Ahmet ERDOĞDU


ATATÜRK´ÜN İZİNDE (1)


/resimler/2016-10/19/1004143057741.jpgYaklaşmakta olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Atatürk´ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım tarihlerini de kapsayan yeni bir yazı dizisine başlayan yazarımız Ahmet ERDOĞDU, Çekoslovakya´nın Karlovy Vary termal şehrinde Atatürk´ün kaldığı otel ve hatıralarını, Selanik´te Atatürk´ün doğduğu Evi, Anıtkabir ve Hatay Dörtyol´da Atatürk Evi ve İlk Kurşun Müzesini anlatacaktır.

Yazarımız yazı dizisinin 1. Bölümünde, Çekoslovakya´nın Karlovy Vary şehrinde Atatürk´ün böbrek rahatsızlığı için tedavi amaçlı kaldığı oteli ve tedavisi boyunca yazmış olduğu ve Prof. Dr. Ayşe Afetinan´ın kitaplaştırdığı anılarından bir kesiti de kapsayan yazısını 5. Sayfamızda okuyabilirsiniz

  ATATÜRK´ÜN İZİNDE  (1)

 ATATÜRK VE KARLOVY VARY

Değerli okurlar, bu yazı dizimizde Çekoslovakya´nın Karlovy Vary termal şehrinde Atatürk´ün kaldığı otel ve hatıraları, Selanik´te Atatürk´ün doğduğu ev, Anıtkabir ve Hatay Dörtyol´da Atatürk Evi ve İlk Kurşun Müzesini anlatacağız.

/resimler/2016-10/19/1004504152218.jpgBu hafta sizlere Atatürk´ün 1918 yılında kaplıca tedavisi gördüğü ve şu anda dahi dünyanın en önemli termal ve turizm şehirlerinden olan Karlovy Vary, şu an daha çok film festivalleriyle ünlenmiştir.

2013 yılının Ağustos ayında bu şehre yaptığımız seyahatte Atatürk´ün kaldığı oteli ve otelde adına özel olarak düzenlenmiş odayı da ziyaret etme fırsatımız oldu.

Bu ziyaretten çektiğimiz fotoğrafları ve Prof. Dr. Ayşe Afetinan´ın Atatürk´ün burada yazdığı anı defterlerinden derlediği hatıraların bir bölümünü okuyacaksınız.

Profesör Doktor Ayşe Afetinan´ın ?MUSTAFA KEMAL ATATÜRK´ÜN KARLSBAD HATIRALARI? adlı kitabından:

Atatürk´ün bu anılarının birinci sahifesi 30 Haziran - 1 Temmuz 1918 tarihi ile başlıyor. Hepsi 158 sahifedir. Eski harflerle yazılmış olmasına rağ­men yabancı isimler Lâtin harfleriyle konmuştur.

/resimler/2016-10/19/1005430871940.jpg13 Temmuz 1918 Cumartesi´den 14 Temmuz 1918 Pazar´a kadar olan kısım tamamen Fransızca yazılmıştır. Diğer sahifelerde de Fransızca cümleler vardır. 15 Pazartesi - 20 Cumartesi´ye kadar altı günlük olaylar ise yazılmamıştır.

Anıların ilgi çekici noktaları şöyledir: Tedavi kısmı, gezintiler, Türk ailelerle büyük otelde kadınlı erkekli çeşitli konular üzerinde konuşmalar. Bu arada özellikle memleket sorunlarının durumu, sosyal konular, askerlik ve savaşlar hakkında açıklamalar.

5 Temmuz 1918 Cuma günü Cemal      Bey ve arkadaşı gelerek yeni

padişahın tahta geçtiğini haber veriyorlar. Bu mesele üzerinde bazı düşün­celerini kaydeden General M. Kemal Atatürk, yeni padişahı veliahd iken Almanya gezisinde (1917) tanımış olmasını da hatırlatarak haber verenlere şöyle dediğini kaydediyor : ?Teessür ve teessüf ederim.? Bu iki kelimenin anlamını da kendi kendine açıklamaya girişiyor.

