ÖYLE LAFLA SİSTEM DE DEĞİŞMEZ, KİMSE DE ÖZERKLİK İLAN EDEMEZ!

ÖYLE LAFLA SİSTEM DE DEĞİŞMEZ, KİMSE DE ÖZERKLİK İLAN EDEMEZ!

Ne birisi çıkıp da hiçbir hukuksal temele dayanmayan söylemlerle ?Türkiye´de sistem fiilen değişti, şimdi iş buna anayasal kılıf bulmaya kaldı? diyebilir, ne de silahlı çetelerden cesaret alıp birileri bunu örnek gösterip, ?Madem öyle, işte böyle? diyer

Ne birisi çıkıp da hiçbir hukuksal temele dayanmayan söylemlerle ?Türkiye´de sistem fiilen değişti, şimdi iş buna anayasal kılıf bulmaya kaldı? diyebilir,  ne de silahlı çetelerden cesaret alıp birileri bunu örnek gösterip, ?Madem öyle,  işte böyle? diyerek kimi bölgelerde özerklik ilan edebilir ve bunu da filli bir sistem değişikliğine örnek gösterebilir. Her iki açılım ya da girişim de Türkiye Cumhuriyeti´nin tarihinden gelen devlet düzeni işleyişlerine ve de Türk Ulusu´nun özgürlük ve bağımsızlıkla yoğurulmuş fıtratına bütünüyle aykırıdır.

Ülkemizin ve ulusumuzun ağır bir dönemsel bunalımdan geçtiği doğrudur. Bir yandan AKP iktidarı döneminde adeta bile bile hızlandırılan silahlı etnik ayrılıkçılık hareketleri, siyasal uzantılarının da etkisi ile, Türkiye  fiili bölünmeye doğru yönlendirirken, diğer yandan da hukuk ve anayasa tanımazlık haline getirilen siyasal uygulamalar ülkedeki parlamenter demokratik düzene büyük darbeler vurmuştur. Çağdaş devlet yönetiminin temelini oluşturan ?Güçler Ayrılığı? ilkesi tamamen terk edilmiş, hiçbir hukuksal temele dayanmayan fiili durumların gölgesinde, ülke yönetimi tek adam sultasına mahkum kılınmak istenmiştir. Yürürlükteki anayasaya aykırı olan bu durum, bizzat Erdoğan tarafından da açıkça itiraf edilmiştir. Ancak böyle bir anayasa ihlalini ilan etmek kendi başına bir büyük sorun olmakla beraber, Cumhuriyet rejiminin temelinde yer alan ulus tarafından, devlet mekanizmaları ve bunların temsil edildiği kurumlarınca bu girişime karşı konulmayacağı da beklenmemelidir. Erdoğan´ın bu resti elbette görülmeyecektir, burası da böylece bilinmelidir.

Yalnız siyaset sahnesinde yer alan kimileri Erdoğan´ın şecaat arz edişini basit bir polemik konusu olarak görmek yerine, bu vahim olaya ulusal ve anayasal boyutlarda yaklaşmak, bunun gereğini de sonuna kadar yerine getirmek zorundadırlar. Örneğin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu alelacele verdiği demecinde, Erdoğan´ın girişimi ile Evren´in darbe anlayışında paralellik çizmeye kalkışmıştır. Bu sığ benzetmede gözden kaçmayan bir hata vardır: Her ne kadar 12 Eylül Darbesi içlere sinmeyen bir ara rejime yol açmış olsa da, bugün kamuoyunda mahkum edilmek istenen Milli Güvenlik Konseyi sonuçta belli bir taahhüt ve program çerçevesinde, yönetimin Anayasal kurallar çerçevesinde gerçekleştirilen seçimlerle sivillere teslimini sağlamıştır. 1980-1983 arasında askeri yönetimin yanlışları ne denli büyük boyutlarda olmuşsa da, Türkiye yeni dönemine terör ve anarşi tehditlerinden arındırılmış olarak girebilmiştir.

Bugün ise ?fiili sistem değişikliğinin? önünde ve niyetleri arasında böyle bir program ve taahhüt edilen hukukun üstünlüğüne dayalı bir rejim yoktur.  Adeta hükümetsiz ve parlamentosuz bir tek adam yönetimi öngörülmekte, bu yönetimi frenleyecek hiçbir anayasal organın düşüncesine bile yer verilmemektedir. Çağdaş dünyada akıllara bile getirilemeyecek, ?Beni halk seçti, ben ulusal iradeyim? gibi bir anlayışa dayalı rejimin egemen olması düşlenmektedir. Bu haliyle 12 Eylül Dönemini bir mumla aratacak bir gelecek beklemektedir Türkiye´yi!

