Ali MARALCAN- EMEKLİ KURMAY ALBAY


ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞINDA DÜŞMAN İŞGALİNİ DESTEKLEYEN İHANET BASINI VE ADANA´NIN KURTULUŞ ZAFERİNDE YENİ ADANA GAZETESİNİN BU KUTSAL MÜCADELEDEKİ YERİ VE ÖNEMİ


ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞINDA DÜŞMAN İŞGALİNİ DESTEKLEYEN İHANET BASINI VE ADANA´NIN KURTULUŞ ZAFERİNDE YENİ ADANA GAZETESİNİN BU KUTSAL MÜCADELEDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

 /resimler/2015-12/28/1120465713325.jpg

Toros Dağlarının tepelerinde tek bir Türkmen evinin bacası tüter halde kalmış ise, ben bu milletten umudumu kesmem. Bayrağımı göğsüme sarar, milletin istiklali uğruna ölürüm.

                                                                                                    Mustafa Kemal PAŞA
                                                                                             Yıldırım Orduları Grup Komutanı
                                                                                               Adana 31Ekim-10Kasım 1918

MONDROS MÜTAREKESİ VE BU MÜTAREKENİN ÜLKENİN ALEYHİNE UYGULANIŞINA MUSTAFA KEMAL PAŞA´NIN DİRENİŞİ/resimler/2015-12/28/1122375871744.jpg

            Yedi Asırlık Osmanlı İmparatorluğu Yenildi. İmparatorluk Adına Deniz Bakanı Hüseyin Rauf Bey İle İngiliz Komutan Amiral Calthorpe Limni Adasının Mondros Açıklarında İngiliz Bayrağının Dalgalandığı ? Agamemnon ? Zırhlısında Çok Önemli Bir Anlaşmaya İmza Attılar. Yetkililer, Ülkede Savaşın Bittiğini Ve Artık  Barış Ve Huzura Kavuşacaklarını Söylediler Avrupa´nın Kendilerine Sahip Çıkacağına İnandılar. Tüm Halkı Da Buna İnandırdılar. Ama Bir Kişiyi İnandıramadılar Mustafa Kemal Atatürk´ü.

            Agamemnon Zırhlısında İmzalanan Bu Anlaşmadan 5 Gün Sonra Mustafa Kemal Başbakan İzzet Paşa´ya Adana´dan ?Geciktiren Asılır.? Notuyla Acil Bir Telgraf Çekti .Ve Şöyle Dedi: ? Orduları Dağıtarak İngilizlerin Her Dediğine Boyun Eğecek Olursak, İngilizlerin İhtiraslarının Önüne Geçmek Mümkün Olmayaktır. Mondros Anlaşmasının Maddleri Devletin Korunmasına Kefil Olmuyor.?  Daha Sonra Mustafa Kemal, Genelkurmay Başkanı Sadrazam İzzet Paşa´ya 6 Kasım 1918´de Başka Bir Telgrafta, Düşmanların Aldatıcı Muamele, Teklif Ve Hareketlerini Düşmanlardan Ziyade Haklı Ve Nazik Sayacak Ve Buna Karşı Kendinden İstenilecek Herşeyi Yapmağa, Yaradılışı Müsait Olmadığını İstanbula Bildirmişti.

İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal´in Tutumundan Hiç Memnun Olmayarak İtilaf Devletleri´nin Baskısıyla 7 Kasım 1918´te Yıldırım Orduları Grubunu Lagvederek, Mustafa Kemal´i Harbiye Nezareti Emrine Aldılar.