Kendisi Karlsbad´da genellikle Fransızca konuşmayı tercih etmektedir ve bir Fransız´dan ders almaya başladıktan sonra anılarını o dilde yazıyor. Bu yazılar üzerinde düzeltmeler vardır. Bununla beraber Almancayı da ko­nuştuğunu, fakat ?arzu ettiği kadar? /resimler/2016-10/19/1006223060242.jpganlayamadığını hissettiğinden Almanca da ders almağa karar verirse de, gelen kadın öğretmenine sorduğu sorular ve ders verme yöntemi kendisine uygun gelmez. Almancayı günlük hayatta karşılaştıkları ile konuşmakla yetinir. Fakat sonradan ders aldığı da anla­şılıyor. 20 Temmuz´da derse son veriyor.

6 Temmuz Cumartesi akşamı Türk ailelerle yemek yediği otelde, Emin Bey´in ve eşinin ilgisini çeken askerlik konularında şöyle konuştuğunu def­terine yazmış:

?Kumandanların en büyük cesareti sorumluluktan korkmamalarıdır. Gerçekte sorumluluğun ağırlığını ben kendi özümde denedim. Namuslu ve izzetinefis sahibi bir kumandan için ölüm hiç bir vakit hatıra gelmez, onu düşündüren, yapılanların isabet ve de isabetsizliğidir. Tersine bir ricat ma­nevrası için kumandanın da kararlarında pek büyük bir isabet ve derin görüş olması gerekmektedir. Bizim ordumuzu felâketlere sürükleyen çoğunlukla ricat manevrası için azim ve karar sahibi kumandanlarımızın yokluğu ol­muştur. Üstün düşman taarruzu karşısında çoğunlukla kumandanlar, askerin kendi kendine yerlerini bıraktıkları zamana kadar karar vermekten korkar­lar ve sonra da ricati, kabahat ve askeri kabahatli görürler?.

Buna örnek olarak da Muş Cephesindeki harekâtı açıklamaktadır.

Aynı zamanda diyor ki : ?Ben askerin yetiştirilmesinde her zaman ruhsal ve mânevi duruma çok dikkat ederim. Gerçekten bu hali birçok kez ben de gördüm. Bunun çeşitli âmilleri ve nedenleri olabilir. Kumandanların ve gerçekçiliğine ve yürekliliklerine ve kendilerinin güvenlerine egemen oluş dereceleri pek büyük önem taşır.?  Bundan sonra anılarından bazı örnekler veriyor. Yine aynı toplantıda sosyal durumumuz o günkü Avrupa hayatı ile karşılaştırılmaktadır.

/resimler/2016-10/19/1007103998646.jpgBir Türk hanım, buradaki durumu göstererek diyor ki: ?Bu hayatın bizde yerleşmesi ne kadar zor? ... Buna karşılık şu notu yazıyor M. Kemal: ?Dedim ki ben her vakit söylerim, burada da bu vesile ile belirteyim. Benim elime büyük salâhiyet ve kudret geçerse ben sosyal yaşamımızda istenilen devrimi bir anda bir ?Coup? ile uygulayabileceğimi sanıyorum. Zira ben bazıları gibi halk anlayışını bilenlerin kavrayışlarını yavaş yavaş benim anlayışımın ölçüsünde düşünme ve tasarlamaya alıştırmak suretiyle, bu işin yapılabileceğini kabul etmiyor ve böyle harekete karşı ruhum isyan ediyor. Neden ben bu kadar yıllık bir yükseköğretim gördükten, uygar yaşamı ve toplumu inceledikten ve özgürlüğü elde etmek için hayatı ve yılları harca­dıktan sonra neden cahiller derecesine ineyim? Onları kendi dereceme çıka­rırım. Ben onlar gibi değil, onlar benim gibi olsunlar. Bununla birlikte bu konuda incelenmesi gereken bazı noktalar var, bunları iyice değerlendirip kararlaştırmadan işe başlamak hata olur?

Bu konuda daha uzun düşünceler ve görüşlerle devam etmektedir. Kadın ve erkek ilişkileri, uygar yaşayışın gereksinimleri İncelenmektedir.

?Sözün kısası sonuç: Bu kadın sorununda cesur olalım, kuşkuyu bırakalım. Açılsınlar. Onların dimağları gerçek bilgi ve sanat ile bezensin, iffeti, bilimi sağlıklı biçimde açıklayalım. Şeref ve haysiyet sahibi olmalarına birinci derecede önem verelim??