Kemal Kılıçdaroğlu gibilerine düşen,  bu tabloyu bütün yönleriyle görmeye çalışmak ve yakındaki büyük tehlikenin ulusal farkındalık, kurumsal ve siyasal direnç bağlamında nasıl engellenebileceğini ortaya koymak olmalıdır.

Silahlı ayrılıkçı örgütlerin ve siyasal uzantılarının nafile ?özerklik? ilanlarına gelince? Türk Ulusu yaşadığımız kargaşa ortamında böylesine bir ?psikolojik harekat? saldırısına yenik düşmemelidir. Sadece içteki ihanet odaklarınca değil, Batısı ile Kuzeyi ve Güneyi ile çepeçevre bir ateş çemberine alınmış Türkiye´nin, AKP iktidarı zamanında askeri etkinlik açısından boşaltılmış ve yerine bölücü unsurların yerleşmeye çalıştığı bir bölgesinde, silahlı çatışmadan mağlup çıkma olasılığı yoktur. Yeter ki güvenlik güçlerimizin elleri kolları tekrar bağlanmasın ve de ?Çözüm Süreci? ihaneti yeniden sahnelenmeye kalkışılmasın. Özerlik denilen her neyse öyle bir iki kurul kararı ile ilan edilecek bir şey değildir. Yaratılan boşluğa rağmen ülkemizin her köşesinde devletin egemenliğinin tekrar kurulamaması diye bir seçenek düşünülmemelidir bile.

Tıpkı ?Sistem Değişti? yanılmasının boşa çıkarılmasında olduğu gibi PKK, destekçi ve uzantılarına karşı yürütülen savaşımın da başarıyla kazanılması,  ulusal farkındalık, kurumsal ve siyasal direnç bağlamında gösterilecek kararlılık faktörlerine bağlıdır. Önemli olan bu çerçevede yenilmişlik duygusunu bir tarafa itecek ve tüm faktörleri harekete geçirebilecek bir ortak cephe oluşumunu yaratabilmektir. Türk ulusu böyle sınavları hep geçmiştir. Bu kez de geçecektir.


Olegbit
25.02.2017 14:26:22

2.TUR ÖNCESİ TARİHE BİR NOT DÜŞMEK

ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU’NUN ADAY OLUP KARŞISINA ÇIKMASINI NEDEN İSTER?

23 NİSAN: EGEMEN ULUS OLMAYI BAŞARDIĞIMIZ GÜN!

LAİKLİK İLKESİNİN 85. YILDÖNÜMÜ’NÜ ANARKEN

GÜNDEM’DE KILIÇDAROĞLU’NUN 'HELALLEŞME' YOLCULUĞU VAR

CUMHURİYET YENİDEN

CHP’NİN İKTİDAR OLMA SORUNU VE ÖTESİ

 TÜRKİYE’YE KARŞI ABD’DEKİ DÜŞMANCA KAKOFONİK SESLER

KONGRE BASKINI DÜZENLETEN BİR BAŞKAN VE ABD’NİN HALLERİ

103. YAYIN YILINA GİRERKEN ‘VAZİYET-İ UMUMİYE’ !

ULUSAL EGEMENLİK İŞLEYİŞLERİNİ 2020 KOŞULLARINDA YENİDEN DEĞERLENDİRMEK...

YEREL SEÇİMLERDE ORTAYA ÇIKAN RİVAYETLER MUHTELİF DE?

KIBRIS´TA ?ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN´ ASLINDA BU GÜNLER İÇİN ÇÖZÜM OLDUĞUNU ANLAMAK GEREKMEZ Mİ?

TÜRK ULUSU´NUN ULUSAL EGEMENLİK SORUNU İLE SINAVI

YENİ REJİMİN SAKINCALARI CHP´NİN EFSANE MİTİNGLERİNDE NEDEN GÜNDEME GELMEDİ Kİ ?

CHP´DE İKİ YANLIŞTAN BİR DOĞRU ÇIKARMAYA ÇALIŞMAK

CUMHURİYET HALK PARTİSİ´NDE DE RESTORASYON, YOKSA?

İLERİ DEMOKRASİDE ?TAMAM MI, DEVAM MI?´ OYUNU!

ARTIK 24 HAZİRAN SONRASINA BAKMANIN ZAMANI

ASKIYA ALINMAKTA OLAN CUMHURİYET REJİMİNE KİM SAHİP ÇIKACAK?

YALNIZ KALINAN DÜNYA´DA İNGİLİZ´İN İPİNE TUTUNMAK

  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05
  • Perşembe 31.6 ° / 17.1 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false