Salih KOÇ


YAĞMURDAN KAÇARKEN…


Türkçemizde çok anlamlı değimler vardır. Bunlardan biri de; ‘’Yağmurdan kaçarken, doluya tutulmak’’ tır. Yazıya neden böyle bir giriş yaptığımı merak eden okuyucularımız olabilir. Genellikle yazı başlığını okuyunca içimden bir ön tahmini kafamdan geçirsem de çoğu kere ters köşe oluyorum. Bu da yazarlarımızın anlatım ustalığından kaynaklanıyor sanıyorum…(Lütfen! Siz benim yazılarımı okurken rahat olun…)

İçinde bulunduğumuz temmuz ayı daha düne kadar; tatil ayı, hatta eskiden köylerde buğday biçme, harman, tütün, düğünlere hazırlık ayı olarak bilinirken 15 Temmuz ile birlikte gündem değişti. ‘’Hain kalkışma’’, ‘’Darbe girişimi’’ adına ne derseniz deyin…  Böyle ‘’beklenmedik’’ bir olayı da temmuz ayına eklemek zorunda kaldık. Her ne kadar halkımız bu kalkışmaya topyekûn karşı durarak etkisiz hale getirdi ise de ‘’Su uyur, düşman uyumaz’’ atasözümüzü de akıldan çıkarmamak gerekir.

Her ne kadar ‘’beklenmedik’’ demişsek de aslında yıllardır ‘’geliyorum’’ diye haykırıyordu da…En başta rahmetli Uğur MUMCU olmak üzere birçok aydın yazdıklarıyla, çizdikleriyle, anlatılarıyla bizleri uyarmışlardı. Bizler ‘’anlamadık, anlayamadık, anlamak istemedik’’ bu saatten sonra adına ne derseniz deyin dövünmenin de bir faydası yok…

‘’Kimse anlamadı da siz nereden anladınız? Diye bir soru akla gelebilir. Ben şahsen başta basın şehidimiz Uğur MUMCU’nun (bu alanda yazdıklarından dolayı katledilmiştir)kitapları olmak üzere bu konuda yazılmış hayli kitap okudum. Ne zaman ki; polis müdürü Hanefi AVCI’nın ‘’Haliç’te Yaşayan Simonlar’’ adlı kitabını okudum, işte o zaman bunların hedefe doğru koşarak gelmek üzere olduklarının iyice farkına vardım…

Kitabın yazarı bir polis müdürü, emniyet içinde istihbarat bölümlerinde resmi olarak görev almış, birçok aydına göre daha özel bilgilere sahipti. Bu kitabı yazdığında cezalandırılacağını bile bile yurtsever bir aydın sorumluluğu yüklenerek ‘’Haliç’te Yaşayan Simonlar’’ kitabını yazmış ve yayınlamıştı. Nitekim kitabında özellikle vurguladığı gibi de oldu ve kitaptaki anlatılarınedeniyle yıllarca hapis yattı…

Bilindiği gibi önümüzde 15 Temmuz darbe girişiminin püskürtülüşünün yıl dönümü var. Şehitlerimiz rahmetle anılacak, gazilerimiz ziyaret edilecek, resmi olarak kutlamalar yapılacak…

Bu konularda dost meclislerinde çok konuşmalarım oldu ama ilk defa bir yazı yazıyor ve okurlarımla paylaşıyorum. Darbe girişiminden bir yıl kadar sonra yayınladığım ilk şiir kitabımı banka müdürüne armağan etmiştim. Bir hafta sonra tekrar bankaya gittiğimde: ‘’Hocam, maşallah her konuda çok güzel şeyler yazmışsın da 15 Temmuz’a dair bir şiirin yok.’’ Diye şakayla karışık bir eleştiride bulununca cep telefonumdaki kayıtlı 15 Temmuz’a dair yazdığım şiirimi kendisine okudum. Hatta bir kez de kendisi okudu. Tebessüm ederek sessiz kalmayı tercih etmişti…

Yazımızın başlığında okuduğunuz gibi ‘’Yağmurdan kaçarken, doluya tutulma’’ olasılığımız var mı? 15 Temmuz kalkışması halkımızın direnişi karşısında etkisiz hale getirildi. Getirildi getirilmesine ama başka bir ad, başka bir kisve altında tekrar sinsice örgütlenme olabilir mi? Veya devlet kademelerinde buna benzer paralel örgütlenmeler var mıdır?.. ‘’Korkulu rüya görmektense, uyanık kalmak iyidir’’ diyor herkese: Darbelerin gerilerde kalması, demokrasinin, özgürlüğün bir yaşam biçimi olması dileklerimle…

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00