MUSTAFA KEMAL PAŞA´NIN ADANA´NIN KURTULUŞ MÜCADELESİ İÇİN KUVA-Yİ MİLLİYEYİ DESTEKLEYEN FAALİYETLERİ

 /resimler/2015-12/28/1126151969767.jpg

            30 ekim 1918 günü Yıldırım Orduları Grup Komutanlığına tayin olunan Mustafa Kemal PAŞA, 31 Ekim 1918 günü ADANA´YA geldi. Tayin Edildiği Yeni Görevi Alman kökenli General Liman Von SANDERS PAŞA´DAN Devraldı. Liman Von SANDERS PAŞA görevini Mustafa Kemal PAŞA´YA, ADANA´DA şu konuşma ile devretti: Ekselans; siz savaş cephelerinde, Arıburnu´nda ve Anafarta´larda çok yakından tanıdığım kumandansınız aramızda gerçi bir takım olaylar geçti. Fakat bunlar, nihayet bizi birbirimize daha yakın tanıtmış oldular. Dostluğumuzun yürekten olduğunu sanıyorum. Bugün Türkiye´yi terke mecbur edilirken emrim altındaki orduları, Türkiye´ye ilk geldiğim zamandan beri takdirkâr bulduğum bir kumandana teslim ediyorum. Bu büyük felaket içinde, üzüntüyü duymamak mümkün değil. Ancak ben kumandayı size bırakmakla teselli buluyorum. Bu dakikadan itibaren emir sizindir. Ben, sizin misafirinizim.? Dedi.  Konuşmasının sonunda da ? Bizler için her şey bitti yenildik,? Der demez, Mustafa Kemal PAŞA: ? Müttefiklerimiz için her şey bitmiş olabilir. Bizim savaşımız, Kurtuluş savaşımız, şimdi başlıyor.? Diyerek, Ulusal Kurtuluş Savaşı´nın ilk işaret ve düşüncesini dile getirdi.

31 Ekim günü Adana´da devralmış olduğu Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığının ömrü 7 Kasım 1918 Tarihine kadar. Ancak 8 gün sürmüştü. Mustafa Kemal 10-11 Kasım 1918 Tarihine kadar, yani onbir gün gibi bir süre Adana´da kalmıştı.

            Böylece Yıldırım Orduları Grup Komutanlığına atanan Mustafa Kemal PAŞA, 5 Kasım 1918 Tarihinde Muradiye Oteli´nin (CUMHURİYET) Büyük salonunda Adanalılar tarafından şerefine bir akşam yemeği ziyafeti verdiler. Mustafa Kemal, çok kalabalık davetlinin katıldığı bu ziyafette yaptığı konuşmasında : ? Bu memleketin kurtulacağını, henüz ümitlerin sönmediğini, bunun için mücadele edeceğini, Türk milletinin ve ordusunun kendi vatanını ve istiklalini koruyabileceğini, ? açıklamıştı.

            7 Kasım 1918´de Yıldırım Ordular Grubunun lağvedilmesiyle Mustafa Kemal, ADANA´DA ordusuz bir komutan olarak bazı faaliyetlere girişmişti.. Zaten Mustafa Kemal Adana´ya geldiği günden itibaren halkla yakın ilişkide bulunmuş ve onları uyarmaya çalışmış,  Adanalı aydınlarla ve Adana sancaklarından gelen temsilcilerle görüş alışverişinde bulunmuştur.

            Görüştüğü Adanalı aydınlar arasında Suphi Paşa(Ramazanoğlu) Kadri  Ramazanoğlu, Nalbantzade Ahmet Efendi, İbrahim Rasim, Mükteba (Ramazanoğlu), Bağdadizade Kadri Efendi, Gergerli Ali Efendi, Mısırlızade Ankat Ahmet Efendi, dıblanzade fuat vardı. Görüşmelerde doğudan gelecek taarruzlara karşı şehrin nasıl savunulacağı konuşuldu ve bu arada Mustafa Kemal, torosların Gülek Boğazı bölümüne ve MİSİS´E istihkamlar yaptırdı. Mustafa Kemal, 6 Kasım 1918 tarihinde bir kısım halkın, Tırpanilerin evi olarak bilinen Kırmızı Konak´ta (İSTİKLAL İLKÖĞRETİM OKULU BİNASIDIR.) görüşmeler yapmıştı.

