(DEFTER) Büyükelçi Hasan Sevilir AŞAN


KAVALA GEZİ PARKI VE ÖTESİ

‘’Rosenbergler davası Amerika’daki komünist avı döneminde muhalif kitleleri sindirme aracı olarak kullanılmıştı’’


Siyaseten yönlendirilmiş yargılamalar iktidarların, derin devletlerin içine düştüğü çıkmazlarda imdada yetişen, hukukun çaresiz kaldığı davalar olarak tarihe geçmiştir.

Henüz kesinleşmemiş olan Osman Kavala ve Gezi kararları yargı bağımsızlığını uluslararası planda sorgulatacak düzeyde tartışılmakta.

Aynı dosyadan birkaç kez yargılanan Kavala, berat ettiği davalardan tahliye aşamasında yeni isnatlarla tekrar tutuklanmış, son defa yine daha önce berat ettiği Gezi davasından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır.

Mağdurlarını kahramanlaştırırken müsebbiplerini itibarsızlaştıran ibretlik davalardan bir kaçını burada hatırlamakta yarar olabilir.  

DREYFUS

Yenik düşmüş olduğu Almanya’ya husumet duyan 1890’lar Fransa’sı.

Paris'teki Alman Büyükelçiliğinde çalışan Fansız hizmetli, Askeri Ataşenin çöp sepetinde bulduğu, askeri sırlardan bahseden imzasız mektubu irtibatta olduğu Fransız istihbaratına rapor eder.

Fransız Genelkurmayı, Almanya’ya stratejik askeri bilgi vermeyi vadeden mektuptaki el yazısının Yüzbaşı Alfred Dreyfus’a ait olabileceğini tespit eder.

Zengin bir Yahudi ailenin çocuğu olan Dreyfus, Yahudi düşmanlığına rağmen askerî okuldaki başarısıyla Genelkurmay’da görevlidir.

Vatana ihanetle suçlanır, alelacele yargılanarak rütbeleri sökülerek ömür boyu sürgün cezasına çarptırılır.

Fransa suçlu olup olmadığı konusunda ikiye bölünür. Yahudi karşıtlığı körüklenirken Avrupa’yı saran bir düşmanlık başlar.

Mahkûmiyeti için öne sürülen tek kanıt olan mektubun sahte olduğu, kaleme alan başka bir asker tarafından itiraf edilir. İtirafçı binbaşı tutuklanır ve hücresinde intihar eder.

Mahkeme yeniden yargılama için isteksizdir. Baskılar karşısında yeniden mahkemeye çıkarılır, berat beklerken yine suçlu sayılır 10 yıla mahkûm edilir. Haksızlık Fransız aydınları da ayaklandırır. Dava yeniden görülür ve Dreyfus berat eder. 12 yıl önce sökülen rütbeleri iade edilirken bir nişanla taltif edilir.

Masum olduğu bilinen bir kişinin göz göre göre mahkûm edilmesi Fransız yargısını lekelerken, sanatçılar, edebiyatçılar için toplumsal adaleti öne çıkaran dönemi başlatır.

SACCO VE VANZETTİ

Nicola Sacco ve Bartolomeo Vanzetti, ABD'ye göç etmiş iki İtalyan’dır.

Kanıtlanmayan bir cinayet ve gasp olayı ile ilgili olarak suçlanıp, yedi yıllık mahkûmiyet sonrasında 1927'de idam edilirler.

Boston’da bir fabrikanın iki mutemedi öldürülerek işçilerin maaşları gasp edilir. Saldırganların İtalyan görünümlü olduğu söylenir.

Çok geçmeden, üzerlerinde silah ve anarşist bildiriler bulunan iki İtalyan göçmen soygunla ilgili tutuklanır.

Nicola Sacco ayakkabıcı, Bartolomeo Vanzetti balıkçıdır. Polise göre grevlerde, işçi hareketlerinde başı çeken iki anarşisttir.

İngilizceleri yetersizdir. Yargılanma sürecinde sorulara ancak evet, hayır şeklinde cevap verebilirler.

İki göçmen idama mahkûm edilir.

Karar uluslararası infial yaratır.

Öte yandan soygun ve cinayetin bir suç çetesi tarafından işlendiği itiraf edilse de Mahkeme hatasını kabule yanaşmaz, itirafları duymaza gelir.

Son sözlerinde, suçlu olmadıklarını, göçmen ve işçi lideri oldukları için ölüme gönderildiklerini bildiklerini, basit bir ayakkabı tamircisi ve balıkçıyken kendilerini milyonların gözünde adaletsizlik meşalesi haline getiren Mahkemeye teşekkür ederler.

Elektrikli sandalyeye gönderilirler.

Protestolar dünyayı sarar, ABD Büyükelçiliklerine bombalı saldırılar düzenlenir, Almanya’da gösterilerde 6 kişi ölür. İtalya ve Güney Amerika isyandadır, Amerikan çıkarları hedef alınır.

İdamlarından 50 yıl sonra ABD Mahkemeleri adil yargılanmadıklarını itirafla iadeyi itibar kararı verir.

Hatıraları bugün de canlıdır, Nazım Hikmet onlar için kaleme sarılmıştır. Joan Baez masumiyetlerini marş haline gelen şarkısıyla efsaneleştirir.

ROSENBERGLER

Anti-Komünistliğin tavan yaptığı 1950’lerin Amerika’sı.

ABD’li Yahudi bilim insanları Julius ve Ethel Rosenberg çifti, atom sırlarını Ruslara vermekle suçlanıp elektrikli sandalyeye gönderilir.

Julius dört bin voltluk elektroşokla yedi dakika içinde yaşamını yitirirken, sandalyenin erkeğe göre tasarlanmış olması nedeniyle Ethel için bu işlem birkaç kez yinelenir.

İsnat edilen suça tek delil, aynı suçtan yargılanan başka bir kişi ile aynı tarihte aynı otelde kalmış olmalarıdır.

Otel o gün doludur ve sadece Rosenbergler suçlanır.

Yargılama sürecinde, başka bir delil bulunamaz, ısrarla casus olduklarını itiraf etmeye zorlanırlar. Hayatları pahasına itiraf metnini imzalamayı reddederler.

Jüri idam kararını açıklayana kadar suçlamalara gülüp geçerler.

İnfaz için 18 Haziran tarihi belirlenmiştir. Çok sayıda dilekçe verip bir günlük erteleme rica ederler. 18 Haziran evlilik yıldönümleridir.

Karar uluslararası infial yaratır. Milyonlar sokaktadır. Yüksek Mahkeme temyiz başvurusunu kabul etse de McCarthy’nin tehdidiyle devamını getiremez.

Rosenberg’ler 19 Haziran 1953'te New York'ta elektrikli sandalyeye gönderilir. Casusluk suçlamasıyla idam edilen ilk ABD vatandaşlarıdır.

İdamdan 50 yıl sonra yapılan itiraflarda suçsuz oldukları anlaşılır.

Rosenbergler davası Amerika’daki komünist avı döneminde muhalif kitleleri sindirme aracı olarak kullanılmıştır.

YAZARLAR

  • Çarşamba 30.5 ° / 16.6 ° Güneşli
  • Perşembe 31.6 ° / 17.1 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9679,80%-1,37
  • DOLAR

    32,40% 0,03
  • EURO

    34,46% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2487,23% 0,18
  • Ç. ALTIN

    4085,85% 0,00