Şimdi söz sırası hınzır gazeteci Şinasi Nahit BERKER’de…’’ 2.paylaşım savaşı sırasında Cumhurbaşkanlığı köşkünde yemekli bir toplantı yapılacağını duyunca;arkadaşım olan Ömer İNÖNÜ’yü arayıp masada bana bir sandalye bulabilir misin? deyince ‘’Bulabilirim’’ cevabını verdi. Çankaya köşküne gittim.Masanın uzunluğu epeyceydi.Baş tarafta İsmet İNÖNÜ,sağında TBMM başkanı solunda ise Başbakan vardı.Diğer protokol üyeleri ise masada kendilerine ayrılan koltuklarda oturuyorlardı. İsmet İNÖNÜ sağında oturan meclis başkanına dönerek ‘’ Sayın başkan savaşa girelim mi,girmeyelim mi ? Girersek hangi tarafın yanında girelim ? ‘’ diye sorunca Meclis başkanı ‘’Müttefiklerin yanında girelim!’’ deyince İsmet İNÖNÜ sağ elini kulağına götürerek ‘’Anlamadım!’’ deyince Meclis başkanı sözlerini ikiliyemedi! İsmet İNÖNÜ bu sefer solunda oturan Başbakana aynı soruyu sorunca ‘’Girelim sayın Cumhurbaşkanım fakat Almanların yanında girelim !’’ deyince paşa o’na da ‘’Anlamadım!’’ deyince Başbakan sözlerini tekrarlayamadı. Yemek servisi başlayınca uzun masanın sonunda birlikte oturduğumuz Ömer İNÖNÜ’ye dönerek’’Ömer yemeğin yanında birer duble rakı verseler çok iyi olurdu!’’ deyince İsmet İNÖNÜ masanın ucundan bana şöyle seslendi: Ne o Şinasi Nahit,rakı mı istiyorsun? Artık karar sizin dostlar.
NOT: 27 Mayıs 1960 sabahı o zamanın güçlü albayı Alparslan TÜRKEŞ yanına gelen gazetecilerden tekmil ister.Her gazeteci önce gazetesinin ismini sonrada kendi ismini söyleyecektir! Sıra Şinasi Nahit BERKER’e gelince ;istenen tekmile ‘’Hop dedik Şinasi!’’ diye cevap verir.Türkeş bozulur fakat,gerçekten böyle bir gazete yayımlanmaktadır
Evde kalın.
Sağlıcakla kalın.