            Mustafa Kemal, Kurtuluş için karamsar olmayan ve müspet düşüncelere sahip kişileri 8 Kasım 1918 Tarihinde Şakirpaşa´daki Ali´ye Hanıma (YERDELEN) ait evde topladı.. Toplantıya katılanlar şunlardı: 2. Ordu Komutanı Nehat Paşa (Anılmış), Ceyhan Askeri Fırka Komutanı Fahri Bey, Levazım Fırka Reisi Avni(Doğan) , Askeri İmhalathaneler Müdürü Ahmet Remzi, Nalbantzade Ahmet, Ramazanoğlu Kadri, İsmail Safa(Özler), Mücavirzade MUSTAFA EFENDİ, MERKEZ KOMUTANI HULUSİ(AKDAĞ) ve diğer bazı zevat idi. Mustafa Kemal bu kişilerle son durumu görüştü ve 10 Kasım´da Adana´dan ayrılacağını belirterek, düşman gelirse ne yapacaklarını sorarak; Memleketin durumunu iyi görmediğini, İtilaf Devletleri ile imzalanan mütareke hükümlerine bu devletlerin uymayacaklarını, daha ağır şartlar altında memleketi ezeceklerini, bu yüzden felakete maruz kalan memleketlerden birisi olan Adana´nın büyük zayiata uğrayacağını, şimdiden işgal kuvvetlerine karşı koymak ve hazırlıkta bulunmak için aralarında bir teşkilat kurmalarını, münasip yerlerde siper kazmalarını, lazım gelen silah ve malzemenin tarafından temin edileceğini, istikbali görür gibi söyledi.

            Zaten bu toplantı esnasında Mustafa Kemal´in kafasında vatanın nasıl kurtulacağına dair bir strateji oluşmuş ve bu stratejiyi halkla konuşarak daha da geliştirmişti.

            Toplantıda Ahmet Remzi Yüregir; ?PAŞA! ? Biz bu topraklarda doğduk, bu topraklarda ölmesinide biliriz. Nihat PAŞA´YA emir ver, bize silah bıraksın? Mücavirzade Mustafa Efendi de; ?Paşam öldürmeden ölmeyeceğiz? Dediler.

            Bunun üzerine Mustafa Kemal PAŞA elinde gümüş kırbacı ve ayağında portakal rengi çizmeleriyle, salonda 2 sıra olan grubun arasında gidip geliyor ve şöyle diyordu; ? Evet evet bu topraklarda düşman çizmesi gezemeyecek ve bu millet esir olmayacak? Diyerek, izlenimlerinin müspet olması, Mustafa Kemal´i sevindirmişti.

MÜTAREKE VE İŞGAL DÖNEMLERİNDE ADANA´DA YEREL BASIN VE İHANETLER

Mütareke ve işgal dönemi Adana´da basın hayatı bakımından oldukça hareketli geçmiştir. Bu dönemde Adana´da yayınlanan gazeteleri üç grupta incelemek mümkündür.

            Birinci grupta Milli Mücadeleye karşı olan Türkçe gazeteleri: Bunlar arasında, Fransız´larla işbirliği yapmakla birlikte, İstanbul Hükümetine yakın görünen Ferda ile , işgalcilerin yanında yer alan Rehber ve Aana Postası sayılabilir.

            İkinci grupta Milli Mücadeleyi destekleyenler! Bu grupta sadece YENİ ADANA GAZETESİ yer alır.

            Üçüncü grupta azınlık gazeteleri olan, ERMENİCE HAYİSTAN, AZAMARAD, KİLİKYA VE TOROS GAZETELERİNİ saymak mümkündür.

Milli Mücadele karşıtı gazetelerden en etkilisi FERDA´DIR. 5 Aralık 1918´de yayınlanmaya başlayan FERDA, bir yandan saltanatı ve hilavefeti savunan, diger yandan işkal kuvetlerini desleklen ve millimücadeleyi küçümseyen yazılarıyla işbirlikçi bir tavır sürdürmüştür.

