yıllardır sabra kuvvet demekteyiz.
Çok üretmemizin getirdiği sıkıntıyı edebiyat okulu dergilerin yayınlarına endeksleyerek aşmaya çalıştığımız ve sayfa birikimi olarak da oldukça yoğun bulunduğumuz bu süreçte eleştiri, inceleme, sanat yazıları vb. kitap ve yazar odaklı bu tür yazılara da kendi yoğunluğumuzdan dolayı sıcak bakmamız da olası olmuyor… Şiir, öykü, deneme, roman, gezi notu vb., bir sanatçının sanatsal yaratım yeteniğiyle kendine özgü bir biçem ve tavırla ortaya koyduğu, koyamadığı yayınlanmamış ürünleri ve yeni çıkan kitapları olabildiğince değerlendirmeye, hakkını vermeye çalışsak da; daha çok yetkinlik beklenen inceleme, eleştiri, tanıtım vb. kitap yazılarının edebiyat dergilerine gönderilmesinin de yaralı olabileceğini düşünüyoruz. Bu koşutta edebiyat dergileri bir okul gibi görüldüğünde hem doğru yolda verdiği selamı alma şansı elde edilecek, hem de sanat yaşamında iddia gerektiren yararlı bir mesafe kat edilmiş olacaktır.
*“POSTA KUTUSU”
Aynı vurgu kuşkusuz ki, adımıza imzalı gelen kitapları değerlendirmeye çalıştığımız “posta kutusu” köşesi için de geçerlidir… Sanat sayfamıza gönderilen, verilen şiir, öykü, deneme, roman vb. kitaplar okunduktan sonra posta kutusu köşemizde sanatsal derinliği/özgünlüğü oranında yer verilmektedir. Okunan kitaplardan yazı çıkarabildiklerimizi çok önemli bir gündem konusu yoksa (ki bu nadiren olur) gönderdiğimiz edebiyat dergilerinde yer aldıktan sonra dönüp, özellikle Adanalı/Çukurovalı ya da edebiyatta/sanatta iz bırakan Toroslar ötesi bir şair yazarımız da olsa söyleşiyle bütünleştirerek sanat tarihine bir Yeni Adana armağanı bırakmaya çalışıyoruz.
Dergi, kitap, televizyon belgeseli Adana ve Çukurova gibi ölçekli çalışmalarımız yanlış algılara neden olmamalıdır… Zaman zaman, Adana ve Çukurova’da doğan/ yaşayan Toroslar’ı aşan sanatçılarımızın yanı sıra; ulusal sanatımızda iz bırakan sanatçılarımızın kitap ve söyleşilerine de çok girdik, gireceğiz de. 1990’lardan bugüne, değin yürüttüğümüz sanat sayfası çalışmalarında Adana ve Çukurova’da doğan/yaşayan sanatçıların dışında hemen aklıma gelen birkaç örnek olarak Hüseyin Baradan, Ataol Behramoğlu, Arife Kalender, Ahmet Telli, Nevzat Çelik, Mahmut Makal, Cezmi Ersöz, Edip Akbayram, Talip Apaydın, Cengiz Gündoğdu, Berrin Taş, Yalçın Benlican, Zekai Tunca, Amir Ateş, Zeynettin Maraş, Vedat Çetinkaya, Mediha Şen Sancakoğlu, Turhan Taşan gibi sanatçıları anabiliriz.
Diğer bir algı olgu adımıza imzalı kitaplar…
Zaman baskısı ile göz olgusu yakın zaman kadar çalışmalarımızı olumsuz etkilediği bu dönemde kitaplar üzerine de uzun soluklu araştırmaları da hedeflediğimiz bu dönümde, kitapların adımıza imzalı gelmesi bir onursal anı olmakla birlikte, telif hakları yönünden elimizi de güçlendirdiği kadar, umduğunu alamayan kitap sahibi yazarı “haberim yoktu…” dolambacına girmekten kurtaracaktır. Yukarılarda da vurguladığımız gibi… Şiir, öykü, deneme, roman vb. yeteneğe özgü sanatsal yaratım ürünü olan kitapları okuduktan sonra sanatı oranında posta kutusunda yer veriyoruz ve gerektiğinde eleştirdiğimiz gibi; tanıyalım, tanımayalım yazı veren bir kitabın da hakkını da vermeye çalıştığımız artık bilinen bir gerçek. Zaten istenci, onuru ve ruhu olan; Dağlarcalar, Mehmet Kemaller, Kuntlar…. yetiştiren  anıt bir Yeni Adana’dan da zaten bu beklenmez mi?
*TEŞEKKÜR
Sonuç olarak; 28 yılda, yurt dışına kadar uzanan bir ileti çevresinde sanat sayfamıza ürün ve adımıza 500-600 kadar imzalı kitap gönderen şair, yazar, sanatçı arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Kendi kitaplarım kadar önemli olan kitaplığımdaki bu sevgi emanetlerinin hakkını yazı, seçki, antoloji vb. özgün çalışmalarımla da vermeye çalışacağım. Artısıyla, eksisiyle sürdüreceğimiz bu çalışmamızda, hak eden sanat dostlarını yüceltmek büyük bir mutluluk kaynağı olduğu olduğu gibi, bilenlerin bildiği üzere elbette ki bizden de beklenen bir şeydir. Zaman ve göz sorunu nedeniyle bir ara fazla girmek istemediğimiz bu gelen kitap olayına yeniden döndüğümüz son bir-iki yıl, yerini bulan çalışmalarla bırakılan sanat izlerini sürdürmeye çalışacağız.
Yazımızı noktalamadan önce, şiir, öykü, inceleme, tanıtım ve söyleşi türlerinde çalışmalarımın yayınlandığı başta Yeni Adana gazetesi olmak üzere; Cumhuriyet Kitap, Dünya Kitap, İnsancıl, Söylem, Damar, Çağdaş Türk Dili, Şiir Defteri, Edebiyat Güncesi, Yelken, Agora, Tay ve Çıtlık gibi edebiyat ve sanat dergilerine teşekkür ederim.

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00