İSMET PAŞA'YA SALDIRMAK, DEMOKRASİ/CUMHURİYET DÜŞMANLARININ TANITICI ÖZELLİĞİ (ALÂMET-İ FÂRIKASI) OLMUŞTUR

İSMET PAŞA'YA SALDIRMAK, DEMOKRASİ/CUMHURİYET DÜŞMANLARININ TANITICI ÖZELLİĞİ (ALÂMET-İ FÂRIKASI) OLMUŞTUR
-"İsmet Paşa" Adından Gocunmalarının Asıl Nedenleri!-
Mustafa Kemal'in komutasında I. Dünya Savaşında Yemen çöllerinde çarpışan, Diyarbakır çöllerinde Mustafa Kemal'in yanında at sırtında görev yapan, Kurtuluş Savaşı'nda "ulusun ters dönmüş talihini yenen" Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa'ya "asker kaçağı" diyenlerin gerçek nitelikleri, Türk ulusunun gerçek demokrasiye kavuşmasını engellemek istiyor olmalarıdır.
Çünkü İsmet Paşa'ya bu saygısızlığı yapanlar, bir yandan O'nun Başbakan olarak uygulayıcılığını yaptığı Cumhuriyet Devrimlerinden, yani Türk Demokrasi Devrimlerinden gocunmuş, ancak Atatürk'e dil uzatmaktan korktukları için hınçlarını İsmet Paşa'dan almaya yönelegelmişlerdir.
Ama bunların İsmet Paşa'ya saldırmalarının bir nedeni de, O'nun 1950'de tertemiz bir seçimle alnı ak- yüzü açık olarak iktidar değişikliği gerçekleştirebilmiş, 1923 - 1950 arasındaki 27 yılın hesabını verebilmiş olmasıdır. 1950'den sonra Cumhuriyet Devrimleri karşıtı hiçbir siyasal iktidar 1950 seçimleri gibi lekesiz, dürüsüt bir seçim yapmamışlardır!
Celal Bayar'ın Cumhurbaşkanı olarak elinde DP yazılı bastonla dolaştığını, "Biz de 27 yıl gitmeyeceğiz!" dediğini; Adnan Menderes'in DP Meclis Grubuna "Siz isterseniz halifeliği bile geri getirebilirsiniz" diyerek demokrasiyi rafa kaldırmak niyetini, 1960'daki hem polis, hem savcı, hem de yargıç yetkileriyle donattığı ve azgın particilikleriyle bilinen 14 Demokrat Partili milletvekilinden kurulu bir Tahkikat Komisyonu kurdurup muhalefet partilerini kapatmaya kalkışarak iktidara tutkal gibi yapışmak niyetini açıkça ortaya koyduğunu tarih her türlü belgelerle yadsınmaz biçimde saptamış bulunuyor.
Bugün hâlâ İsmet Paşa'yı karalamaya çalışanlar, gerçekte bu demokrasi karşıtlıklarını ortaya koymaktadırlar.
Asıl kötücüllükleri bu temel noktada odaklanmaktadır!
Ama korkunun ecele yararı yoktur.
Dürüst seçimler yapılmasını hiçbir yolla engelleyemeyeceklerdir; çünkü hiç bir kışkırtmaları, Türk ulusunu ve Türk siyasal kadrolarını dürüst seçimlerle iktidar değiştirmek hedefinden saptıramayacak, bu kararlılıktan vazgeçirtemeyecekir.
Atatürk Cumhuriyetinde demokrasi düşmanlığı yapanların elde edeceği sonuç, "Biz de 27 yıl gitmeyeceğiz!" diyen Demokrat Parti yöneticilerinin tarih biliminin gözünde elde edebildikleri sonuçtan başka bir şey olamaz.