Adanalı kadın, çoluk-çocukkendilerini Fransız ve Ermeni zulmünden canını kurtarmak için Torosların eteklerine  göç ederken Adana´nın kara günü olarak tarihe geçen 10 Temmuz 1920 KAÇKAÇ olayını anlatırken ADANA´LILARA gerçekten çok büyük ihanet içerisindeydi. FERDA GAZETESİNİN yazısı şöyleydi:  ?Nereye Efendiler! ADANA´YI KURTARACAKTINIZ, TABANA KUVVET KAÇIYORSUNUZ! ?

            1920 yılının temmuz ayında Fransızlar denizden saldırırken, Memiş PAŞA Camii vaizi, Mahmut´un konuşmalarını Ferda Gazetesi manşetten verdi.

            Konuşma Şöyleydi: ? Bugün Halife Ve Kendilerinin Padişahımızın Emri Fermanıyla Hükümetimiz Kendilerine Kuva-Yi Milliye Süsü Veren Asilerle Bizzat Mücadele Etmektedir. İhtimali Yok Ya, Bu Çeteler Buraya Gelebilseler Şerefli Halifemiz Ve Hükümetimiz Bunları Zorla Çıkaracaktır. Çünkü,  Bu Çetelerin Hareketi, İslam Hilafeti Ve Osmanlı Hükümeti Adına Olmadığı,  Şerefli Fetvalardan, Padişahımızın Yazdığı Yazılardan Ve Saltanatın Yüce Buyruklarından Anlaşılmıştır.?

Ferda Gazetesini çıkaran kişi başarılı çalışmalarından dolayı Fransızlar tarafından 1920 yılının sonlarında Osmaniye Valisi yaptılar. Mesut fani ilk olarak Osmaniye halkına şöyle bir bildiri yayınladı: ?Dört yüz yıldır altında yaşadığımız o kırmızı paçavradan ne fayda gördünüz. Bugün muazzam bir devletin yani Fransa´yı kastederek, şanlı bayrağı altında yaşıyoruz. Bari bundan istifade ederek mesut yaşayalım.?

 

BU KUTSAL MÜCADELEDE YENİ ADANA GAZETESİNİN YERİ VE ÖNEMİ

 

/resimler/2015-12/28/1128117597117.jpg 

            Milli Mücadele´yi ? Anayurdu işgal etmiş düşmanın kovulması ve Milletin bağımsızlığa kuvaşması? diye tarif herhalde çok eksik ve hatta yanlış olmak gerektir. Milli Mücadele, sadece bir askeri savaş değildir. Milli Mücadele, düşmanla, düşmanın teşvikçisi ve destekleyicisi olan büyük savaşın galip devletleriyle, Hürriyetin ve bağımsızlığın manasını kavrayamamış cahil kitlelerle, çıkarını her şeyin üstünde tutan ve bunu düşman devletlerle işbirliğinde bulan satılmışlarla, geri kalmış ülkeleri sömürmek için her türlü tertibi hazırlayan emperyalistlerle savaştır.

            Milli Mücadele´nin Lideri ve Sembolü Mustafa Kemal, bu savaşı verirken bütün bunlardan sonra, birde karşısında basını bulmuştur. Yerli ve yabancı basını? Özellikle yerli basının bir büyük kitlesi Milli Mücadeleye karşıydı ve Mustafa Kemal ve arkadaşlarıyla aşağılık bir mücadeleye girişmişlerdi. Bunların başında Alemdar, Peyam, Sabah, Peyam-ı Sabah, Ümit ve şurada burada yayınlanan gazeteler, Refik Halit, Refi Cevat, Ali Kemal gibi yazarlar geliyordu.

            Türkiye genelinde basın ve yayın faaliyetleri genel hatlarıyla, yukarıda izah edildiği gibi, kamuoyunu aydınlatmaya çalışıyordu.