M. Kemal anılarında bunlara benzer daha pek çok görüşler ileri sürmekte ve açıklamalar yapmaktadır. Bütün bu anıları yazdığı süre içinde, kendisinin bir takım kitaplar okuduğunu da kaydediyor ve onlardan cümleler aktarıyor ve bu görüşlerinin açıklamasını yapıyor.

8 Temmuz 1918 Pazartesi günkü yazılar çok kısadır ve şu notları sıra­lıyor : ?Bugün kayda ve incelemeye değer aşağıdaki konular var, fakat vaktim olmadığı için yalnız not etmekle yetineceğim.?

/resimler/2016-10/19/1008014312135.jpg1 ? Cemal Paşa´nın durumu, izlediği yaşama tarzı için varlık kay­nakları.

2 ? Talât Paşa´nın Cemal Paşa´ya sert ve soğuk davranışının sebebi ne olabilir?

3 ? Enver Paşa bana karşı ne politika izliyor. Buna karşı ne karar vermeliyim ?

4? Yeni Padişah ne gibi davranışlarda bulunabilir?

9 Temmuz 1918 Salı Ramazan Bayramının birinci günü. Bayram teb­rikine gelen Cemal ve Hüsnü Beylerle görüşüyor.

Bu sefer notlar şunlar:

1 ? Osmanlı Devleti nasıl bir siyaset izlemelidir?

2 ? Türklük ülküsü.

3 ? Arabistan, Türkistan hakkında ve tutsak milletler hakkında iz­lenecek görüşler ne olmalıdır?

4 ? Devlet adamlarımızın memleket hakkındaki bilgileri.

5 ? Aşârın toplanması yolları. Emanet, ihâle ve kesin vergilendirme (Mısır´da)

6 ? İsmail Fazıl Paşa konusu.

7 ? Cemal Paşa konusu.

Defterlerin Fransızca bölümü özellikle ilgi çekicidir. Burada ordumuzun son savaşlardaki durumu çok gerçekçi ve objektif olarak anlatılmaktadır.

M. Kemal Atatürk´ün bu beş anı defterinde I. Cihan Savaşı sorunlarına az değinmekle birlikte, kendisinin ruh haletini, memleket sorunları üzerindeki düşünce ve açıklamalarını, sosyal konulardaki görüşlerini okumak müm­kündür.

Türk ailelerinin de bulunduğu bu tedavi şehrinde General M. Kemal o çevreden de dostlar edinmiştir. Onlarla konuştuklarını yazarken davra­nışları hakkında da fikirler ileri sürmektedir.

Atatürk´ün bu bir aylık hayatı, bize geleceğini hazırlayan fikir hareket­lerini aksettirmesi bakımından önemlidir.

?Şimdiye kadar akşam taamları (yemekleri) için Imperial´e gittikçe ya asker elbisesi ile bulunuyor veya caket atay yahut siyah renkli bir sivil elbise giyiyordum. Halbuki mezkûr sâkinlerinin büyük tuvaletleri, erkeklerinin smokinli bulun­maları bana da sivil gittiğim zaman smokinimi giymeyi tercih ettirirdi.?

Prof. Dr. Sayın Afetinan´ın kitabından Atatürk´ün notlarına dayanarak yazdığı kitaptan alıntılarımızı burada sonlandırırken, hastalık döneminde dahi yabancı dilini ilerletmeye çalışan, ileride ülkede görev aldığında yapacaklarını kafasında bir sisteme oturtmaya çalışan ulu önderin Karlovy Vary´deki kaldığı otel odasının bugün düzenlenmiş halinden de biraz bahsedelim:

/resimler/2016-10/19/1010117127212.jpgÇekoslovakya´daki Türklerin de katkılarıyla, fotoğraflarda da göreceğiniz üzere, otelin giriş katında ki bir oda da yapılan düzenlemede; Türk bayrağı, Atatürk´ün fotoğrafları, maskı, Atatürk´le ilgili bilgileri içeren kitaplar bulunmaktadır. Ayrıca otelin giriş kapısında Atatürk´ün 1918 yılında otelde kaldığına dair bir tabela da bulunmaktadır.

Değerli okurlar ulu önder Atatürk´ün sağlığı nedeniyle kaldığı Karlovy Vary termal şehriyle ilgili yazacaklarımız burada sona eriyor. Önümüzdeki hafta sizlerle Selanik Atatürk Eviyle ilgili yazımızda yeniden buluşmak üzere sağlıcakla kalın.

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22