Önemli olan empati kurabilmek ben de bu horlayanlarla empati kuruyorum yine de. İnsana ilham oluyorlar sağolsunlar. Bu ne dünya kardeşim laf sokan sokana! Ben 23 Nisan Çocuk Bayram şenliklerinde her ülkeden neredeyse çocukların evlerimizde misafir olarak baştacı yapıldığı günlere dönmek istiyorum. Bu şekil gaddar yaklaşım mültecilerin bizlere karşı kışkırmasını sağlamaktan başka hiçbir işe yaramaz. Sakin olun ve çocukluğunuzu hatırlayın!
Milliyetçilik iyi tamam da bazen ırkçılık ve faşizm boyutuna ulaşıyor. Mülteciler sanki meraklı burada yaşamaya. Zorda kalmasalar zaten onlara mülteci değil yabancı turist denir. Turizm için gelirler. Yurtdışındaki vatandaşlarımız yıllardır hor görülüyor. Şimdi onlar mı haklı hor görmekte yoksa bizler faşizm yolunda mı ilerliyoruz?
Mültecilere kızmak ve onlara korkunç bakışlar atmak bizleri rahatlatmayacak daha çok öfke kontrolsüzlüğüne neden olacaktır. Çünkü bu gibi tavırlar etkidir ve onların da tepki göstermelerine yol açacak ve kavga boyutuna ulaşacaktır.
Nefret ve kin hiçbir şeyi çözüme ulaştırmaz. Daha çok çözümsüzlüğe ve olayların dallanıp budaklanmasına ve de kaosa sebebiyet verecektir. Kaos demek terör demek kaos demek savaş demektir. Bizler vatanımızı sevsek de Türklüğümüzle gurur duysak da bu durumu ırkçılık ve faşizm tuzağına düşmeden yaşatmalıyız. Türkiye’de yıllardır yabancılar var ve bazıları Türk Vatandaşı. Onları küstürmeyelim.
Elele verirsek 23 Nisan Çocuk Şenliği amblemi gibi bu vatana hizmet etmiş olacağız. Bir söz var sana taş atana taş atma o taşları biriktir kaleni kur diye. Bizler kışkırtmak ve kışkırmak yerine bu durumda ne yapabiliriz olumlu olarak diye düşünmeliyiz. Ayrıca herkes bir mülteci adayıdır. Zaman neler getirir neler götürür asla tam olarak öngöremeyiz. Maske takanların dışlandığı günler oldu. Şimdi maskesiz dolaşamaz olduk.
Bir mülteciyi anlamak için illa mülteci konumunda olmak gerekmez. Önceden farkedin. Yol yakınken nefretten ve kinden dönün. Öfke kontrolünüz olsun.
ŞİMDİ SAKİNLİK VE SÜKÛNET ZAMANI!