            Adana´da mütareke ve işgal döneminde Yeni Adana Gazetesi bu kutsal görevini akıl almaz güçlük ve engellere rağmen, bu yıl 25 Aralık 2015´de 98´inci yılı kutlanan Yeni Adana Gazetesi Cumhuriyet Döneminde de aynı amaç ve gaye uğrunda başarılı çalışmaları sürdürmektedir.

            Basın bir toplumdaki görüş düşünce ve eğilimlerin ifadesi olarak tanımlanabilir.

            Toplumun görüntüsünü yansıtmak, toplumu bilgilendirme ve toplumsal tepkiyi ifade etmenin yanında toplumu yönlendirmek gibi önemli bir işleve sahiptir.

            Yeni Adana gazetesi 25- Aralık 1918 tarihinde Ahmet Remzi bey´in önderliğinde ve Adana´nın 21- Aralık 1918´te Fransızlar ve ermeni gönüllüler Albay Remıeux kumandasında Adana´yı işgal ettiler. Ahmet Remzi YÜREĞİR önderliğinde Adana´da Önce Adana gazetesi ismiyle bilahare yeni Adana gazetesi olarak yayına başladı. Bugün yayın hayatına özellikle Adana´nın kurtuluşuna kadar zor şartlar altında. Sınırlı bir kadro ile, sürgünde yayın hayatını sürdüren yeni Adana bölgedeki Fransız ve Ermeni faaliyetlerini hem bölge halkına hem de Ankara´ya duyurmak suretiyle işgale karşı tepkinin artmasını sağlamıştır.

            İlk sekiz sayısı Adana´da 9.ncu sayılarından itibaren Karaisalı´nın Kelebek ve Bilemedik İstasyonlarında bir vagon içerisinde yayımlanan Yeni Adana Gazetesi, 9 Eylül 1920´De Pozantı´da yıkık kerpiç damlı kaçak bir binada başladığı yayınlarına Adana´da devam etmiştir.

            Amacı Milli Mücadeleyi desteklemek ve bu konuda kamuoyunu gerçekleştirilmesinde önemli bir etkiye sahip olmuştur.

            Adana gazetesinin direniş yazılarından son derece rahatsız son derece rahatsız olan Fransız albayı. Yüzbaşı Andre KUNTİ ?yi göndererek uyardı. Bir de utanmadan rüşvet tekli etti. Teklif kabul edilmeyince gazete kapatıldı.

            Vali Nazım bey´den yeni Adana isimli gazetenin imtiyazını aldılar ve yayına devam ettiler. Ferda gazetesinin Yeni Adana gazetesini hedef göstermesi üzerine Fransızlar gazeteyi bastılar.

            Matbaa sahibi Mücavirzade Mustafa Emin ile Yozgatlı Avni´yi tutukladılar. Avni bey´i Adana dışına sürdüler. Ahmet Remzi bir çarşafa bürünerek kaçtı.

            Gazetenin okunması ve satılması yasaktı.

            Pozantı´da matbaa yoktu. Bunun için Damar ARIKOĞLU Konya´da Miralay Fahrettin bey´in yardımıyla gerekli malzemeyi Rıfat Hoca´dan alarak Pozantı´ya dönmesinden sonra Yeni Adana neşriyatına devam etmiştir.

            Parasızlıktan kâğıt ve diğer ihtiyaç malzemelerini teminde güçlüklerle karşılanmaktadır.

Gazete kâğıdı katır sırtında Niğde´den getirebilmektedir.

Ayrıca elde gazeteyi basacak mürekkepte kalmamıştır. Onun kolayınıda Ali Efendi halletmiştir.

İşte Ali Efendi´nin basın tarihinine geçecek şu sözleri bu problemi de çözmüştür.´´ Düşündüğün şeye bak! Etraf orman, çıra sobalar sabah akşam gürül gürül yanıyor. Borular simsiyah kurumdan tıkanıyor. Toplayın kurumları. Bezir yağıda bulun gerisine karışmayın. Kolay ?´

Yeni Adana gazetesi, milli mücadele süresince 456 sayı neşretmiştir.25-Aralık 1918 tarihinde yayına başlayan ve Adana´da neşredilen ilk sekiz sayı elde edilememiştir. Bunun dışındaki sayıların hemen tamamı bulunmuş ve incelenmiştir. Adana´nın işgali dönemine ait olup, Adana dışında basılan 184 sayı bir cilt halinde Adana Atatürk müzesinde bulunmaktadır. Adana´nın kurtuluşundan 1922 yılı sonuna kadar Adana´da yayınlanan 272 sayı iki cilt halinde, Türk tarih kurumu arşivinde ve ayrıca Yeni Adana gazetesi arşivinde bulunmaktadır.

SONUÇ OLARAK:

 /resimler/2015-12/28/1128486191509.jpg

Basın, Bir toplumdaki görüş, düşünca ve eylimlerin ifadesi olarak tanımlanabilir. Toplumun görüntüsünü yansıtma, Toplumu bilgilendirme ve Toplumsal tepkiyi ifade etmenin yanında toplumu yönlendirmek gibi önemli bir işleve sahiptir.

Yeni Adana Gazetesi, Çukurovanın işgalinin ilk günlerinde neşriyata başlamıştır. Bu gün Atatürk İlkeleri ve Çağdaş Cumhuriyet yönetimini benimseyen gazetemiz aynı inaçla faaliyetini sürdürmektedir. Milli Mücadele de yeril basının önemli ve kilit temsilcisi olmuştur. Yeni Adana Gazetesi´nin yayınlanmasındaki temel amac,bölgenin düşman işgalinden kurtarılmasıdır. Esasen neşriyatın temel gerekçesi´de budur. Gazete temel işlevi olan, Milli Mücadele konusunda halkı biliçlendirmek,  Haber vermek ve aleyhte propagandayı etkisiz hale getirmek konusunda amacına ulaşmıştır. Dahası, bölgede işgale karşı örgütlenme, Milli kuvetlere maddi destek ve yardım toplama, Diger cephelerde mücadele yürütenlere ulaşma çabası içinde olmuştur.

Özellikle Adananın kurtuluşuna kadar zor şartlar altında, sınırlı bir kadro ile, sürgünde yayın hayatını sürdüren Yeni Adana Gazetesi bölgedeki Frensız ve Ermeni faliyetlerini hem bölge halkına, hem de Ankara´ya duyurmak suretiyle  işkale karşı tepkinin artmasını sağlamıştır. Ferda ve Adana Postası gibi mualif  ve ihanet basının Milli Mücadele aleyhindeki propagandasını karşılayarak Milli Mücadeleye ilgi, destek ve güveni sürekli kurmayı başarmıştır. Fransa´nın bölgedeki uygulamalarını, Londra Konferasındaki tutumunu ve halkın işgal bölgesine dönmesi yolundaki propagandasını protesto ederek, işgal yönetimine karşı kamuoyu oluşmasına katkı sağlamıştır.

Yeni Adana gazetesinin Adana´nın kurtuluşundaki özverili ve gurur verici mücadelesi Türk basın tarihinde model olmuştur. Bu uğurda örnek vatanseverlik hizmeti veren büyüklerimizi saygı ve hürmetle  anıyoruz. Ruhları şad olsun!

KAYNAKÇA:

1-Şu Çılgın Türkler: Turgut ÖZAKMAK

2-İhanet Basını: Aydın KELEŞOĞLU

3-Kurtuluş savaşında Çukurova Taha Toros

4-Hatıralarım Daman ARIKOĞLU

5-Milli mücadelede Yeni Adana gazetesi Doktora Tezi İbrahim İSLAM

6-Türk ? Fransız Mücadelesi Yrd. Doç.Dr. Süleyman HATİPOĞLU

7-Türk İstiklal Harbi Cilt 4 Genel Kurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı

8-Mütarekede yerli ve yabancı basın İhsan ILGAR

 

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00